Sonbahardan yeni çıkmış bedenler. Yorgun ,bitkin ,bütün yapraklarını dökmüş ağaçlar.. Ne ara yazdan ,kışa geçtik. İki mevsimi zamanin neresinde bıraktık.
Lila ve Efenin evlenmek için seçtikleri gün 31 Aralıktı. Eski yılı geride bırakıp ,yeni yıla birlikte ,yeni baslangiclarla girmeyi istemişlerdi. Kalabalik bir düğünden daha cok sevdikleriyle beraber girmeyi istemişlerdi. Hem yılbaşını hemde düğünü beraber kutlamıştık.
Herkesin hayatında yenilikler olurken bugünse benim karar günümdü. Ya özgür olarak devam edecektim yada mahkum hayatim kacarak devam edecekti.Hayatimdaki tum kotu anılarla beraber yürümek ...
Bir sure otelin penceresinden dışarıyı izledim. Odanın penceresinin baktığı cadde boştu. Herkes yeni bir yılın getireceklerini kutlamıştı. Simdi ise artik bekleme zamanıydı.
Demirin neden beni o eve çağırdığını anlamiyordum. Herşeyin hem başlayıp hemde bittiği ev.. Beni herşeyden koparan ,içimdeki çocuğu kaybettiğim yer. Nasil bir cesaretle beni oraya çağırmıştı. Hayatıma son vermek istedigim yer. Herşeyi yüzüne haykirdigim yer. Bütün insanların hatta ve hatta ailemin bile iki yuzlulugunu suratima bir tokat gibi atan yer.. Uçurum... Aslinda Arya ,o uçurumdan atlamıştı. Arya yoktu. Dakikalarca baktigim o denizin derinlikleri Arya yi almisti. Bundan benim bile haberim yoktu.
Onunla son kez konusacaktim. Alti ay onceki o korkak kiz degildim. Ondan kacmayacaktim. O evde benimle yüzleşmek istemesi gariptir ama belkide onunda kendi vicdaniyla yaptigi savaşın sonucuydu. Olaydan sonra evi satin alip yerleşmesi suçluluk psikolojisinden kurtulmak icin yaptigi bir hamleydi. Ama rahatlaması gereken vicdani ,ben onu affetmedikce ozgur kalamayacak,onu rahat birakmayacakti. Affetmek?? Ne kadar siradan bir kelimeydi. Dilin söylemesi yeterli miydi?
Üzerimi degistirdim. Otelden çıktım. Demir benim için bir araba göndermişti. Taksi için resepsiyona gittigimde şoför yanima geldi.
- Arya Hanim. Beni Demir Bey gönderdi.
Dudagimi burarak hafif guldum. " Vicdanın bu kadar uyutmuyor seni" diye düşündüm. Resepsiyona dönüp " Lütfen bana bir taksi çağırır mısınız?"dedim.
Şoför şaşkın bir halde yuzume bakıyordu.
- Ama efendim...
Tekrar dönüp şoföre baktim. Bakislarimin sertliğinden başka birsey diyememisti. Resepsiyon daki görevli taksi cagirdiktan sonra " Arya Hanim ,bugün otelimizden ayrılacak mısınız?"
Bir sure durduktan sonra " Gelince haber vericem.Bu günlük hayir" dedim. Otelin dışına dogru yürüdüm. Taksi cok geçmeden geldi. Şoför arkamda beni bekliyordu. Demirden aldığı emri yerine getirememenin verdigi huzursuzlukla ben taksiye binene kadar bekledi. Ben taksiye bindikten sonrada arabayla bizi takip etmeye başladı.
Aklıma birer akbaba gibi üşüşen düşünceleri kovmaya çalışırken çoktan eve gelmistim bile.. Taksiden inerken " beni bekleyin ,döneceğim" dedim.. Taksiden indigimde Demir beni karşılamak için dışarı çıktı. Şoför arkamdan koşarak geliyordu. Demire her adımla yaklaştıkça icimde tarif edilemez bir duygu karmaşası vardı. Öfke,nefret,hesaplaşma herşey birbirine girmişti.
Şoför birşeyler açıklamak ister gibi bakarken ,Demir ates cikan gözleri onu hedef alıyordu.
- Rahat birak onu.
Demirin bana dönen bakışları birden yumuşadı.
- Onunla geleceğimi düşünmüyordun degil mi?
-Hayır. Düşünüyordum.
- Yanlış düşünmüşsün.
Demir ,kapinin onunden çekilerek eliyle içeriyi gösterdi. Bense o ocak sogugunu bile hissetmiyordum. Denizin ayazı,dalgaların kayalıklara çarpmasıyla uçuşan dalga kırıntıları bile o eve girmeme sebep olamazdı. Herseyle yuzlesebilirdim ama bu evin içiyle henuz degil.
- Burada konuşalım.
- Burada mi? Çok soğuk ama..
- Burada..
- Peki...
- Cevap??
- Bu kadar mi?
- Bu kadar.. Dun soyledim zaten. Cevabın??
- Boşanmayı kabul etmezsem.
- Buradan giderim. Bir daha asla dönmemek üzere. Kolaylıkla olmasada zorla senden yine bosanirim. Beraber yasamadigimiz için iki yil ,en fazla iki yil sonra.
- Bulurum seni. Fransadaydin. Bulmuştum. Yine bulurum.
- Bu defa degil. İsleri zorlastirma.
- Ya kabul edersem.
- Burada kalirim. Hayatıma kaldığım yerden devam etmeye çalışırım.
- Çalışırsın??
- Hayatimi alt üst ettiğinizi ne çabuk unuttunuz? Ben onların hiçbirini haketmemiştim.
- Ben... Ben...
- Sen .. Sen... Yeter artık. Senin hislerin.. Kararını söyle bitsin artik..
- Özür dilerim. Başka nasıl affettiririm kendimi bilmiyorum.
- Boşanarak.. Artik hicbirinizi görmek istemiyorum. Birak beni..
- Alya..
- Alya falan umrumda değil..
- Beni aradı.
- Ne....
Denizle evin tam ortasında bir hesaplaşma yaşıyorduk. Alya.. Kardeşimdi. Diger yarimdi. Ama ben hem içimde hemde diger yarimda öldürmüştüm onu..
- Seninle bosanmami ve olması gerektiği gibi onunla evlenmemi söyledi.
- Allah ikinizinde belasını versin..
- Arya... Benim umurumda degil. Sadece bil istedim.
- Boşanmaktan vazmı geçecektim.? Ne haliniz varsa görün.
- Kabul ediyorum. Yani boşanmayı..
Bir anda söyleyivermisti.
- Sözde ver. Gitmeyeceksin.
- Bu seni ilgilendirmez.
- Soz ver..
- Yarin avukatlar gorussun. Şirket ortaklığından vazgecmiycem.
- Ne fark eder. Şirketle Alya ilgileniyordu. Onunla evlenir kaldiginiz yerden devam edersiniz.?
- O sen degil? Senin gibide olamaz..
- Orasi beni ilgilendirmiyor. Ailelerinizin istedigide buydu.
Dönüp eve baktim.
- Neden bu ev??
Demir bir sure sessiz kaldi. Eve sırtını dondu.
- Belki birgün gelirsin diye..
Güldüm...
-Şaka yapiyorsun degil mi? Bunu düşünmüş olamazsin. O gece sennnn....
Sözümü bitirmeden yanima yaklaştı eliyle dudaklarımı kapatti. Geriye bir adım atıp elini ittim.
- Beni susturunca herşey unutulmuyor.
- Unutmadim. Unutamadım da. Sarhostum. Sen benden kaciyordun. Kardesin gibi beni aldattin zannettim. Bir an kontrolumu kaybettim.
- Bahanen bu mu?
-Ben... Bahane degil? Sen benimle evliydin. Burada onunla sarmaş dolaştın.
- Yeter bu kadar.
- Gitmeyeceksin degil mi?...
Arkamı döndüm. Taksi beni bekliyordu hala. Demir öylece kalakalmisti. Taksiye bindim. Taksi hareket ettiğinde aynadan son kez zannettigim yüzünü gördüm. Son kez olmadigini bilmiyordum. Hayat daha cok kez çıkaracaktı karşıma...Öylece ortada kalakalmisti. Bitmisti ... En azindan boşanmayı kabul etmişti. Sirada tamamen özgür olmam vardı. Artik kacmama ,gitmeme gerek yoktu. Bugune kadar erteledigim hayallerimi gerçekleştirip kaldığım yerden devam etmeliydim. "Aykırı" gibi bir mekan acip kendimi oraya hapsetmeli ,müzikle yasamaliydim. Belki huzuru orada bulurdum. İçimdeki kurumuş duyguları yesertebilirdim.
Demirden uzaklaştıkça içimdeki kasvet dağılmaya başlamıştı. Yazın dondugumdeki mutluluğum mu geliyordu. Yaşadığım alti ayi silmeliydim artik...
Otele gitmeden bir yerde durdum. Uzun zamandan sonra ilk kez açlık hissediyordum. Kahvalti yaptim. bir sure orada oturdum. Kafamdaki planlarimi oturtmaya calistim. Emir ve Doruğu aradim.. Konuşmak istedigimi soyledim. Yarim saat sonra onlarda cafedeydi.
Planımdan bahsettim. İkiside kabul etti. Ve kaldığımız yerden devam edecektik. Tek bir sorun vardı. Para...
Öyle bir mekan icin herseyimizi ortaya koymaliydik. Cok calismaliydik. Lila da kabul etmisti zaten...
Cafeden ayrildiktan sonra otelime gittim. Önce su boşanma olayi olmali sonrasinda kalacak bir yer bulmaliydim. Avukatimla görüştüm ve Demirin avukatiyla iletişime geçmesini soyledim. Otelde duramiyordum. Söz vermişti. Oyleyse bosanirdi. Tamam demisti. Disari ciktim . Mekan icin bir yer aramaya basladim. En azindan biraz kafam dağılırdı. Beklemek.... En zor olan oydu. Belli yerlerde dolasiyordum. Denize karsi bir yerde durmuştur. Hava soğuktu ama o bile etkilemiyordu beni. Telefonum caldi. Arayan avukatimdi.
- Arya Hanim.
- Evet.. Bir gelişme var mi?
- Var. Demir Bey evrakları imzaladı. Anlaşmalı boşanma olacak. En gec bir hafta icinde ozgursunuz.
- Tamam. İyi günler.
Hayatımda aldigim en güzel haberdi. Derin bir nefes aldim. Arkama döndüğümde ise hayalim beni çağırıyordu. ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
RomanceBirbiriyle zıt karaktere sahip iki kiz kardesin ( ikiz) karışan hayatları..