Sen, bu karanlık ve soğuk şehrin
Sokak lambalarıyla aydınlanmış
En parlak ve kalabalık sokağıydın.
Kirpiklerinde kızlar ip atlar, yanaklarını rüzgar sobelerdi.
Kızarırdı yanakların,
Yüreğime od düşerdi.
Kara bulutlar sarardı aşk yüzünü
Sağanak yağardı inciler
Nefes fırtınalı...
Ve ben;
Kaldırım, toprak olurdum.
Aşk yüzünden düşen her inci tanesini
İçime gömerdim,
En derinlere...
Sonra zaman geçti
Vakit ayrılık!
Kıyamet gibiydi;
Bir fırtına koptu
Sur misali...
Ayırdı aşk yüzünden
Yer yüzümü.
Aşksız kaldım
Göksüz kaldım
Sensiz kaldım
...