2.BÖLÜM_🌌DOLUNAY🌌

67 7 0
                                    

Bölüm şarkısı - İkiye On kala Mutluyum Ama Birazdan Geçer
                                🌕
Yüzüme vuran güneş ışığı yüzünden yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım.etrafıma bakındığımda salıncakta uyuyakaldığımı anlamıştım. Tenimdeki titremeyi umursamayarak telefonumu açıp saate baktığımda saatin 07:12 olduğunu gördüm. Kısık sesle bir lanet olsun dedikten sonra ayaklanıp mutfağa girdim. Tezgahın üstünde duran cam sürahiden bi bardak su doldurup içtim. Bardağı tezgaha bırkıp hızlı bir şekilde merdivenleri çıkıp odama ulaştım. Odama girip dolabıma yöneldim dolabın kapaklarını açıp okul formamı yatağımın üzerine attıp banyoya koştum kısa bir duşun ardından okul formamı giyip odamdan çıktım merdivenlerden inerken kıçımın üstüne çakıldım tekrar ayağa kalkıp inmeye devam ettim vestiyerden çantamı ve ayakkabılarımı alıp dışarı çıktım.ayağıma ayakkabıları geçirdikten sonra koşarak bahçeden çıktım. Okula her zamanki gibi geç kalmıştım devamsızlık hakkımın dibine vurmuştum. 5dk lık yoldan sonra okulun kapısına gelmiştim okula bakıp kısa bir göz devirmeden sonra kapıdan içeriye adımımı attım.koşar adım merdivenleri tırmanıp sınıfın kapısına ulaştım kapıyı tıklatıp gir sesini beklemeden içeri daldım. Hocanın çatılan kaşları ve buruşan yüzü karşısında ağzımı havayla doldurup bıraktım ufak bir baş hareketiyle yerime geçmeme izin verdi.sıraların arasından en arkada olan sırama ulaştığımda derin başını sıraya gömmüş uyuyordu kısa bir bakış attıktan sonra bende başımı sıraya gömüp beni uykudan eden kabuslarımın inadına uyumaya çalıştım.tenefüs ziliyle başımı sıradan kaldırdım çalışmalarım işe yaramıştı biraz olsun uyuyabilmiştim.sağıma dönüp derinin koluna parmağımı dürttüm. Başını kaldırmadan
-ne var be. Diye çemkirdi
-kalk acıktım ben
-banane
-ya kalk kantine gidelim
-sen git
- ya benle kantine gelirsin yada bu gün seni uyutmam
-öf tamam be.
Deyip ayklandığında bende ayaklandım ve birlikte sınıftan çıktık. Koridorun sonunda bulunan merdivenlerden inip kantine ulaştık. Kantindeki kahvaltı sırasına girdiğimizde derin eşşeğinin ittirmesi sonucu önümde ki iri cüsseye çarpmam bir oldu. Nevrim dönmüş bir şekilde kendimi toparlamaya çalıştığım sırada çarptığım beden arkasını döndüğünde ikinci bir şoku yaşıyordum çok kızgındı çünkü elinde olan yemek üzerine dökülmüştü burnundan solur bir vaziyette                -ne yaptığını sanıyorsun sen küçük sıçan
-sen kime sıçan diyorsun be parazit
-kızım git şurdan elimde kalıcaksın şimdi.
-hadi ya öylemi
-öyle
deyip beni kucaklaması bi oldu sanki bi oyuncakmışım gibi beni omzuna atıp yürümeye başladı çığlık atark beni bırakmasını söylesemde nafileydi. Son attığım çığlıkla onu durdurmayı başarmıştım Durduğunda beni omzundan indirip yavaşça yere bıraktı. Saçlarımı düzeltip kaşlarımı çatarak ona baktım
-Napıyosun sen be deli.
-seni indirdiğime şükretmen gereken yerde bir de bana deli diyorsun öylemi.
-evet deli diyorum delisin işte başka hangi manyak bunu yapar.
Sinirlerim gerçekten tepeme çıkmıştı başım zonklamaya başladığında dengede duramayarak karşımdaki bedene tutundum genzime yayılan kankokusuyla miğdemde bulanmaya başlamıştı. Koşarak yanımıza gelen derin durumu anlayıp beni oradan uzaklaştırmaya çalıştı ama yürüyecek dermanım yoktu etrafım puslanmaya başlamıştı tekrar kucaga alındığımı hissettiğimse seslerde boğuklaşmaya başlamıştı.daha fazla dayanamayıp gözelimi kapattım.

Gözlerimi açtığımda kendimi hastanede buldum gözlerimi etrafımda gezdirdiğimde ise derin ve kantinde kavga ettiğim çocuğu gördüğümde ise tekrar sinirlenmiştim derine dönüp dişlerimin arasından
-bunun ne işi var burda
-meriç.. seni buraya o getirdi. bence teşekkür etmelisin.
Gözlerimi devirim başımı yastıktan kaldırıp yatağın üzerinde oturur pozisyona geldim. Tekrar derine dönüp
-ee.. neyim varmış
-doktor üzüntüden olduğunu söyledi
Başımı sallayıp kapının açılmasıyla tekrar önüme  döndüm. Doktor içeri girip bana döndü
-nası hissediyorsun kendini? şimdi biraz daha iyimisin?
-evet daha iyim
-hastaneye geldiğine burnun çok kanıyordu genellikle böyle çok kanar mı burnun?
-hayır.. yani en son 2 sene önce böyle çok kanamıştı.
-iki sene önce seni üzecek bir şey mi oldu.
Kanımın donduğunu hissettim nabzım hızlanmaya başlamıştı kardeşimin kanlar içinde yerde yatan bedeni gözlerime geldiğinde kafamı iki yana sallayıp tekrar gerçek dünyaya döndüm doktora bakıp
-hayır hiç birşey olmadı. Artık gidebilirmiyim?
-evet gidebilirsin ama tekrar aynı şeyler olursa lütfen hastaneye gel
Usulca başımı sallayıp yataktan kalktım. Derin montumu bana uzatıp giymemi sağladı botlarımı da ayağıma geçirip kapıya doğru yürümeye başladım. Hastanenin koridorunun sonunda olan çıkış kapısına doğru yürüyüp kapıdan çıktık. Derin bana dönüp
-poyraz arabasını alıp gelicek biraz bekleyelim
-poyraz kim?
-kantinde arkadan girdiğin çocuk. değip bir kahka attı. Kaşlarımı çatıp
-ben gitmem o delinin arabasıyla yürüyelim biz. hadiii..
-meriç sen manyak mısın bana mı öyle geliyo? bilmem kaç km lik yolu nası yürüyelim.
Tam konuşacagım sırada poyraz ve arabası gelmişti derinin yoğun isteği üzerine arabanın ön koltuğuna bindim kemerimi takıp kafamı cama yasladım. Eve gidene kadar hiç konuşmadık. Evimin önüne gelince "burada dur " deyip onu uyardım. Kemerimi çıkarttıktan sonra kapıyı açıp arabadan indim.  derine el sallayıp kıpıyı kapattım. Evimin bahçesine doğru yürürken arabanında hareket ettiğini duydum. Koşarak evin kapısına ulaşıp arkacebimde olan anahtarımla kapıyı açtım ayakkabılarımı çıkarıp vestiyere koyduktan sonra merdivenleri çıkıp odama ulaştım odama girip kendimi yatağımın üzerine attım.elimi cebime atıp telefonumu aramaya başladım ama bulamadım elimle başıma vurduktan sonra ayağa kalkıp antireye çıktım antrede olan ev telefonundan kendi numaramı tuşlatıp aramayı bakledim iki kez çaldıktan sonra arama cevaplandı
-ne var sıçan telefon aklına yeni mi geldi
-poyraz? Getir telefonumu hemen ne geziyo sende benim telefonum?
-bide bana emir mi veriyosun? Bekle sıçan akşam alırsın.
-ne akşamı...
Dememle telefon suratıma kapandı al işte deliydi. Ayaklarımı vurarak odama yürüdüm.odama girip kapıyı kapattıktan sonra çalışma masamın yanında duran kitaplıktan kitabımı aldım. yatağıma oturup kitabımı okumaya başladım.

☽  ☽  ☽  ☽  ☽

Kitabımı kapatım komodinin üzerine koydum. Yatağımın sol duvarında asılı olan saate bakıp saatin 20:30 olduğunu gördüm hemen kalkıp dolabıma ilerledim dolabın kapaklarını açıp kırmızı bir sweat ve siyah yırtık kotumu alıp yatağımın üzerine attım banyoya girip saçımı tarayıp çıktım. Üzerimi giyip aşağıya indim hicran teyzeyi gördüğümde bana birkaç birşey hazırlamasını söyledim başıyla onaylayıp mutfağa girdi. Bende salona geçip televizyonu açtım ama kanallarda hiçbirşey yoktu. Televizyonu kapatıp mutfağa gittim ordanda bahçeye çıkıp kendimi salıncağa attım. Biraz oturduktan sonra hicran teyze yemeğin hazır olduğunu söyleyip beni mutfağa çağırdı mutfağa gitip masanın yanında ki sandalyenin birini çekip oturdum. Hicran teyzenin yaptığı yemekleri hep severdim hicran teyze annem ve babam çalıştığı için bize evde ki işlere ardım eden bana ve kardeşime bakıcılık yapmıştı. Hicran teyzeyi herzaman kendime anne ve babamdan daha yakın görmüştüm.
Yemeğimi yerken kapının çaldığını duydum. Hicran teyzeye benim bakacağımı söyleyip kapıya koştum kapıyı açtığımda karşımda duran deliye bakıp
-telefonum nerde ?
-arabada.
-niye getirmedin?
-gel de al hizmetçin yok senin burda.
-manyakmısın ya ,bekle geliyorum.
Deyip vestiyerden siyah botlarımı aldım ve ayağıma geçirdim montumuda üzerime alıp dışarı çıktım. Önümden yürüyen poyraz uzaktan kumandayla arabanın kapısını açtı ön yolcu kapısını açıp telefonumu aramaya başladım ama yoktu iyice bakmak için koltuğa oturduğumda poyraz kapıyı kapatıp kendide şöför koltuğuna binip kapıları kitledi.
-aç şu kapıları delii!!! Diye cırladığımda o arabayı çalıştırmıştı bile. Bağırarak arabayı durdurmasını söylesemde öküz gibi gazı kökleyip arabayi iyice hızlandırdı 15 dk lık yoldan sonra arabayı ağaçlık bir araziye çekti ve arabadan inip arabanın önünde durdu. Bende arabadan inip yanına gittim gözlerimi ona dikip
-telefonum nerde ve neden buraya geldik?
-hay senin telefonuna
-ya deliiii nerde telefonum!!
-torpidoda güzellik..
Afallamiş bir şekilde ona baka kaldım
-ne!!
Kafasını havaya kaldırıp derin bi nefes aldı
-dolunay diyorum.. ne kadar güzel demi...?
🌌🌕🌌🌕🌌🌕🌌🌕🌌🌕🌌🌕🌌🌕

💙Bu bölümde bu kadardı çok bekletmedim umarım
Oylarınızı bekliyorum⭐💙⭐

MERAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin