2.3

8.1K 419 169
                                    

Sözleştiğimiz gibi Cadde'de buluşmuştuk. Deniz işi olduğunu söyleyip gelmemişti. Aslında neden gelmediğini Kutay'a sormak istiyordum ama şüphe çekebileceğim için sormuyordum.

"Alaca daldın gittin hayırdır?"

"Yok bir şey Gökhan kankim."

"Alaca aşkım birini seviyor ve bizim haberimiz yok." Dedi Ayça ve arkasından İdil de trip attı.

"Kız yoksa senin garson çocuk yok diye mi böylesin?"

"Aras malı, şurdan bir uçarım sana görürsün! Savaş bir şey söylesene."

Savaş 'ben karışmam' der gibi omuzlarını indirip kaldırmıştı.

"Hadi hadi yeme bizi."

"Allah aşkına Kutay sen de başlama." Dedim ve arkama yaslandım. Etrafta göz gezdirirken Deniz'in içeri girdiğini gördüm ancak sevinemedim çünkü yanında baya güzel bir kızla gelmişti.

"Gençler selam! Bu arkadaşım Gökçe."

Kutay, Aras ve Gökhan kızın içine düşecekmiş gibi bakıyordu. Savaş ise Sezin'e bakıyordu. Bak sen bizim Savaş'a ne yere bakan yürek yakanmış.

"Selam ben Gökçe!" Yani aslında kız baya kibar bu yüzden sert tepki yok.

"Bende Alaca. Memnun oldum tanıştığımıza." Dedim ve gülümsedim. Gökçe de gülümsememe karşılık verdi.

"Aslında ben biraz açım. Biraz atıştıracağım. Alaca senin geçen gün yediğin tavuklu makarna nasıldı?" Dedi Deniz o güne imada bulunarak ondan tarafa bakmadan bende karşılık verdim.

"Çok güzeldi, yiyebilirsin. Hatta ben de yiyeceğim."

"Peki deneyelim bakalım tavuklu makarnayı. Ben sipariş vereyim. Dedi ve ayağa kalktı.

"Yok sen zahmet etme ben veririm siparişi. Zaten tanıdığım bir arkadaşım var hemen getirir." Diyip o günkü garsonu aramaya başladım.

"Aa selam! Galiba Cadde'nin devamlı müşterilerindensin." İşte aradığım sürpriz yumurta!

"Biraz fazla geliyor olabilirim. dedim gülerek. Bu arada tanışamadık ben Alaca."

"Bende Toprak."

"Şey aslında ben yine tavuklu makarna istiyorum iki tane de ama birinin tavuğu aşırı fazla olsun lütfen."

"Tamam, bir kahve içme şartıyla bol tavuklu olur." Dedi göz kırparak.

"İstediğin bir kahve olsun dedim ve yanından ayrıldım.

"Bir siparişi de yarım saatte veremedin diye hayıflandı Deniz.

"Biraz sohbet ettik o yüzden."dedim gıcıklığına.

"Ben lavaboya gidiyorum kızlar gelmek ister misiniz? Diye sordu İdil.

"Ben geliyorum dedim ve telefonumu alıp kalktık.

Lavaboya gidince Deniz'e mesaj attım.

Siz: Maşallah elini sallasan ellisi yavrum.

Deniz: Ne?

Deniz: Neyden bahsediyorsun?

Siz: Diyorum ki yanındaki sarışın pek güzelmiş.

Deniz: Öyledir.

Siz: Peki.

Siz: O zaman sana iyi yavşamalar.

*****

Masaya giderken makarnalarımızın geldiğini gördüm.

"Alaca seninkini yine aynı garson getirdi." Dedi Kutay.

"Toprak mı?"

"Oh ismini de öğrenmiş. Şu ayrıntıyı unuttun kardeşim Alaca'nın yine tavuğu fazla."Yine kelimesini bastırarak söyledi Deniz.

Bir öksürük sesi böldü konuşmamızı yani tartışmamızı.

"Alaca kahve için sözleşmiştik. Yarın uygun olur mu senin için?"

"Olur ben sana numaramı vereyim."dedim ve kağıda yazdım.

"O zaman yarın görüşürüz." Arkasından sadece el sallamakla yetindim zaten başka ne sallayabilirim 'tuzluk' mu?

"Sevgili misiniz?" Dedi Gökçe saf saf.

"Numarasını verdiğine göre kesin sevgililer." Dedi ve gülmeye başladı Gökhan.

Gökçe biraz bozulmuştu ve ben gülümseyerek koluna elimi koydum destek vermek için.

"Allah'ın beyinsizi numarasını aldı bir de değil mi?" Diye kendi kendine konuştu Deniz.

O sırada telefonumdan bildirim sesi geldi.

~0541 *** **** bir mesaj gönderdi. ~

0541*******: Yarın seni evden alırım.

0541*******: Ben Toprak.

^^^^

Kankslar karneler nasıll?

Kimi kimle yapsam bilemedim aq.

Nisa'ya pek güvenmeyin derim ben ama siz bilirsiniz.

Bakın ben dedim.

Benden çıktı aşdşsşs

Neyse çok boş yaptım ben

Bb👋🏻
🖤

Yangın Merdiveni ~Texting~(Ara Verildi.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin