Benim ne isim vardi burada... Ayaklarım yavaş yavaş istemeye istemeye getirmişti beni buraya.. Söz vermiştim ,sözümü de tutmustum.. Ama o tutmamıştı.. Sert bir tokat gibi kıyıya vuran dalgalar beni çağırıyordu. Kucaklamak ,sarıp sarmalamak ister gibiydiler. O karanlık ,hırçın kollarıyla beni..
İçimdeki notalar bir bir ölmüştü. Beni ben yapan o çok sevdiğim melodileri duymaz olmuştum artık.. İçimdeki her hücrenin öldüğünü hissediyordum. En kötüsü de yanlizdim. Duyabildigim dalga sesleriydi.. Adımlarım yavaş yavaş uçurumun ucuna giderken sadece birkac santim kalmıştı dibini bile göremedigim derinliklere kavusmama...
Alya ,kardesim... Mutlu musun? Beni mahkum ettigin kaderin hediyesinden.. Ya sen anne . Hep beni sevdigini söylerken kapattigin o kapinin arkasından görebiliyor musun simdi?
Baba... Sen... Sen nasil oturacaksin o tahtında.. Vazgeçmeyi göze alamadığın servetinle??
Demir??? Hayatimin en büyük kara deliği..Bir bomba gibi düştüğün hayatimdan kirik ,dökük bir ben bırakarak ,enkaza çevirdiğini eserine bir bak... Bencilliginin ,kendini beğenmiş liginin getirdiği yıkığa bir bak...
Herkes gibi tek hayalim vardı. O da mutlu olmaktı.. Sadece mutluluk.. Sense herşeyi elimden alarak beni güneşsiz biraktin.. Nefesimi elimden alarak beni zaten öldürdün. Hepiniz suçlusunuz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
Lãng mạnBirbiriyle zıt karaktere sahip iki kiz kardesin ( ikiz) karışan hayatları..