21. Bölüm

85 12 7
                                    

     Tesadüf diye birşey yoktur. Sadece çizilen bir yol ve eninde sonunda patikalara sapsakta döneceğimiz bir ana yol vardır.
    Artik yolum belliydi. Nereye gidecegimi biliyordum. Biraz zaman kaybetsemde neden bekleyeyim ki .. Baslama zamani gelmişti. Kaybedecek zaman yoktu. Yeterince kayip vermiştim. Dimdik ayaktaydim. Öylede olacakti. Yanimda olanlarla yoluma devam edecektim. Start vermistim.
    Karşımda duran manzara karsisinda nasilda mutlu olmustum. İste tamda buydu. Durdugum yerde denize bakan ,tek basina dim dik ayakta duran ilk bakışta harabe gibi görünse de depoya benzer bir bina vardi. Çok ugrasmam gerekecekti ama buna degecekti. Yanliz olmadigimi bilmek dahada güçlü hissettirecek beni. Telefonu alip ilk aradigim kisi Emirdi.
- Emir.... Buldum.
- Ne buldun Arya?
  Emir şaşırmıştı. Tabi öyle damdan düşer gibi söylersem olacagi buydu. Düzelterek devam ettim.
- Mekani buldum Emir.  Konum atiyorum hadi Doruguda al gel. Lilayada fotograf atariz.
- Geliyoruz tamam. Konum at...
     Telefonu kapatip uzaktan birkaç fotograf cektim. O kadar sabirsizdim ki. Fotograflari Lila da
dahil olmak üzere herkese attim. Yolun karsisina geçip binaya yaklaşmaya başladım.
     İki katli bir yerdi. Dış cephesi iyi bir bakım istiyordu. Depo görünümü vardı ama asil ne amaca hizmet ediyordu bilmiyordum. Girişi genis cift taraflı bir kapi ve önünde de tek bir tane söğüt ağacı vardı. Kapının yaninda tek bir tane pencere vardi. Camları toplanmış pencereden iceri bakmaya çalıştım.  İçin karanlıktı . Tam olarak görünmüyordu. Ama yani taraftan yukarı kata çıkan merdivenler vardı. Üst kata sahne koyabilirdik. Herkes dilediğince sarki söyleyebilirdi. Alt katta ise müzik dinleyip ,dans edip ,birşeyler icebilirlerdi. Merdivenin olduğu tarafa bir bar yapılabilirdi. Ben simdiden dekorasyonda başlamıştım bile.. Disarida yazili olan telefon numarasini aramak için çocukları beklemeye başladım. Ben çok beğenmiştim ama onlarda begenecek miydi? Binanın sahibi bir sorun cikarmazdi umarim..
    Emir ve Doruk geldiginde binayı göstererek
- Bakın... Nasil??? Çok güzel degil mi?
   Emir şöyle bir alıcı gozle bakti." Cok masraf var. Butcemizi ayarlamamiz lazim. Ama önce buranin sahibiyle gorusmemiz gerekli".
Bende coktan dekore etmis ve açılışı yapmistim bile. Emir tabeladaki telefon numarasini alip sahibiyle görüşmeye başladı. Konusmadan anladigim kadarıyla adamin hicte kiraya verme niyeti yoktu. Satmayı planlıyordu. Onemli bir sorun vardi. Bizim o kadar paramız yoktu. O sirada benim telefonum caldi. Arayan Lilaydi.
- Alo. Lila..
- Kizim bu fotograflar ne?
- Begendin mi? Cok guzel degil mi?
- Ne bu? Aaa... Şaka??
- Hayir. Ama sanirim bir sorun var.
- Nasil bir sorun?
- Sahibi kiraya vermiyor. Satmak istiyor.
- Dur bakalim. Belki ikna ederiz. Efe de konusur. Hep beraber miyiz?
- Tabi ki...
- Gitmeyeceksin yani.
- Hayir gitmiycem..
- Kabul etti mi?
- Evet.. Sonra konussak bunu..
- Efe de cok begendi.
- Öhömmmm... Balayiniz kaç gün sürecek?
     Lila kahkahayi bastı. " Biz ne zaman istersek o zaman tabi ki".
- İyi tamam gorusuruz. Kapat hadi. Sonra balayında da rahat birakmadi dersin...
      Telefonu kapattıktan sonra Emire döndüm. Dorukta bende tüm dikkatimizle Emire bakıyordu. Emir yarin umutsuz bir sekilde
- Satmak istiyor ama sanki biraz zorlarsak ikna olacak gibi. Birkac gun dusunmek istiyor. Bende atladim.
- Düşünsün ama sonunda olumlu cevap versin. Çok begendim ben.
    Dorukta benim gibi binaya hayran hayran bakıyordu. Koluna girdim.
- Nasil bir şaheser çıkar buradan degil mi?
- Hemde nasil.Super fikirlerin var.
- Benimde ...
   Emir bir kolunun altina Doruğu ,bir kolunun altina beni alarak " Gidip yuzyuze konusucam. Daha etkili olur " dedi. Sonra bana donup " Kalıyorsun. Bu harika bir haber. Bu nasil oldu?"
- Bitiyor. Bisaniyoruz.
- Gercekten mi?
- Olmasi gerektiği gibi..
     Gerektiği gibi... Ne garip bir cumleydi. Aslinda hic olmamasi gereken ama olmasi olasi bir sondu iste...
     Yolun karsisina gectik. Bir taraftan bakıyor bir taraftan da arabaya dogru ilerliyorduk. Biraz kenarda ama muhtesem manzaraya sahipti. Emire döndüm.
- Burayi istiyorum. Burayi mutlaka kirala Emir. Nolur...
- Konusucam.. Yinede çok umutlanma. Yüzde elli şansımız var tamam mi?
   Tamam anlaminda basimi salladim. Cocuklar beni otele bıraktılar. Otelin önüne geldiğimizde Doruk
- Ne zamana kadar burada kalacaksin daha?
- Bilmiyorum. Artik bir yere bakmam lazim. Burada kalacağım kesinleşti.
- Yarin su isi halledelim. Evede bakariz sana.
- Tabi ki.. Önce mekan.. Sonra ev. Görüşürüz..
   Vedalaşıp arabadan indim. Aksam olmak üzereydi ben otele döndüğümde . Odama ciktim. İlk kez uykum gelmisti. Birkac saat tv izledim sonra duş alıp uyudum...
Sabah uyandığımda saat 9 civariydi. Lila arıyordu.
- Alooo.. Lilaaa. Ruyanda benimi gördün. Yada Efeden ne cabuk sıkıldın.
- Kızım oldu.
- Ne oldu.?
- Mekan tamam..
- Yok artik. Sacmalama ne cabuk. Ne ara konuştular.
- Adami bir de Efe aradı. Çok anlayisli biriydi. Biz aradık sabah görüşürüz demisti. Az önce aradı ve tamam dedi. Bende anlamadim. Çocukları da aradım. Bize kahvaltiya gelin sonra mekana gideriz . Çok is var çok...
- Hemen geliyorum.. Bayyy...
    Yataktan firlarcasina atladim. Hemen giyindim. Otelde cikip Lilaya gitmem onbeş dakikaydı. Lilaya ilk giden bendim. Merdivenleri koşarak ciktim. Efe markete gitmisti. Poğaça ,simit de alacaktı. Limanın boynuna atladim. İkimizde sarılmış zipliyorduk. Etrafımızda dönüp dans ediyorduk. Uzun zamandan sonra yine bendim. Bunu o da fark etmişti. Yüzüme bakti. " Hep gül. Tamam mi? Ozlemisim seni."
- Bende ozlemisim kendimi.   
    O sirada çocuklarda geldi... Evde bir bayram havası. Yeni yil gerçektende yeniliklerle ve güzelliklerle gelmisti.
   " Yepyeni bir hayata merhaba" demek uzereydik...
   

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin