Taylor ile dizi izleyip karakterleri yorumluyorduk. "Anlamadığım şey şu; neden sevdiğin birini öldürmek isteyesin ki? Çok SAÇ-MA!" diyen Taylor'a hak verdim. Anladım, vampirsin. Kana ihtiyacın var. Bunları geç, biliyoruz. Ama en yakınında olan o diye neden sevdiğin çocuğu öldürüyorsun? ÇOK SAÇMA!
"Taylor, ben bu diziyi beğenmedim. Ne diye bunu izliyoruz?" dedim meraklanarak. "Çünkü, bu bölüm yedek oyuncu olan bir country şarkıcısı var." dedi. "O kim?" dediğinde bana öldürücü bakışlar attı. "bilirsin, bir tane şarkısı vardı; You're on the phone with your girlfriend she's upset diye sözleri var." dedi. Kendisinden bahsediyordu. Düşünüyormuş gibi yaptım. " Carrie Underwood'dan mı bahsediyoruz?" deyince Taylor'ın öldürücü bakışları arttı. "Biliyor musun Selena, öl! Geber!" dediğinde kahkaha atmaya başladım ve ona sarıldım. "Sen olduğunu biliyorum, sarı kafa!" dedim ve o da güldü. Ardından sarıldı.
...
"Taylor, süper oynamışsın ama sakın birdaha 'Sana aşık oluyorum, deli oluyorum. Ancak kanının tadını da çok merak ediyorum. Üzgünüm bebeğim, elveda!' diyen bir rol alırsan bana da elveda de!" dedim garip olan tek bu değildi, tek repliği buydu. Bu diziyi bir daha asla izlemeyeceğim.
Derken, kapı çaldı. Üstümde çikolata çöplerini silktim ve kapıyı açtım. Karşımda Ariana duruyordu. "hey, Ariana. Selam." dedim "Selam, Selena. Şey, müsaitsen eğer içeri geçebilir miyim?" dedi. Ona hemen "Elbette!" diye karşılık verdim ve içeri geçmesi için yana kaydım.
Taylor Ariana'yı görünce, "Oh, selam, Ariana." dedi. Ariana'da ona karşılık verdi. "Şey, rahatsız etmiyordum, değil mi?" dediğine gülümseyip "Hayır, bizde Taylor'ın konuk olduğu klişe diziye bakıyorduk-" dediğimde Taylor kafama yastık attı. Kıkırdadım. "Şey, Taylor akşam burada kalacak. İstersen sende kalabilirsin." dedim. Gülümsedi ve gözleri parladı. "Tabii ki! Ancak yanımda kıyafet yok." dedi. "Benden alabilirsin. Taylor'dan da." dedim. Gülümsedi. "Pekala, diğer cips kutusunu getiriyorum. Dip sosunu da." dedi ve mutfağa gitti Taylor. Ariana'yla ben koltuğa oturduk. "Ben Demi'nin röportajını izledim. Bu doğru mu?" dediğinde yüzüm düştü. "Evet. Dün gece Jason yüzünden Justin'in evinde kalmak zorunda kaldım. Bu da olay olunca Demi delirdi ve daha fazla üzüldüğümü görmek istemediğini söyleyip gitti. " Ariana dayanamamış olacak ki bana yaklaşıp sarıldı. O sırada Taylor içeriden geldi ve bizi görünce "Grup kucaklaşması heey!" diyerek üstümüze atladı. Yanlış veya doğru tahminleriniz var. Dip sos ve cipslerle üstümüze atladı manyak. "TAYLOR!" diye kükrediğimde üç saniyeliğine üçümüzde ciddileştik. Sonra kahkaha atmaya başladık. "Ariana gel yedek kıyafet verelim sana. Manyak Taylor heryere dip sos bulaştırdı." dedim. "Evet, hadi üzerimizi değiştirelim! ben tuvalette değiştiririm. Ariana Jason'ın odasında değiştirsin. Selena senin odan var zaten!" diye atıldığında Taylor'ı durdurdum ve "Sen değil, Taylor. Sen koltuğu ve yeri temizleyeceksin. mahveden sensin çünkü!" dedim. Ariana bizim bu halimize güldü ve "Pekala, ben ne giyebilirim?" dedi. "Gel seni yukarı çıkartayım" dedim gülerek ve Taylor'ı arkamızda bırakarak yukarı çıktık. Ne?! Ortalığı o kirletti! Her zamanki gibi!
"Bunları giyebilirsin. Bunları uzun zamandır giymiyordum. Senin de bedenin küçük, değil mi?" dedim ve elimdeki pijamaları uzattım. "Şey, evet öyle. Teşekkür ederim Sel! Şey, tabi, Sel diyebilirim, değil mi?" dediğinde içten bir şekilde gülümsedim. "Tabii ki! Burada giyinebilirsin. Sen giyindikten sonra evi gezdiririm. Öncelikle, saçına gelmedi değil mi? Unutmadan sorayım dedim." "Hayır. Sende kıyafetlerini al istersen? Sana benden çok bulaşmış!" dediğinde ikimizde güldük. Ardından Taylor'ın "BİTTİ!" diye haykırışını. Buna da güldük ve ben kıyafetlerimi aldım. Jason'ın odasına gittim ve giyindim. Salona indiiğimde Taylor ve Ariana'nın koltukta konuştuğunu gördüm. "Ah, Selena. Sen yokken Ari'ye evi gezdirdim. Hızlı giyinemiyorsun!" diye isyan etti Tay. "Boşver. Eee siz ne konuşuyordunuz?" diyerek diğer koltuğa atladım. "Şey, uhmm... Demiler, One Direction, Jonaslar ve Miley Amerika'ya geri dönecekmiş." dedi Tay tereddütle. "Hey, bakın ne diyeceğim. Bende Yarın dönüyorum. Siz de tekrar Amerika'ya taşının?" dedi Ariana. "bilmem ki... Jason henüz annemde." dedim. "Yarın uçuş öğlen vaktinde. Üçümüz Jason ve senin olan tüm kıyafetleri toplarız şimdi. Sen yarın sabahtan Jason'ı almaya gittiğinde Taylor'ın evine gideriz biz de. Sonra da havaalanında buluşuruz?" dedi Ariana. İyi bir fikir olduğu için Taylor ve ben olumlu anlamda başımızı sallayıp üçümüzde ışık hızıyla yukarı çıktık.
"pekala, Jason'ın az kıyafeti var. Ancak oyuncakları fazla ve oyuncakları olmadan hiçbiryere gitmez. görev dağılımı yapalım. Ben kendi eşyalarımın hepsini valize dolduracağım. Sizlerde Jason'ın eşyalarını bölüşün!" dedim ve aynı anda başımızı sallayıp odalara yöneldik.
...
Takılarımın hepsi için bir bavul yettiğini söylemek... ŞUNLARI BİR ARA ELDEN GEÇİRMELİYİM. Ayakkabılarım üç bavul. Tamam, bir tanesi ful konvers. Diğerleri normal. Ancak bu bebeklerimi ASLA elden geçirmem. Kıyafetlerim ise 4 bavul. Parfüm ve makyaj malzemeleri de dahil. Büyük sorun! Bu sekiz bavul arabaya sığacak mı?.. Tamam, arabam büyük. Beş tanesi garaja sığar. Olmadı dört, ancak diğer kalanını da halledebilirim. Ancak Jason'ın da bavulu var. Kızların yanına gittim. "Kaç bavul çıkardınız?" diye sordum. "Üç. Ya sen?" dediklerinde surat ifadem garip bir şekil aldı. "S-sekiz." dediğimde ikisi de şaşırdı. "Yuh Selena!" dedi ikisi aynı anda. "Beş tanesini hallederim.. İkiniz de yardım etseniz?" dediğimde birbirlerine baktılar ve ilk konuşan Ariana oldu. "Tamam. Dördünü ben alırım. Üçünü de Taylor alsın." dediğinde ikisine sarıldım. Sağolun, kızlar!" dedim ve onlarda sarılmama karşılık verdi.
...
TUHAF DURUM. Üç sorum var. Birincisi, saat kaç? İkincisi, neden yerdeyiz? Ve üçüncüsü, neden Taylor'ın ayağı dudağımda. İĞRENÇ! Hemen ayağa fırladım ve kızlar da biraz sarsıldı. Saate baktım ve gözlerimin irileşti. "Ariana, uçat kaçta kalkıyordu?" diye sordum, yerde hala uyumaya çalışan Ariana'ya. "Öğlen üç gibi, neden?" konuştu, hala uykusunda olduğunu belirterek. "SAAT ON İKİ! UYANIN! " dedim ve hemen ayaklandılar. "Selena, bununla çıkamam! pijama sonuçta! kıyafet ver hemen!" diye bağrındı Ariana. Hemen odama koştum ve Ariana'ya uygun birkaç kıyafet seçip ona fırlattım. "Sen burdan hiç alışveriş yapmadın mı?!" diye sordum, aceleyle bavullarımı kapatırken. "Yaptım! Ancak hepsini dün uçağa yüklediler!" dedi o da telaşla. "Burda eşyaları hazır olmayan bir ben miyim?!" diye cırladı Taylor. "Aslında, sırt çantan kıyafet dolu." dedim soluklanırken. Ariana Jason'ın iki bavulunu alıp arabasına götürdü. "Evet. Ancak üç bavulluk kıyafetim var benimde. İki vaul ayakkabı, bir bavul da takı. Herneyse acele etmeliyiz!" dedi ve rast gele kıyafet seçip lavaboya girdi. Ariana'da o sırada Jason'ın iki bavulunu daha alıp arabaya indirdi. Jason'ın sona kalan bavulunu aldım ve kendimden de bir bavulu arabama taşıdım. Tam eve girerken "Selena Gomez? Sizin adınıza kargo var üç tane." diye birisi geldi. Kağıdı imzaladım ve "Erken gelmesi iyi oldu! Acelemiz var da." dedim ve kıza teşekkkür edip kargoları da ön koltuğa koyup tekra eve yürüdüm. O sırada arkamda bıraktığım kızın çığlıklarını duydum. "İşimi seviyorum! Selena Gomez'den imza aldım, yaşasın!" dedi ve ben devamını duymadan yukarı çıkıp iki bavul daha aldım ve bagaja yükledim. Beşinci bavulu almak için yukarı çıktığımdaysa Taylor'ın iki bavul götürdüğünü gördüm. Diğer ikisini de aldım ve evden çıkıp birini arabama yükledim, diğerini ise Taylor'a verdim.
"Kızlar, ben Jason'ı almaya gidiyorum! Görüşürüz!" dedim ve arabaya binip çalıştırdım. Annemin evine sürdüm.
...
Geldiğimde kapıyı çaldım. Annem açtığında "Anne biz Amerika'ya döneceğiz Jason'ı getir." dedim. "Ne Amerika'sı nereden çıktı şimdi bu Selena!" dedi annem. "Acelemiz var biraz hızlı!" dedim. Annem içeri gidip Jason'ı getirdi ve "Sizde yakın zamanda gelin, görüşürüz" deyip Jason'ı kucağıma aldım ve arka koltuğa, çocuk koltuğuna oturttum. Sürücü koltuğuna oturdum ve havaalanına sürmeye başladım.
"Anne, neyeye didiyoyuz?" dediğinde dikiz aynasından Jason'a baktım ve "Havaalanına. Oradan da Los Angeles'a, yani Amerika'ya uçacağız." dedim gülümseyerek. "Oyaşıda düjey mi?" dedi merakla. "Hemde nasıl. Çok büyük bir yer. Orada bir sürü insan var ve çok sevecen insanlar." dedim. Havaalanına varana kadar da bir daha konuşmadık.
...
Vardığımızda Taylor ve Ariana'nın vardığını gördüm. Bavulları özel uçağa yükleniyordu. En son özel uçağa bindiğimi hatırlıyorum da, beş sene öncesiydi ve... Buraya geldiğimdeydi. Buraya özel uçak ve lanet bir gelinlikle, Demi'yle geldim. Şimdi ise, normal kıyafetlerle, oğlum Jason, Ariana ve Taylor'la gidiyordum buralardan. Görevliler bagajı açtı ve benim bavullarımı yükledi. Jason'ı kucağıma aldım ve kızların yanına gittim. "Hadi, gidelim." diyerek Ariana ilk binen oldu uçağa. "Oraya dönmek için hazır olduğunu biliyordum..." dedi Taylor sırtımı sıvazlayarak ve o da bindi uçağa. Derin bir nefes aldım ve Jason'a baktım. Yanağına kocaman, sulu bir öpücük kondurdum ve bende bindim uçağa.
Arkadaşlarımla birlikte Los Angeles'a dönüyorum... Ne büyük olay ama(!)
![](https://img.wattpad.com/cover/18231413-288-k569079.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Me Forever (FOL Devam Kitabı)
FanfictionHerşey birbirlerini eskisi kadar seven iki aşığın İngiltere'de tekrar karşılaşması ile başlıyor. Selena Justin'den aşık olduğu kadar da nefret ediyor. Justin ondan bu büyük aşkı unutmasını istemişti. Ama gerçek ve büyük olan hiç bir aşk unutulmaz. B...