ALTIN ÇAĞ CADILIK VE BÜYÜCÜLÜK OKULU

Yeni Bir Okul Yeni Bir Hayat

Elimde ki okul kabul mektubuma gülümsemeyi kesip okumaya başladım.
Sayın Melisa Ateş,
   Okulumuz olan Altın Çağ Cadılık Ve Büyücülük Okuluna kabul edildiğinizi size bildirmekten büyük bir onur ve mutluluk duyarım.

Okul müdürü:profesör Alkın Duman
Okul müdür yardımcısı:profesör mehtap mirza

Okulumuz 31 Ağustos tarihinde açılıcaktır. Okulumuza en geç 2 gün önce gelip kabul ritüellerini gerçekleştirmeniz gerekmektedir.
  Okul için gerekli malzemeler aşağıda yer almaktadır.

1-Bir adet asa.
2-Bir düzine tüy kalem ve parşömen.
3-Bir adet süpürge.
4-Büyük orta ve küçük olmak üzere 2 set kazan. Ve iksir yapımında kullanılarcak malzeme seti.
5-Ejderha derisinden eldiven ve önlük.
6-Aritmansi uygulaması 1.seviye
7-Ruh burcunu komuta etmek 1.seviye
8-Birinci sınıf Temel Büyüler kitabı.
9-Kehanet dersi için kullanılacak malzeme seti.
10-Burçlar ve elementler yönetimi 1. Seviye.
11-Bir evcil hayvan  (isteğe bağlı olarak) kurbağa kedi karga yahut türevleri. Bir adet baykuş.
12-Üç takım düz (iş) resmi cübbe
13-Birer adet resmi ve günlük şapka.
14-Bir adet sandık.
15-Bir adet sihirli küre.

   Bu malzemelerin tümü okula gelmeden önce alınmalıdır.

  Okulumuza kayıt yaptırmak istemiyorsanız aşağıda bulunan küçük kare biçimindeki alana 3 damla kanınızı akıtınız mektup kendi kendini imha edecektir. Ve kaydınız silinecektir. Kaydedilmek için ise malzemeleri alıp 29 Ağustos günü okulda olmanız yeterlidir.
         ..... Sihirli Günler.... 
  
   
   Karanlıkta gölgen bile seni terk edecektir. Ancak korkma güneş hep doğacaktır.

Mektup burada son buluyordu kağıdın altında kocaman altından çok parlak bir güneş altında ise iki tane çapraz şekilde konmuş kırmızı renkli ince Şerit gibi bayrak vardı.
Malzeme listesi oldukça kabarıktı ve tahminimce çok da pahalıya mal olacağa benziyordu. Kağıdı kucağıma bırakıp bizimkilere baktım sabırla ağzımdan çıkacak olan tek bir sözü bekliyorlardı. Onlara daha fazla kıyamadım ve o sağuk donuk ve sert maskeden tamamen sıyrılıp 12 yaşında bir kızın davranması gerektiği gibi davrandım.
-"Görünen o ki bir okuldan kovulduk diğerine kabul edildik. Nasıl olacak şimdi herşey bölümler falan ne bilim hogswartstaki gibi mi olacak seçmen şapka falan nasıl olacak acaba hangi binalarda olucaz aynı binaya düşer miyiz acaba?"
Sorumu büyük bir heves ve şaşkınlıkla elif cevapladı.
-"Ayy evet yaa aynı bölümde olsak hepimiz. Ve ayrıca seçmen şapka değil başka bir yöntemle seçiliyoruz binalarımıza babam anlatır bize bende tam bilmiyorum çünkü.
Yaa diyecem diyecem bir türlü soramadım lisa sen iyi misin yani demek istediğim son 3 haftadır kimseyle konuşmuyordum ve hepimize karlı çok soğuktun gülmüyordun gülmeyi bırak konuşmuyordun bile ne oldu birden bire eski haline döüş yaptın hani annenin ölümü sen-"
Sözleri benim cümlem ile yarıda kaldı.
-"O kadın benim annem değildi ve ben onu öldürdüğüm için artık üzülmeyeceğim bugüne kadar bana çektirdiklerinin bedelini ödedi yalnızca. 3 haftadır olan durgunluğum ise farkındaysanız ben bir cinayet işledim birini öldürdüm ilk cinayetim ve içimden bir ses son olmayacağını söylüyor bunu korkmanız için söylemiyorum ama gerçek bu ben bellatrix'in kızıyım ben onun kanındanım istesem istemesemde içimde bir yerlerde bi kötülük yatıyordu bunu hep hissederdim ama kabullenmek istemezdim ancak ben buyum içimdeki kötü uyanıyor artık ve ben onu engelliyemiyorum."
Ve sessizlik herkes birbirine bakıyor sessizliği bozan altay oldu.
-"Bunun benim yada diğerleri için önemli olduğunu mu zannediyorsun bu kim olduğuna bir etki etmez bizi biz yapan hangi aileye ait olduğumuz, hangi soyadına sahip olduğumuz değildir. Bizi biz yapan seçimlerimizdir yaptıklarımızdır kim olduğunu değiştirebilirsin bu doğduğun anla beraber gelmez değişebilir. İnan bana kim olmak istersen onu olabilirsin."
-"Kendi ağzınla söylüyorsun yaptıklarımız belirler kim olduğumuzu ve ben bir cinayet işledim seçimimi yaptım kim olduğumu belirledim ve bunu değiştiremem anla bunu ben buyum ve de bu durum beni rahatsız etmiyor bunu açıklamak zor ama ben insanların benden korkmasından güç alıyorum bu beni üzmüyor aksine tatmin ediyor güç kan demektir ve benim kanım black ve lestrange'lere dayanıyor ben iki aileden de safkanım ve bu aileler en önemli 2 ölüm yiyen ailesi...
Ve... Her ne kadar inkar etsem de bundan dolayı mutlu olduğumu gizleyemem başlarında ki kişi voldemort olmasaydı ve bende onlar için bir düşman olsaydım eminim ki anneme yaraşır bir kız olup sadık bir ölüm yiyen olmayı seçerdim. Bileklerinde dağlanan o kurukafa ve yılanı inan bana gerçekten kendi bileğimde olmasını isterdim.
Gözdeye sorun harry potter kitaplarını okurken ben hep slytherin olmayı isterdim. Ben bundan dolayı mutluyum anlaşıldı mı kötü ama beni mutlu ediyor bu gerçek sizde artık bir karar verin benim yanımda mısınız yoksa karşımda mı olacaksınız?"
Bu sert tepkim herkesi şaşırtmıştı beklenmeyen bir soruyla onları tepetaklak ettmiştim bunun farkındayım ama artık bu gerçekle tıpkı benim gibi yüzleşmeliydiler. Kararları herşeyi değiştirecekti burada kalıp kalmamamda buna dahildi...
Gece gözlerimin içine baktı ve bir damla yaş geldi gözünden yavaşça yanağından süzülürken bir pişmanlık dalgası geçti içimden tam konuşup özür dileyecek iken gecenin bana bir işkence gibi gelen sert sözlerine maruz kaldım.
-"Sen kendini ne sanıyorsun ha sen kim olduğunu zannediyorsun sen bu kadar acımasız değilsin kes artık çocuk gibi davranmayı biz senin için haftalardır ağzından çıkacak tek bir kelime için kıçımızdan ter akıttık lan senin haberin var mı göt! Sen diyosunki ben bellatrix'in kızıyım benim kanım safkan ailem ölüm yiyen lan amık annem dediğin karı seni gözü kapalı voldemorta kurban etti dayın gelmese bok yoluna gidiyordun pisi pisine. Onlar özenmen gereken insanlar değil melisa onlar senin düşmanın bunu ne zaman anlayacaksın beni de kaybedince mi ama görünen o ki sen beni kaybetmeyi çoktan göze almışsın Biz senin anneni öldürdüğün için kendini cezalandırdığını düşünürken sen geçmiş karşıma bono çoktordokloronon bodolono ödodo diyosun o kadın sana ne çektirdi lan her tipik türk ailesi gibi davrandı seni yıllarca korudu sana sahip çıktı o baban olacak şerefsizin tacizlerinden korudu seni evet seni dövüyordu ceza olarak ama Allah aşkına haketmiyor muydun hepsini yalan mı dibine kadar hakkediyordun hepsini sen seni... Seni tanıyamıyorum artık yeter benim hiç mi değerim yok yanında ha hiç mi önemsemiyorsun beni şuan aklından geçen şeyi çok iyi biliyorum eğer yanında değilsek gidiceksin dimi biliyorum seni melisa ben seni çok iyi tanıyorum ama benimde bir şartım var eğer o kadına anne demeye devam edip hepimizi yok sayıp kendini ölüme atacaksan yani bellatrix'e kendi ayağınla gideceksen ben yokum bundan sonra beni asla göremezsin seni ölü sayarım yok olursun benim için biz hepimiz buna karşıyız ve yanında değiliz şimdi ben sana soruyorum ya gidip bizim hepimizi yok sayarsın ve kendini ölüme atarsın ya da kalırsın hep beraber ayakta kalırız ben sana yıllarımı verdim melisa beni bir çırpıda silemezsin öylece ayrıca biz gelecği değiştirme imkanına sahibiz hep beraber bunu başarabiliriz ama yinede sen bilirsin ya biz ya da seni öldürmek isteyen annen. Sana çok öfkeliyim ve kalbim paramparça bir süre görüşmeyelim."
-"Dur feride lütfen ben öyle demek istemedim ama lütfen. Feride..... Feride..... Allah kahretsin yaa off...." o ise çoktan odayı terk etmişti merdivenlerden inerken ağlamaklı ama sinir yüklü bçr ses bağırdı.
-"tarafını seç melisa 3 günün var ya ben ya anne-" konuşmasını bölen benim sözlerim oldu.
-"tarafım sensin feride her zaman da sendin benim ayakta durma sebebimde sensin lütfen... Gitme.. Özür dilerim ben seni kaybedebileceğimi düşünmedim her ne yaparsam yapayım benim tarfımda olursun diye düşündüm bu dediğim şeyin seni kıracağını düşünemedim affet beni gül lütfen lütfen.... Gitme... Tarafımı seçtim bak içtenlikle seçtim lütfen gitme geri gel." En aşağıdan bir ses daha geldi bu sefer sesi hala ağlamaklı ancak zafer dalgaları esiyordu konuşmasında ama hala sinirli olduğu belliydi.
-" Hep senden yana olacaşımı düşünmüşsün ama yanıldın kırılmayacağımı düşünmüşsün ama bundada yanıldın Tarafını seçtin ancak sana karşı hala çok kızgınım sinirim geçene kadar sakın karşıma çıkma ben sakinleştiğimde seni görmeye gelicem. Bu arada sakın ha yemeklerini yememezlik yapma geç uyuma iyi dinlen o kafanı bana kırdırtma."
Ne kadar sinirli ve kırgın olsada bana kıyamıyordu onun bu halini çok seviyordum.
Elif şaşkın altay ise beklediği bir şeymiş gibi rahat davranıyordu. Altay elife
-" Gördün mü yine ortalığı birbirine kattın."
-"ya benim ne suçum var sanki sadece merakıma yenik düşüp sordum noldu diye ben mi kavga çıkardım sanki. Sende haa uyuzsun."
-" ne demek ben ne yaptım senin yüzün-"
-"bu kavgada siz ikinizin bir suçu yok bu olay zaten gerçekleşecekti feride er yada geç bana patlayacaktı sadece biraz erken oldu bu yüzden birbirinizi suçlamayın biz onunla barışırız.
Hadi herneyse gidin ben artık uyuyucam yoruldum."
-"Herşey güzel olucak lisa dinlenmene bak" dedi altay ve gülümseyip kapıya doğru yönledi elifte onu takip etti gülümsemekle yetindi yanlızca. Bende onlar çıkmadan
-" Haklısınız herşey güzel olucak ve eskisi gibi olmayacak. Yeni bir okul yeni bir hayat demektir..."
Bana dönüp gülümsediler ve sessizce uzaklaştılar.

Yeni bölümü en kısa zamanda yazıp paylaşıcam iyi okumalar gençlik...
1350 kelime...