8. Bölüm
Keyifli okumalar
Medya: bölüm müziği
💫💫
Cinler sihri-büyü evreni var olduğundan beri süre gelen kadim varlıklardan birisidir. O kadar çeşitli ve farklı işlevleri vardır ki çoğu büyücülerin ve cadıların vazgeçilmez yandaşları olmuştur. Hal bu iken sihri-büyü bireyleri, görkemli yaşamları için inşa ettikleri her şeyde kullanmaktan çekinmemiş bizzahati çoğu kez cinlere uygun bir şekilde planlamışlardı. En güçlü ve kutsal olarak nitelendirilen ateş cinleri, kadim Yunan tanrıçasının koruduğu kutsal ateş veya diğer bir ismiyle kutsal Ocak için kullanılırdı. Ateş cinlerinin en değerlileri olan ve kutsal ateş için kullanılan Cevher yıldızı ise paha biçilmez ve bir benzeri daha görülmemiş cinstendi.
Cevher yıldızı kadim gücünü bugün hala hükmünü devam ettiren Düşler akademisi için kullanıyor. Onu dünyanın en güçlü ve korunaklı ocağı yapıyordu. Nerede olduğu tam olarak bilinmez, kötü emellere sahip kişilere karşı özenle korunurdu. Bu sebeple adeta görünmez olan kutsal ocağın gücü her taşa ve kemere sinmiş olsa dahi, zamanla bir hikâyeye dönüşmüştü. İlk bulunduğu zamanki tasvirleri birkaç koridorda sergilense dahi göze pek çarpmazdı. Öğrencilerin ise akademinin dersleri bir yana sunduğu bir çok avantaj ve etkinlik dolayısı ile meraklarını cezbetmez hale gelmişti.
Cevher yıldızının kadim cini ise o kudretli gücü ile neredeyse yalnızlığa sürüklenmiş ve varlığını öylece devam ettirmişti.
~•~
Ayana, akademide geçirdiği ilk haftasının son ders gününde kendisine mektup yollayan Victoria ile nihayet konuşabilmişti. Bunun sebebi kendisinin yanı sıra mektup yolladığı sekiz kişi ile aynı anda beraber olamamalarıydı.Troller aracılığı ile her birinin eline ulaşan küçük pusulalar onları o an boş olan tılsımlar, ezoterik öğretiler ve ayinler sınıfında toplanmıştı.
Ayana, sınıf yolunu bildiği için sorunsuz ve tek başına gitmekte sakınca görmemiş ve yolda Canseli ile karşılaşmıştı. Şaşıran ifadesi üstünde olan Kaftarına atıf yapmaktan geri durdurmamıştı kendisini,
"Savunma dersiniz mi vardı yoksa?"
Savunma ve büyüsel atak dersleri, hafta içinde tek ve uzun soluklu bir ders saatini kapsıyordu. Ciddi yaralanmalar ve büyüsel darbelere karşı öğrencilerin özellikle Kaftarlarını giymesi zorunlu tutuluyordu. Birinci sınıflardan sadece Alazen binası ile ders yapabilecek olan profesörü ise daha Düşler Akademisinin sınırları içinde bulunmuyordu. Bu boşluk dolayısı ile bugün birinci sınıfların son dersleri yarım saat sonrasına atılmış ve araya neredeyse kırk dakikalık bir teneffüs girmişti.
"Daha girmedim ama evet var. Sizin dersiniz neydi?"
Ayana, nezaketen sorduğu soruya bir cevap beklemediği için yürümeye devam etmişti. Fakat saniyeler sonra onunla yürümeye başlayan Canseli kısaca cevapladıktan sonra kendisini süzmeye devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Büyülerin Mirası ~Düşler Akademisi I
خيال (فانتازيا)🔮 21.yy içerisinde hayat süren beş kadim renk, beş ayrı Disiplin ve yüzlerce hayat ışığının bir araya getirdiği sırlar, gizemler, İhanet ve kehanetlerin yoğurduğu sihirli bir hikaye. Sihri-büyü evreni. Ayana Atlas soño vermello on üç yaşına girdiği...