Alışveriş ve asa alımı

115 8 1
                                    

Bölümü yazarken dinlediğim şarkıyı medyay koydum sediğim bir şarkıdır umarım sizlerde seviyorsunuzdur.

Sabah tam örtülmemiş pencereden sızan güneş ışınlarıyla uyandım. Saate baktığımda daha 7.35 olduğunu gördüm saatin. Üstümdeki örtüyü nazikçe çekip yatakta doğruldum ayaklarımı yataktan salındırdım ellerimi yatağın kenarına koyup başımı eğip yeri izledim. Bir süre sonra başımı kaldırıp masanın üzerindeki sürahi ve suya baktım aklıma gelen şeyle gülümsedim. Ellerimi havaya kaldırıp sürahiye odaklandım ve şu sözleri söyledim.

"Accio sürahi"
ve sürahi hızla bana doğru geldi gülümseyerek tekrar aynı sözleri bardak içinde söyledim

"Accio bardak"
Bardak bana doğru gekirken kapının hızla açılmasıyla dikkatim dağıldı ve bardak yarı yoldayken yere büyük bir gürültüyle düştü. Elif kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Fazlasıyla sinirli görünüyordu. Bakışları benden kayıp yerdeki bardak kırıklarına çevrildi. Hafif bir el hareketi ile
"Akla pakla"
dedi ve bardak kırıkları kendiliğinden toplanıp çöpü boyladı. Bakışları tekrar beni bulduğunda sessizlik büyüsü (büyünün adını unuttumda sorry millet)yapıp kapıya dönüp "colloportus" dedi.
Yanıma hızla gelip kolumu sıkıca kavrayıp
"Babamla ne konuştunuz sana ne anlattı". Dedi.

Bende şaşkınlıkla
"Noldu elif iyimisin"

Histerik bir kahkaha atıp
"Sayende kötüyüm"

ben ise şaşkınlıkla
"Ben naptımki sana"
Dedim inanamayarak.

"Babam sana ne anlattı" dedi tekrardan.

"Baban eğer isteseydi sana anlatırdı seni göndermezdi demekki senin bilmemen gereken birşey."
Dedim sakin kalmaya çalışarak. Ancak bu pek mümkün olacağa benzemiyordu.

"Amacın babamı benden uzaklaştırıp kendin mi yerime geçmek babam sen geldiğinden beri benle daha az ilgilenir oldu varsa yoksa hep sen bıktım senden babam yanıma gelse bile tek konuştuğumuz nokta sensin napmaya çalışıyorsun ailen yok diye ailemi mi çalmaya çalışıyorsun"
Diye öfkeyle bağırdı.

Bense duyduklarım karşısın hem şok olmuş hemde çok sinirlenmiştim nasıl böyle bişey düşünebilirdi nasıl.

"Saçmalama elif yok öyle bişe nasıl böyle birşeyi düşünebilirsin kes artık bu konuyu kapat telafisi olmayan şeyler diceksin yapma" dedim. O ise bunu hiç duymamış gibi konuşmaya devam etti.

"Telafisi olmayan şeylermiş. Bunlar gerçekler melisa hanım gerçekler. Zorunamı gitti bunları duymak napıcaksın peki annen gibi benidemi öldüreceksin"

Duyduğum şeylerden sonra istemsizce öfkenin bedenimi ele geçirmesine ve beni kontrol etmesine izin verdim. Aynadaki aksimden gördüğüm kadarıyla gözlerim kıpkırmızı parlıyordu.

Ve bana ait olmadığını bildiğim hırıltılı bir ses konuştu. Yanlız bu konuşan ben miyim?!. Evet benim!!? Etrafımda yine mavi renkli ışık huzmeleri dolaşmaya başlamıştı. Hırıltılı ses;

"Kimbilir belki senide öldürmeliyim o kadın gibi kimin kızı olduğumu unuttun sanırım ben Bellatrix Lestrange ın kızıyım. Onun kanıyım. Neden senin hiçbir vasfı ve önemi olmayan babanı isteyeyimki"dedim. Daha doğrusu hırıltılı ses öyle dedi.

Konuşurken herbir kelimenin sonunda yavaşça yükseliyordum yerden cümlem bitince hızla kendime gelmeye çalıştım ve gözlerim normale dönüp bedenimde kendi benliğim kalınca hızla yere çakıldım.
Sol omuzumda tarifi imkansız bir acı vardı sanki biri bir bıçakla orayı kesmiş ve etini ayırıyordu parmaklarıyla. Keskin bir çığlıkla elimi koluma götürdüm sanki ölüyordum tanrı aşkına buda nerden çıktı şimdi.

ALTIN ÇAĞ CADILIK VE BÜYÜCÜLÜK OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin