***
Kemal ilk randevusuna giden yeni yetmeler gibi heyecan yapmıştı şimdiden.Sonra kendisine kızdı''ne oluyor lan bu heyecanda ne saçmalama oğlum kendine gel'' diye kendisini uyarmayı ihmal etmedi.İkisi de farkında değildi dönüşü olmayan bir yola girdiklerinin.
Yaren sabah erkenden kalkıp sabah koşusunu es gerek hazırlanma ya başladı.Bilmem kaçıncı kez üstünü değistirerek, üzerine beyaz kalın askılı göbeğini açıkta bırakan bir büstiyer, altına siyah üzerinde beyaz çizgileri olan havuç pantolon, ayakkabı olarak da siyah tek bant topuklu ayakkabılarını tercih etmişti.Hem spor hem şık olmalıydı. Tabi ki Kemal bey beğensin diye süslenmiyordu sadece bugün fazla kararsızdı o kadar(!) Saçlarını da tepeden toplayıp hafif bir makyajdan sonra Kemal'in attığı konuma doğru yola çıktı.
Kemal'de de durumlar farklı değildi aslında.Sabah erkenden kalkılmış, duş alınmış, lacivert bir pantolon üzerine de buz mavisi gömleğini giymiş, bol bol kokular sürünmüştü.Şimdi ise yolda ıslık çala çala Yaren ile buluşacakları yere doğru ilerliyordu.
Mekana ilk gelen Kemal oldu hemen 2 kişilik serpme kahvaltı istediğini söyledi ve Yaren'i beklemeye koyuldu.Yaren mekana girdiği an sanki hissetmiş gibi kafasını kapıya doğru çevirdi.İşte geliyor dünyanın 8. harikası diye geçirdi içinden sonra kızdı kendine ''ne 8'i bu kadın olsa olsa 1. olur'' diye kendi kendine konuştu bir yandan Yaren'i süzerken Yaren tebessüm ederek elini uzattı Kemal'e ''günaydın Kemal bey bekletmedim umarım'' .Genç adam gülümseyerek'' yoo hayır beklemedim yeni geldim sayılır size de günaydın bu arada'' dedi.Senin gibi bir güzelliği bir ömür bekler insan diyemedi.Kahvaltılar geldi çaylar içilmeye başlandı ve havadan sudan muhabbete kaptırdı kendilerini şapşal ikili.Yaren mekanı ne kadar beğendiğini anlatırken Kemal klişelerden hoşlanmadığı için'' Size yani sana Yaren demem problem olur mu siz biz çok kasıyor beni '' diye arada ki resmiyeti kaldırmak için ilk adımı attı.Yaren ''Tabi ki diyebilirsiniz'' diye cevap verdi tebessüm ederek ''ama sen bana siz derken ben sana isminle hitap edemem sende kaldır lütfen şu sizi bizi aradan'' dedi ve resmiyeti tamamen kaldırmak için son adımını atmış oldu.''Tabi demeye çalışırım ama alışana kadar biraz zorlanabilirim bilginiz yani bilgin olsun'' dedi ve kıkırdadı.Kemal büyülenmiş gibi bakıyordu karşısındaki güzelliğe bir kadın böyle güzel gülmemeli diye düşündü. Akla zarardı çünkü bu.Kemal ile Yaren sabah kahvaltısı diye sözleştikleri mekandan öğlene doğru ancak kalkabilmişti etrafı dolaşmak için.Etraftaki gezileri de bittiğinde öğle saatini de geçirmiş olduklarını fark edip öğle yemeği de yemeye karar verdiler.İkisi de ayrılmak istemiyordu birbirinden.Öğle yemeğinde Yaren uzun zamandır yemediği kadar iştahla yiyordu yemeğini temiz hava iştahını açmıştı galiba. Genç kadın kafasını kaldırdığında Kemal ile göz göze geldi.Gülümseyerek onumu izliyordu bu adam ? ''Komik bir şey mi var? Neden öyle bakıyorsun bana'' dedi.Kemal hemen toparlandı ve '' yok izlemiyorum yani evet aslıda hem bu kadar iştahlı yeyip hem bu kadar zayıf kalmayı nasıl başarıyorsun diye merak ettim'' dedi gülümseyerek. Yaren söylenenleri ters anlamakta usta olduğu için kaşlarını çatıp ''Çok mu yiyorum yani?'' diye sordu. Kemal '' yok hayır yanlış anladın beni yani bu çok güzel bir özellik bence.Hem zayıf kalmak için kuş kadar yeyip ölü balık gibi bakan kadınlar çok komik geliyor zaten bana'' diye açıklamaya çalıştı kendini. Bizim kız rahatladı tabi bunları duyunca '' aslında her zaman bu kadar iştahlı olduğum söylenemez bu gün açık hava iştahımı açtı galiba. Tabi zayıf kalmak için kuş kadar da yemiyorum canım ne kadar isterse o kadar yiyorum zaten spor yaptığım için kilo gibi bir problemim olmuyor'' dedi. Kemal ''spor yapmayı bende severim'' dedi gülerek. Yaren boş bulundu ve ''belli oluyor zaten'' dediği an ne dediğini idrak etmiş kıvırma çabalarına başlamıştı '' yani kolların omuzların falan geniş'' dedi ve daha da nasıl batarım diye düşünmeye başladı. Resmen adama senin vücudunu inceliyorum diyordu suyundan bir yudum alarak '' yani fit görünüyorsun'' diye son noktayı koydu kendince.Kemal onun bu komik haline gülerek teşekkür etmiş ve yemeğine dönerek güzel kadını daha fazla utandırmamıştı. Yemekler yendikten sonra artık istemeye istemeye de olsa ayrılıp şirketlerine geçtiler.Arabalarına bindiklerinde ikisinin de aklına aynı düşünce geldi ''bugün hiç iş konuşmamışlardı'' . Yaren bu duruma sinirlendi ve hızla oradan uzaklaştı. Siniri kendisineydi ne oluyordu yani böyle gezip tozmalar yanında her şeyi unutmalar falan. Kapılıyordu farkındaydı ve bu hiç hoşuna gitmedi.Yaşadığı acılar geldi bir bir gözlerinin önüne olmazdı bir daha aynı şeyleri yaşama ihtimali bile onu korkutuyordu.''en iyisi uzak durmak'' diye geçirdi içinden.
Kemal'de durumlar farklıydı bugünkü konuşmalarını ve yakınlıklarını düşündükçe boş boş sırıtıyordu.Tan ile sevgili olmadıklarını hafta sonu bir dans gösterileri olduğu için dün gece çok çalıştıklarını öğrenmişti laf arasında.Kemal şimdi rahat ve mutluydu farkındaydı kapılıyordu yaşadığı acılar geldi gözlerinin önüne birer birer ama olsundu. Yaren ile o acıları yaşamazdı onu tanıyordu onu gözlerindeki acılarından tanımıştı. Yaren acılı bir kadındı ve acıtmazdı.Hem aşkta korkaklara yer yoktur eğer aşık oluyorsa Yaren'e korkmuyor ve seve seve kalbini açıyordu bu güzelliğe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET (TAMAMLANDI)
Romanceİhanetin acısını en derininde hissetmiş bir kadın ve adam... Ayakta kalmak hiç bu kadar zor olmamıştı... Yaşamak için izlenen yollar ve çıkmazlar... İki yarım kalmış yaralı kalp bir olabilirmi ?