🔮
21.yy içerisinde hayat süren beş kadim renk, beş ayrı Disiplin ve yüzlerce hayat ışığının bir araya getirdiği sırlar, gizemler, İhanet ve kehanetlerin yoğurduğu sihirli bir hikaye. Sihri-büyü evreni.
Ayana Atlas soño vermello on üç yaşına girdiği...
🎥Medya: Dokuz kuyruklu tilkimiz&Bölüm videosu... ✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir hafta sonra, Şafak vakti;
Karanlık birçok rengin karışımıdır derler, siz o rengin içinden beyazı bulabilir misiniz? ya da başka bir rengi?
İki gölge ay ışığını davet eden geniş pencerenin önünde yükselmeye başladılar ve karanlığa dört renk bıraktılar. Onlar bulmamıştı fakat bu oyuna hile katıp yanlarında getirmişlerdi, geniş odada uyuyan kişinin uykusu daha hafif olsaydı belki gelen kişilerin bu parlaklığından etkilenirdi. Çünkü daha bodur boylu olan kişinin dengesini sağladığı şey göz kamaştırıcıydı, nefes alırcasına sönüp sönüp tekrardan parıldıyor ve etrafına ışık saçıyordu. Yanında ki küçük varlığın avuç içlerini bile hafif bir akımla gıdıklıyor, gözleri bile ara ara bu göz kamaşıklığından geriliyor, adeta elinde tuttuğu şeyin hülyasına kapılmamak için ayak diriyordu. Şüphesiz Sihri-büyü'nün en kadim gerçekliğini taşımak da bir Troll için tamda böyle olması gereken bir sorumluluktu. Elinde tuttuğu sihrin nefes alan en gerçek dokularından olan bildirge ciniydi. Gümüşi derisi kırılmayı bekleyen yumurtaların ki kadar narin ve bir o kadar da sertti. Onu tutan trolle göre boyu kendisini aşıyordu; bir metre ya var ya yoktu.
"Daha bekleyecek misin?"
Hemen diğer tarafında bekleyen efendisi Troll'ü yerinden sıçratmıştı, üstüne diktiği huysuz bakışlarının batma hissini de hemen hissetmişti.
"Hemen.. hemen yapıyorum."
Elleriyle dayadığı bildirge cinini itelemeye başlayan Troll uyanınca rahatlıkla fark edebileceği göz hizasındaki duvar boşluğuna dayadı.
Efendisi yatağında uyuyan kişiye bakmak için hareketlendi, yüzüklerle bezeli parmakları yatağın yanında çekilen tülleri sessizce kenara aldı. Troll kendisine güvenmediğini ise tam bu sıra fark etti. Efendisi doğru kişi olup olmadığını kontrol ediyordu, emin olunca da arkasına dönüp gerisin geri ilk ortaya çıktıkları noktaya geldi. kendi yanına itina ile yanaştı ve umursamaz sesiyle emretti;
