Ertesi gün olmuştu bile.. Aldığım ilaçlar beni uyutmuştu. Rüyamda bile o kabus geceyi görmüştüm. Emirin gozumun önünden gitmeyen yüzünü unutamiyordum. Herşey için çok erkendi. Ama o bizi birakip gitmişti bile. Nasil alısacaktim bu aciya.
Gece serum bitmişti. Kolumdaki serum girişi kapatılmıştı. Kolum aciyordu .. Bir an nerede oldugumu anımsayamasamda birkaç saniye sonra hatirladim. Sabah olmuştu. Bir kişiye günü olmasina ragmen güneş vardı. Yavaşça yataktan kalktim.Halsizdim. Önce yatağın kenarında biraz oturdum. Sonra pencerenin önüne doğru ilerledim. Disari sakin görünüyordu. Bir apartman dairesindeydik. Lüks olmamakla beraber nezih bir yer olduğu belliydi. Banyoya gidip elimi yüzümü yikadim. Bir nebzede olsa kendime gelmiştim. Üstüme çeki düzen verdim. Yavaşça odanın kapısını açtım. Birkac adım yürüdükten sonra koridordan salona geçiş yaptim. Koridor giris kapısının olduğu küçük bir hole açılıyordu. Gectigim yerler sadece ,basit ama modern döşenmiş bir evdi. Duvarlarda iç açıcı manzara resimleri vardı. Kapıyı açmak üzereyken ayak sesleri duydum. Fatma abla
- Uyandın mı? Kahvalti yapmadan gonderemem seni.
- Ben arkadaşlarımın yanına gitmeliyim. Tesekkur ederim..
- Kizim bak çok halsizsin. Gel hadi. İki gündür hic birşey yememişsin. İki kaşık çorbayla iş mi olur?
- Gerçekten gitmem lazım.
- Arkadaşların senden haberdar. Yerini de biliyorlar. İstersen onları da çağıralım.
- Hayır.. Ben gitmeliyim.
- O zaman bende seninle geliyorum.
- Bakın teşekkür ederim. Ben giderim. Demir size ne söyledi bilmiyorum ama ben gideceğim. Tamam...
- Sende beni anla. Seni yanliz gonderemem. Bu halde olmaz. Demir bana güvenip gitti.
Kadına bir türlü derdimi anlatamiyordum. Kapiyi açıp dışarı çıktım. Asansöre bindim. Arkamdan Fatma abla bindi. Bende onun yuzune bakakaldım. Bir türlü kurtulamıyordum. Asansörde hiç konuşmadık. Apartmandan çıktık. Ben yola dogru ilerledim. Geçen taksinin birini durdurdum. Fatma abla telefonla konuştu. Demirle konustugundan adım gibi emindim.
Telefonla Lilayi aradım. Nerede olduklarını ogrenmeliydim. Lila telefonu açmadı. Sırayla Doruk ve Efeyide aradım. Sanki hiçbir biri ulaşılmak istemiyordu. Katil , suç mahaline mutlaka tekrar dönermiş. Bende Emirle son kez beraber oldugumuz yere Anahtara gitmeye karar verdim.Kim yada ne olduğunu umrumda degildi. Belki herkes benim gibi yolunu kaybetmişti. Hep beraber durup hayaller kurduğumuz yere gitmeliydim. Belki onun varlığını orada hisseder ve acımı hafifletebilirdim. Mekanın önüne geldigimde yanilmadigimi anlamıştım. Efenin ve Doruğun arabasıda oradaydı. Taksiden indim. Fatma ablada arkamdan indi. Anahtarın kapısına yaklaştım. Kapi hafif aralıktı. Elimi kapıya uzattim. Bir an duraksadim donup Fatma ablaya baktım. İlk kez biri bakışlarimdan beni anlamıştı. Basini onaylarcasina salladı. Ve duraksadı.
Bir taraftan korkuyordum içeriye girmeye.. Sanki onu karşımda bulacaktım. Oradaydı ve bizi bekliyordu." Nerede kaldınız. Ohooo... Tembellerinin diyecekti." Nedense onun orada olması umudunu taşıyordum. Olamayacağını bildigim halde bir yanim deli gibi onun orada olmasını istiyordu. Kalbim ve beynim amansız bir savaş veriyordu. Kalbim " nolur orada ol " diye dua ederken ,beynim " o gitti" diyordu. Bende ikisinin arasında bir yerlerde sıkışmıştım. Nefesim kesiliyor kalp atışlarımın sesini ben bile duyuyordum.
Mekana girdiğimde ortadaki masanın hala durduğunu fark ettim. Hafif loş olan ortamda ışıkların hepsi yanmiyordu. Ama masa ve etrafında oturan gölgeler vardi. Bunlar bizim tayfadan baskasi degildi. Masanın etrafında beş tane sandalye vardı. Lila ,Doruk ve Efe oradaydı. Bende gitmiştim. Ama son sandalye boş kalacaktı. Gidip sandalyeye oturdum. Kimse konuşmuyordu. Benim oturmamla herkes bana baktı. Lila
- İyi oldu geldiğin Arya.. Konuşmamız gereken seyler var.
Bende anlamamıştım.
- Ne konuşacağız ki?
Efe " Binayı ben almıştım ama diger masrafların bir çoğunu Emir halletmişti. ". Derin bir nefes alıp devam etti. " Kredi cekmisti. Hemde yüklü bir miktar. En azından üç_dört ay bizi goturecekti . Şimdi durum değişti."
Anlamıyordum. Ne demek istiyordu.
- Ne yani onunda hayali olan bu yeri açmadan kapatacak mıyız?
Efe sözüne devam etti.
- Hayır. Ama bir ortak bulmamız lazım.
Efeyle benden baska herkes suskundu. Ya herkes herşeyi biliyordu. Yada caresizlerdi. Söyleyecek sözleri yoktu.
- Bu kadar kısa sürede ortağı nereden bulacağız.
- Biz bulduk Arya.
- Bu kadar zamanda. Ben daha onun gittiğini bile kabul etmemişken siz bunu nasil yaptiniz?.Bir tek ben mi atlatamadim bu olayi. Daha üç gün oldu. Doruk ,birşeyler soylesene o senin abindi.
Doruk yüzüme baktı.
- Arya başka care yok. Onun için yapmam gerekeni yaptım.
- Ne demek bu Doruk. Ne yaptin?
Daha sözümü yeni bitirmiştim ki kapi açıldı. Ve içeriye giren Denirdi. Gözlerime inanamadım. Beni orada görmek hiç sasirtmamisti onu. Yavaş ama seri adımlarla gelip masada boş olan sandalyeye oturdu. Herkes ona baktı. Sirayla herkese bakarak "Günaydın" dedi.. Neredeyse kimse konuşmadı. Başlarıyla selam verdiler.
Bense sandalyeden kalktim. İki elimize masaya koyarak
- Yine mi sen? Yeter artik çık hayatımdan çık.. Bunun neyini anlamadin. Ben sana " benden uzak dur" dedikce sen dahada çok hayatima giriyorsun.
Kimse birşey söylemiyordu. Garip bir şekilde sessizlerdi. Demir atağı kalkti.
- Sakin ol. Konuşalım.
- Ne sakini ,ne konuşması. Defol git hayatimdan. Daha birkaç gün önce demedin mi Alya beni aradi. Bastan başlayalım dedi. Git onunla başla. Kimse fark etmez bile.. Beni rahat bırakın artik.
- Alya umurumda mi sence?
- İkinizinde canı cehenneme..
- Niye anlamıyorsun. Bir ortağa ihtiyacınız var. Eğer ortak bulamazsanız burayı hic acamayacaksiniz. Acsaniz bile masrafları karşılayacak durumda değilsiniz.
- Başka ortak buluruz. Seni istemiyorum.
- Buna sen karar veremezsin. Bu bir iş ve diğer ortamlarında var.
- Evliligimizde bir işti ama sonuç ortada...
Demir sustu. Cevap vermedi.
Anliyamiyordum. Sanki ısrarla aramızda geçenleri anlatmami ister gibiydi. Anlatsam ne geçecekti eline. Onu küçük düşürmek isterken belkide en yakın arkadaşlarım bile bana aciyacakti. Neden boyle oluyordu. Ne istiyordu?
Efe de ayagi kalkti .
- Arya.. Buna sadece sen karar veremezsin. Burası için çok şeylerden vazgeçtik. Başlamadan bitsin mi? O zaman Emir ne olacak? Çabası ,emekleri... Vaz mi geçelim?
- Onunla olması sart mı? Başka biri olamaz mi?
Masadaki sessizlik yerini ateşli bir tartışmaya bırakmıştı. Efe kabul ettiğine gore Lilada kabul etmişti. O da konuşmuyordu. Bir tek geriye Doruk kalmıştı. Ona döndüm.
- Sende mi boyle düşünüyorsun Doruk? Bir tek karsi çıkan ben miyim?
Doruk yüzüme bakti.
- Arya.. Evet..
- Evet ne Doruk? Ne demek bu şimdi? Siz zaten karar vermişsiniz? Bana sormadiniz bile.
Efe hiddetle karıştı.
- Sen neden karşı cikiyorsun. Bu bir iş. Oda bir ortak. Baska caremiz yok. Neyini anlamıyorsun.
- Siz beni anlamiyorsunuz. Denemiyorsunuz bile...
Masadan kalkıp disari ciktim. Fatma abla Demirin arabasının icinde oturuyordu. Sinirden ağlıyordum. Bu kadar şey çok fazlaydı. Bir sure sonra Demir dışarı geldi. Ona döndüm.
- Söz vermiştin. Anladın mı? Söz!!! Hayatımdan ,benden uzak duracaktın. Ama sen ... Sen... Lanet olsun...
Artik ne diyecegimi bilmiyordum. Sinirden çıldırmış gibiydim.
- Onlar istiyorlar ama. dedi Demir ..
Hızlıca yanina gidip omuzlarından geri ittim. Hafifçe sendeledi. Şaşırmıştı. Beklemediği bir hamleydi.
Ellerimi bileklerimden yakaladim. Kurtaramiyordum.
- Birak beni birak....
- Sakin ol... Dinle ...
- Birak!!!!
- Birakicam ama dinle beni.
Yüzüne nefretle bakıyordum. Gözlerim dolmuştu.
- Seni asla affetmiycem. Senden nefret ediyorum
- Arya.. Üzgünüm.. Cok pismanim. Ben boyle biri degildim.
- Nasil biriydin. Benim gördüğüm senin bir hayvan olduğundu.
- Ben kendimi aldatılmış ,kaldırılmış hissetmistim.
- Bunun acisini da benden mi cikardin? Herkesin hatalarının bedelini ben mi ödedim?
- Ben sana inanmadim. Haklisin. Ama beni kandirmislardi. Senin de tuzağa çekildiğini bilemezdim.
Yavaşça ellerimi birakti.
- Seni istemiyorum . Ne burada nede hayatımda...
- Yardıma ihtiyacınız var. Birak bunu bari yapayım. Başlamadan biteek burası. Emir için lütfen.. Çok fazla gelmem. Karışmam....
İşin kötüsü haklıydı. Son karar bendeydi. Birileri için birşeyler yapmak istedigimde bana pahalıya patlamıştı. Ve ben yine ayni durumdaydım. Nasıl bir döngü bu? Aynı şeyleri yaşatıyordu bana...
Demir beni bırakıp iceri girdi. Girerken de
- Düşün.. Sen ne istersen öyle olacak...
Bir tarafta arkadaşlarım,bir tarafta hayallerimiz,bir tarafta Emir... Ve herşey agzimdan çıkacak sözlere bağlıydı. Ve ben verdigim bu kararın iyi yada kötü her şekilde bedelini odeyecektim.
Kapı girişine gittim. Oturdum. Fatma ablanin geldiğini duymamıştım bile.. Yanima oturdu.
- Bana düşmez kizim ama DDemiri sevmedigin belli.. Sana ne yapti bilmiyorum da. Ama o kötü biri degil. Sen git dediğin halde evdeydi. Biz evden çıkarken de evdeydi. Sırf sen onu görmek istemedigin için görünmedi. Sen ne istersen yapiyor. Eğer bana birsey söylüyorsa bir bildiğin vardır der dinlerim... Sen onun için farklisin. Bil istedim.
- Bilmediğiniz seyler var. Bence karışmayin.
Herkesin onu ovmesi beni dahada deli ediyordu. Kapıyı açıp iceri girdim. Herkes bana bakıyordu.
- Eger hepiniz istiyorsanız bende kabul ediyorum. Sirf Emirin anısına .. Mekan toparlandığı zaman hisselerimi devredip gidicem.
Efe " Dogru karari verdin Arya".
- Ben karar vermedim Efe. Siz karar vermissiniz. Ben onaylasamda onaylamasamda bu böyle. Emir için..
- Bu hepimizin dayalıydı. dedi Lila...
- Benim hayalim boyle degildi. Benim hayalinde yanimizda Emir olacaktı. Bunları konusmayacaktik.
Lila "Adamlar cezasını cekti"
- Lila ,Emir olmadiktan sonra ne anlami var bunun... Adamların canı cehenneme... Onlarin cezasını kimin verdiği de belli degilde?
Arkamı döndüm çıkarken masadan bir ses geldi.
- Ben yaptim... O adamları ben öldürdüm....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
RomanceBirbiriyle zıt karaktere sahip iki kiz kardesin ( ikiz) karışan hayatları..