4.BÖLÜM _ 🌉Mavi Gece🌌

28 7 0
                                    

Bölüm Şarkısı- Sezen Aksu yansın istanbul

Bu sabah da Alarmın çalmasıyla uyandım güneş ışığından rahatsız olan gözlerimi kısarak ayağa kalktım. Banyoya girip yüzümü yıkamak için lavabonun karşısına geçtim. Aynada kendime bakmak için yüzümü kaldırdığım anda dehşete kapılmıştım yüzümün yarısı ve üzerimde ki sweat tamamen kan olmuştu ne olduğunu anlayamamıştım. Üzerimi çıkartıp duşakabine kendimi attım suyu açıp ılık suyun vucuduma akmasına izin verdim. Akan suyla birlikte yüzümde ki kuruyan kan da akıp gidiyordu. Duştan çıktıktan sonra banyodan çıkıp dolabıma yöneldim. Okul formamı alıp yatağın üzerine attım. Havluyla bedenimi kurulayıp formamı giydim. Boy aynasının önüne geçip elime aldığım tarakla saçlarımı taradım. Telefonumu komodinin üzerinden alıp Odadan çıktım. Merdivenlerden inip mutfağa girdim. Her zamanki gibi hazır olan kahvaltı masasından bir sandalye çekip oturdum. Birşeyler atıştırırken cebimde titreyen telefonumu çıkartıp gelen mesaja baktım

Kimden : yakışıklı poyraz
5 dk sonra dışarda ol okula birlikte gidiceğiz.
Kime : yakışıklı poyraz
Kendini telefonuma yakışıklı poyraz diye mi kaydettin deli.
Kimden : yakışıklı poyraz
3 dk kaldı ona göre.
Kime :yakışıklı poyraz
iyi tamam be ağlama.

Masadan kalkıp mutfaktan çıktım montumu ve botlarımı giydikten sonra çantamıda alıp evden çıktım bahçedende çıkıp kapının önünde beklemeye başladım. 2 dk sonra poyrazın arabası kapının önünde belirdi.
Ön yolcu kapısını açıp bineceğim sırada babamın beni çağırmasıyla irkildim arkamı dönüp babama bi bakış attıktan sonra arabaya binip kapıyı kapattım. Ve poyraza hemen gitmemiz gerektiğini söyledim. Poyraz arabayı çalıştırıp gazı köklediğinde koltuğa biraz daha yapıştım. Bana bakmadan konuşmak için dudaklarını ıslattı
- baban neden kızgındı?
-dün okuldan kaçtığımı öğrenmiş olmalı. Şimdi okula gidersem işini gücünü bırakır okula gelir. Okul hariç gideceğimiz bir yer var mı?
-okula gelse nolucak ki ? Sen babandan baya korkuyosun ha?
Dalga geçercesine söylediği bu sözler bir hançer misali göğsüme saplanmıştı. burnumdan soluyarak ona dönüp
-ben diğer normal kızlar gibi değilim cicili bicili bir ailem yok benim . Ben babamdan, babamda benden nefret eder anladın mı?
-neden ?
Sorduğu bu saçma soru karşısında sinirlerim iyica tepeme çıkmıştı.
-babasından dayak yiyen bir kız için bu gayet normal birşey. Bu kelimeler dudaklarımdan dökülürken kendime lanet okudum daha birkaç gün içinde tanıştığım birine babamdan dayak yediğimi söylüyordum. Kafamı cama yaslayıp gözlerimi dışarıda gezdirdim. Bir an kolumda hissettiğim el dikkatimi dağıtmıştı.
Poyrazın kolumda olan eline öylece bakakalmıştım. Poyraz eliyle kolumu sıvazladıktan sonra elini kolumdan çekmeden
-nereye gidelim ? dedi. Söylediklerimin üzerinde durmaması bana iyi hissettirmişti ona dönüp
-sen karar ver dedim ve tekrar kendimi rahat koltuğa bıraktım. Arbayla tüm istanbulu altüst ettikten sonra ormanlık bir alanda ilerlemeye devam ettik. Su gibi arabanın altından akıp giden yolu izlerken yine düşüncelere daldım. Annem dün gelmişti ve yine beni görmeye gelmememişti bu durum çok canımı yakıyordu.Arabanın durmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp kapımı açtım ve arabadan indim. Poyrazda indiğinde arabanın önüne geçip kalçamı kaputa yasladım. Etrafıma göz gezdirdiğimde gördüğüm şey harikaydı ama bir okadar da ürkütücüydü. Bir uçurumdaydık uçurumun etrafı yaprağı dökülmüş ağaçlar ve hala yeşilliğini koruyan çam ağaçlarıyla çevriliydi.
-burası çok güzelmiş.
-güzeldir.
-çok sık geliyomusun buraya ?
-hayır, niye sordun?
-hiç.
Poyraz arabanın ön kapılarını açıp radyoyu açtı ve tekrar yanıma gelip kaputa kalçasını dayadı. Arabadan yükselen melodi çok tanıdıktı şarkı nakarat kısmına geçince hangi şarkı olduğunu anladım. Duman_haberin yok ölüyorum. Poyraz arabanın arkasına dolanıp bagajı açtı eline birşeyler alıp bagajı kapattı. Yanıma yaklaşınca elindekilerin bira olduğunu gördüm. Elindeki 4 biranın 2 sini yere koyduktan sonra eline kalan iki biranın birini bana uzattı
-al
-ben içmem
-bak istersen vermem birdaha
-iyi tamam deyip gönülsüzce elinde ki şişeyi aldım.

Elindeki birayı açıp ağzına götürdü uzun bir yudum alıp şişeyi ağzından çekti. Bende elimde duran biranın kapağını açıp ağzıma götürdüm küçük bir Yudum aldıktan sonra şişeyi dudaklarımdan uzaklaştırdım. Biranın tuhaf tadı yüzünden yüzümü buruşturdum. Poyraz bana kısa bir gülcük attıktan sonra birasını yudumlamaya başladı.
-ne?
-beni güldürüyorsun.
Kaşlarım çatılmıştı
-çok mu komiğim senin için
Sesini çıkartmadan birasını yudumladı bende biramdan bir yudum aldım. Kulaklarıma dolan yeni melodi benim en sevdiğim şarkıydı. Biramdan büyük bir yudum alıp arabanın kaputunun üzerine bıraktım şarkı nakarat kısmına geçince şarkıyı söylemeye başladım.

Senin derinlerinde bir yerde buldum
Sımsıkı sarılacak, karışacak köklerimiz
Görmek, beraber olmak seninle
Çok güzel belki ama düşlemek bambaşka

Gözlerimi kapatıp şarkının kalanınını söyleye devem ettim

Tenin almış beyazlığını aydan
Saçlarının rengi geceden
Bundan geceye sevdam

Sen örterken benimle kalbini
Al aklım gibi hissimi
Al çünkü özlüyorum

Tenin almış beyazlığını aydan
Saçlarının rengi geceden
Bundan geceye sevdam

Sen örterken benimle kalbini
Al aklım gibi hissimi
Al çünkü özlüyorum
Şarkı bittiğinde poyraz şaşkın bakışlarıyla beni süzüp tekrar birasını yudumlamaya devam etti. Bense elime aldığım birayı tepeme dikip bitirdikten sonra yere koydum. Elimi yerde duran iki biradan birine götürdüğümde poyraz buna engel oldu
-yeter bu kadar
-ver işte canım istiyor.
Daha fazla diretmeyip birayı almama izin verdi. O da ikinci birayı eline almıştı biranın kapağını açıp uzunca bir yudum aldım. Hava kararmaya başlamıştı. Yıldızlar kendini belli etmişti. Yıldızları izlerken dün mezarını yıldızlarla süslediğim kardeşim geldi aklıma düşüncelerimin ağırlıgıyla yere çoküp sırtımı arabaya yasladım dizlerimi kendime doğru çekip kollarımı etrafına sardım. Poyraz da yanıma çöküktüğünde bir bacağını düz uzatmış diğer bacağı ise kendine çekmişti. Elimdeki biradan bir yudum alıp boğazımı ıslatım
-dün akşam..mezarlıkta ne işin vardı ?
poyraza sorduğum soru onu şaşırtmıştı bana dönmeden
-peki dün akşam senin mezarlıkta ne işin vardı?
-kendime yer beğeniyordum.
-bulabildin mi bari?
-bulamadım.
-neyse artık başka mezarlığa bakıcaksın
-olmaz... o mezarlıktan başkası olmaz!
-niye?
Sustum derin bir nefes aldıktan sonra biramı tepeme dikip bitirdim boş şişeyi yere bıraktıktan sonra konuşmamıza kaldığımız yerden devam ettim
-benim kardeşim o mezarlıkta yatıyor...
Sustu hiçbirşey demedi birasını tepesine dikip bitirdikten sonra yere bıraktı cebinden çıkardığı sigara paketinden bir dal sigara alıp paketi tekrar cebine koydu montunun cebinden çıkardığı zippoyla sigarasını tutuşturup zippoyu cebine attı sigarasından derin bir nefes aldığın da sigaranın ucundaki alev harlanmıştı sigarayı dudaklarından çekip başını yukarı kaldırdı ve ağzındaki dumanı usulca havaya bıraktı gri duman boşlukta süzülüp karanlığa gömüldüğünde hala havaya bakıyordu.
-şimdi sen söyle dün orada ne işin vardı?
-bizim küçük hayatlarımıza sığdırdığımız büyük hikayelerimiz var...
-fırtınada sürüklenen bir yelkenli misali.
Poyraz ayağaa kalktığında bende ayaklandım arabaya bindiğimizde ikimizde hiç konuşmadık 3 saatlik yoldan sonra eve yaklaşmıştık. Eve gitmek istemiyordum. Araba evimin önünde durduğunda kapıyı açıp arabadan indim kafamı eğip poyraza baktım
-herşey için teşekkür ederim.
Hiçbirşey demeden omuz silkti kapıyı kapatıp bahçekapısından içeri girdim evin kakıdına gelince herzaman ki gibi arka cebimden anahtarlarımı çıkartıp kapıyı açtım. Sessiz birşekilde içeri girdim botlarımı çıkarttıktan sonra koşarak odama çıktım. Odama girip kapıyı arkamdan kapattıktan sonra kilitledim. Dolabımdan çıkardığım siyah pijamaları giyip kendimi yatağa attım. Düşüncelerimin ve alkolün verdiği yorgunlukla kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Bir bölümün daha sonuna geldik
Bekletiysem çok özür dilerim 💙
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

MERAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin