***Kemal her ne kadar istemese de bütün sorumluluğu Elif'e yıkmamak için haftaya olacak nikah hazırlıklarına yardımcı olmaya çalışıyordu. Sade bir nikah töreni istemişti ikisi de, bugün de nikahın yapılacağı salondaki eksikler ile ilgilenmiş, Elif'in gelinliğini almış dönüşte ise bir cafeye geçmişlerdi. Kahvelerini içerken Kemal'in telefonu çaldı. Arayan yabancı bir numaraydı Elif'ten müsaade isteyip telefonu açtı, duyduğu ses ile bütün vücudu gerildi boştaki eli yumruk halini aldı. Tan '' Kemal acil konuşmamız gerekiyor'' diyordu telefonun diğer ucunda. Kemal kendini tutamamış adeta kükremişti '' lan sen ne yüz ile beni arıyorsun it herif'' Tan '' Kemal dinle Yaren hiç iyi değil sana anlatmam gerekenler var lütfen nerede olduğunu söyle, sana her şeyi anlatacağım'' dedi. Kemal Yaren'in iyi olmadığını duyunca endişe ile ayağa fırladı ''ne oldu Yaren'e çabuk söyle'' diye bağırdı. Tan ''telefonda olmaz neredeysen söyle'' deyince Elif'in varlığını unutmuş nerede olduğunu söylemişti Tan'a. Kemal telefonu kapatınca Elif anlayışlı ve endişeli bir ses tonu ile '' Yaren o değil mi ? Ne olmuş kötü bir durum mu var ?'' dedi. Kemal '' Elif özür dilerim onu buraya çağırmamalıydım ama kötü bir şey olmuş ben çok korktum buraya çağırdım sen gidebilirsin istersen'' dedi mahcup ve üzgündü. Elif '' senin için bir sakıncası yoksa kalmak isterim'' dedi eğer kötü bir durum varsa belki yardımı dokunabilir diye düşündü. Kemal kafasını sallayarak onayladı onu.
Tan cafeye girer girmez hızla Kemal'in yanına gitmiş ve Kemal'den bir adet sağlam yumruk yemişti. Cafe çalışanları yanlarına gidince özür dileyerek bir problem olmadığını söylemiş Kemal'e dönerek ''biraz sakin olur musun? herkes bize bakıyor otur anlatacağım'' dedi. Kemal sandalyesine geri oturdu kendisini zor tutuyordu bu adam değil miydi sevdiği kadını elinden alan? ''Ne anlatacaksan elimden bir kaza çıkmadan anlat ne oldu Yaren'e'' diye sordu acele ile. Tan ''sakin ol en başından anlatacağım'' demiş her şeyi en başından anlatıp ''anlayacağın Yaren saçma bir gururu yüzünden ikinizi birden bu ateşin içine attı ama inan en az senin kadar oda yandı. Nişanının olduğu gün pişman olmuş seninle konuşmaya gelmişti ama sizi beraber görünce o gün erken doğum yaptı'' diye ekledi. Kemal ne diyeceğini şaşırmış donup kalmıştı. Yani Yaren'i onu seviyor muydu? Bir bebekleri mi olmuştu? Saçma bir gurura mı kurban gitmişti ikisi de? Ama söylemişti Yaren'i bulduğunda korkularını içinden söküp alırım demişti neden inanmamıştı ki sevdiği ona ? Nasıl şüphe edebilmişti sevgisinden? O ayrılığın ateşinde yanarken nasıl sessiz kalabilmişti? Gözünden akan bir damla yaş ile dudaklarından döküldü kelimeler ''nasıl yapar bunu bize'' daha çok kendineydi bu sorusu. Tan ''Kemal hatalı olduğunu biliyorum ama onu da anlamaya çalış o şerefsiz ona bebeği yüzünden mecbur kaldığını söylemişti yine aynı şeyi yaşamaktan korktu sadece'' dedi Kemal'in kırgınlığını anlıyordu ama Yaren'ide anlamasını istiyordu. Kemal ''Beni o şerefsizle nasıl bir tutar? Ben onu deli gibi severken nasıl böyle bir şey düşünür beni terk ettiği gün eğer ablası gelmeseydi evlenme teklifi edecektim zaten'' dedi kızgındı Yaren'e çok kızıyordu nasıl yapmıştı bunu onlara. Tan ''Kemal Yaren yıllarca kendisine ördüğü duvarların arkasında yaşadı. Kimseyi dahil etmedi hayatına ama sen girdin birden ve bütün duvarlarını yıktın bocaladı çokça hata yaptı ama seni çok sevdi mevzu sana güvenmemesi değil hayata karşı güvensiz biliyorsun ne kadar yaralı olduğunu. Bak sen her zaman daha mantıklı olandın bu ilişkide yine öyle ol ve ailene sahip çık'' dedi. Kemal biliyordu Yaren'in onu sevdiğini Tan ile ilişkisi olduğunu söylediğinde de inanmamış ama bu zibidi ona yanında sevgilisi gibi hitap edince mantığını kaybetmiş ve aylardır kıskançlığı ile bir oraya bir buraya savrulmuştu. '' Nerede ?'' diye sordu Tan'a. ''Şile de bir otelde kalıyor'' cevabını alınca girmek için ayaklandı. O sırada Elif geldi aklına konuşmanın başından beri hiç sesi çıkmamış, varlığını bile hissettirmemişti. Kemal Elif' döndü mahcup bir ifade ile Tan'a 'bize biraz müsaade eder misin?'' diye sordu Tan ''dışarıda bekliyorum dedi ve çıktı'' Kemal ağzını açmadan Elif konuşmaya başladı '' Kemal hiç bir şey söylemene gerek yok seni anlıyorum. Sana en başından söylemiştim eğer yapamayacağını hissedersen bitir diye şimdi bitirme zamanı. Gir ve ailene sahip çık sakın üzüldüğümü falan düşünüp mahcup olma çünkü aynı durumda ben olsaydım bir an olsun düşünmez ailemin yanına giderdim. Hadi git nişanı bitirme işini ben hallederim'' dedi gülümseyerek. Kemal sıkıca sarıldı genç kadına belki aşk anlamında bir şey katmamıştı hayatına bu nişanlılık olayı ama çok güzel bir insan katmıştı hayatına '' Teşekkür ederim Elif'' dedi ve hızla cafeden çıkıp Tan'ın yanına gitti. ''Hadi hemen gidelim'' dedi.
Geliyorum yaralı yanım bu sefer seni almaya geliyorum... Ne dersen de bırakmamaya geliyorum... Bebeğime ve sana geliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET (TAMAMLANDI)
Romanceİhanetin acısını en derininde hissetmiş bir kadın ve adam... Ayakta kalmak hiç bu kadar zor olmamıştı... Yaşamak için izlenen yollar ve çıkmazlar... İki yarım kalmış yaralı kalp bir olabilirmi ?