🎆15🎆

11 4 0
                                    

(Jia)

"Jia gelmiyormusun seni bekliyorum"dedi telefondan chang.
"Geliyorum"deyip kapattım. İçimde kötü bir his vardı torpido dan silahımı alıp belime koydum. Tekneye ilerleyip yukarı çıktım merdivenden.
"Geldinmi hadi gidelim"dedi chang . Kafamı salladım. Tekne karadan ayrılırken chang sarıldı bana arkadan.
Gözlerimi kapatım rüzgarın saçlarımı uçurmasına izin verdim.
"Neden yanıma gelirken silah aldın jia"dedi belimdeki silahı farkederek.
"Dikkatli olmalıyım herşeye karşı."dedim belimdeki silahı alıp arkasını döndü ona bakarken birden silahı bana doğrultu kaşlarımı çatıp ne yaptığını anlamaya çalıştım.
"Jia ben .. nasıl diyecegimi bilmiyorum ama ahhh.. seni öldürmek zorundayım . Ailenin intikamını almadan seni yok etmeliyim . Onlara bişey olması ihtimaline karşılık ölmelisin"dedi silahın tetiğine elini koyarak.
"Demek sendin . Hah ne düşündüysem şerefsizin tekisin öldür ama yujin ve sehuna dokunursan mezarımdan kalkar gelir seni bulurum duydun mu beni. ben öldükten sonra onlara dokunmayacaksın "dedim kollarımı açarak.
"Bana lütfen birşey söyle jia seni öldürmek istemiyorum" dedi omzumu silktim şuan en çok ölüm istediğim andı ve azraile kucağımı açmış bekliyordum.
"Öldür"dedim. Ama gözümden yaş damladı.
"Sana güvenmiştim . Neden bu kadar aptalım . " dedim elimi başıma koyarak. Sinriden gülmeye başladım.
"Senin gibi bir şerefsizin elinden ölmektense "deyip arkamdaki suya baktım.
"İntiharı tercih ederim" deyip sırt üstü suya attım kendimi soğuk su bedenimi titretirken.nefesimin hepsini boşalttım. Ve ölümü beklemeye başladım...

Yu jin
Sabah gözlerimi araladığımda evde kimse yoktu.
"Jia"
Ses yok...
Üzerime montumu geçirip kendimi evden dışarı attım ama jia'nin arabası yok sehun'un ki vardı. Arabaya doğru ilerlediğimde sehun'u içerde gördüm.
Arabanın camını tıklattim bir iki kere ve sehun anında gözlerini ovusturararak arabadan indi.
"Neden burda uyudun?"dedim.
"Evde teksin ne olur olmaz diye"dedi.
Boynunu ovuturmaya başladı ve bir öksürük
"Hasta olacaksın ayrıca jia nerde ?" dedim.
"Bilmiyorum "dedi ve yine öksurdu.
Elimi alnına götürdüm . Sehun 'un cok ateşi vardi ve gözleri kızarmıştı.
"Sehun senin ateşin var "dedim.
"Yok ya içerisi sıcaktı "dedi.
Koluna girip "içeri girelim hadi hasta olmanı istemem"dedim.
"Bana kızgın degil misin?"dedi.
"Kızgınım ama kin tutan bir insan değilim hala anlamadın mi?"dedim.
Tebessüm etti "özür dilerim yu jin yapmak istemezdim"dedi.
"Hastasın bunları konuşmayalım "dedim.
Sehun'u eve geçirip çorba yapıp icirdim. Ve sonrada bir hap verdim.
"Sen dinlen hadi"dedim. Tam gidecekken elimi tutup "burda ol"dedi.
Kafamı tamam anlamında sallayıp yan koltuğa oturdum ve telefonu elime alıp jia'yı aradim ama "böyle bir numara bulunmamaktadır "dedi.
Telaşla ayağa kalkıp "Sehun jia telefon numarasını mi değiştirdi "dedim.
"Yu jin bilmiyorum gidicem dedi ve gitti durduramadim"dedi.
"Nasıl durduramadim"dedi..
"Nasıl durduramadın "dedim.
"Yu jin bekleyelim elbet geri dönecektir "dedi.
Kafayı yemek üzereyim. Hiç-bir şey söylemeden yukarı çıktım. Ve odada bir oraya bir buraya gidip durdum.

Saatler sonra aşağı indiğimde sehun uyuyordu. Yanına yaklaşıp elimi alnına koydum. Ateşler içinde yanıyordu. Kolunu dürttükleyip "Sehun uyan!"dedim.
Gözlerini yavaş yavaş araladı.
"Ateşin var kalk"dedim koluna girip ayağa kaldırdım ve zar zor yukarı çıkardım. Banyonun kapısını açıp suyu araladım ve sehun'u içeri soktum.
"Yu jin ne yapıyorsun?dedi.
"Sus ya doktor olduğunu unutuyorsun galiba "dedim. O suyun altında ıslanırken bende usulca köşede bekledim. Sehun birden beni kendine çekip ellerini belime doladı ve bende ıslandım.
"Sehun bırak ya bende ıslandım "dedim. Ellerini dudaklarının üzerine koyup "Sus "dedi bende onun dediğini yaptım. Su akarken daha fazla dayanamayıp eğilip suyu kapattim
"Hadi çık daha çok hasta olacaksın "dedim.
Ellerini tişörtüne götürüp tişörtünü çıkarttı ve ben anın verdiği tedirginlikle arkamı döndüm ve arkamdan bir gülme sesi.
"Aishh üzerini giy ve gel dedim. Bende odaya girip üzerimi değiştirdim. Üzerime siyah uzun bir tişört altına tisortten görünmeyen bur şort giydim . O sırada sehun içeri girdi. Saçlarındaki sular yüzüne süzülürken oldukça karizmatik görünüyordu. Dolaba havlu almak için uzandığım da parmak uçlarına yukseldigim halde alamamıştım. O sırada arkam da bir vücud hissettim . Arkamı yavaş yavaş döndüğümde sehun la gözlerimiz birbirine kilitlendi. Sehun bana yavaş yavaş yaklaşırken yutkundum. Ve kafasını boynuma götürüp oraya bir kaç öpücük bıraktı ve kulağıma fısıltıyla "jia dönene kadar eve gidelim"dedi. Ama ben cevap veremedim çünkü o boynuma öpücükler konduruyordu. Saçındaki sular yüzüme değerken hem nefesim kesilmiş hemde huylanmıştım. Elleri belime inerken benim ellerim onun göğsüne gitti. Ne olacağını biliyordum ve bunu sehun beni etkilemek için fazla yavaş yapıyordu. Boynuma öpücükler kondurmakyi bitirdikten sonra dudakları yavaş yavaş dudaklarıma yaklaştı. Bunun hemen bitmesini istiyordum. Bu yüzden bir elimi sehun'un yüzüne koyup hızla dudaklarını dudaklarimin arasına aldım. Şaşırmıştı bende... nefeslerimiz birbirine karışırken aniden kendimi geri çektim. Arkamı dönüp tam gidecekken anı hareketle beni çekip yatağa yatırdı ve atak bir hareketle üstüme çekti.
"Ne oluyor ya çekil?"dedim.
"Neden ?" dedi.
"Ne neden çık işte "dedim.
"Seni özledim ve canım sıkkın "dedi.
"Banane"dedim.
O beni dinlemeyip kafasını tekrardan boynuma gömdü ve yine aynısını yaptı. Bende onu etkilemek için yanağına küçük bir öpücük kondurup"uyuyalim"dedim.

Gözlerimi araladığımda sehun ellerini belime sarmış bacakları bacaklarımda uyuyorduk.
Yataktan doğrulup ayağa kalktım ve mutfağa gidip bir bardak su içtim . Ardımdan sehun geldi ve
"E-eve gidelim "dedi.
"Bir şey mi oldu?"dedim.
"Bilmiyorum sowon anlatacakları varmış jia'ya alakali"dedi .
Çantamı alıp "Hadi "dedim.
Ikimiz birlikte evden çıkıp arabaya bindik. Sehi son gaz arabaya yüklenirken benim aklımdan binlerce senaryo geçiyordu.
Evin önüne geldiğimizde kapıyı açıp içeri girdik.
Salondaki koltukta chanyeol ve sowon oturuyordu. Sowon bizi görünce ayağa kalkıp koşarak sehun'a sarıldı.
Ne bu samimiyet
"Ne olduğunu anlatır mısın sowon?"dedim sinirle
"Evet şey jia gemiden aşağı kendini denize atmış!"dedi.
"Ne !! Ne saçmalıyorsun sen sowon"dedim .
Sehun şok içinde sowon bakıyordu.
"Sana nasıl diye sordum!"dedim bağırarak.
"Sakin ol yu jin gemiden aşağı atmış! Katil dedi haneul ama ben olayı bilmiyorum sadece haber vermek istedim sehun'a"dedi.
"Katil mi? Sehun ne diyor bu o katil mi bahsettiği?"dedim endişeyle.
"Ama jia chang'la gitti"dedi chanyeol ve telefonu elime alıp chang'i aradı .
"Açmıyor!!"dedi bagirararak.
"Sehun bir şey yap! B-ben kardeşimi yeni buldum "dedim gözlerim dolarken. Sehun kollarini bana sarıp
"Sakin ol güzelim jia bizi bırakmaz "dedi.
"Gü-guzelim?"dedi sowon.
Sehun beni kendinden ayırıp
"Takildigin bu mu sowon jia'yı bulun hemen!!!"dedi bağırarak
"Ta-tamam sen bir karargaha uğra haneul dedi chang da ortaklıkta yok "dedi ve hızla evden ayrıldı.
"Siktigimin çocuğuna güvenme dedim jia'ya "dedi chanyeol bağırarak.
Ilk defa chanyeol 'u bu kadar sinirli görüyordum.
"Katil o olabilir mi?" dedim titreyen sesimle .
"O zaten yu jin!"dedi chanyeol bağırarak.
"Chanyeol sakin ol"dedi sehun soğuk kanlılığını koruyarak .
"Bulun onu ikizini bulun lütfen "dedim dolan gözlerimle.
"Sen sakin ol biz denizi bir aratalim demi chanyeol "dedi sehun.
Chanyeol kafasını tamam anlamında sallayarak ikisi birlikte evden çıktılar.
Ben kendimi koltuğa atıp jia'yı defalarca aradim ama açmadı.
Numara yok...

Sehun
Karargaha gittikten sonra haneul'u bulup ekiple beraber denizi aramaya gittik.
"Katil chang miymiş?"dedim.
"Evet aramıza bir ajan girmiş"dedi sıkıntıyla.
"Nasıl farkedemezsin haneul araştırma yapılmadı mi?"dedi.
"Yaptık sehun babası her şeyi saklamış "dedi
"S*kerim böyle işi "dedi.
Chanyeol sessizliğini koruyup sadece denize giren dalgıçların gelmesini bekliyordu

Saatler sonra dalgıçlar cıktı. Chanyeol koşarak dalgıçların yanına gitti ve
"Ne oldu?"dedi.
"Yok jia yok!"dedi adamın biri.
"Nasıl yok lan!"dedim adama yürüyerek.
"Bilmiyoruz saatlerce aradık yok kıyıya vurmuş olabilir yada birisi onu bulmuş olabilir kesin olan tek şey ölmediği sanirim"dedi.
Chanyeol adamın yakasını tutup
"S*kirle lan belanı Siktir git!!!"dedi bağırarak.
"Chanyeol sakin ol belkide biri bulmuştur onu"dedim.
"Bana bak aratin her yeri yerin altını bilr haneul"dedim haneul 'a dönerek.

Yu jin
Kapının açılmasıyla koşarak kapıya gittim.
"Sehun ne oldu?"dedim.
Bıkkınca "arıyoruz denizde yok büyük ihtimalle ya birisi buldu yada kıyıya vurdu "dedi.
Sessizce olduğum yere oturdum.
En azından ölmemişti.
En azından beni bırakamazdı.
Bir kez bile birlikte uyuyamadan
Dedikodu yapamadan.
Alışverişe çıkmadan.
Beni bırakamazdı.
Bırakmazdı.
Ben biliyorum jia beni bırakmaz.
O beni bunca şeyden sonra bırakmaz.
Yapmaz.
Sehun yanıma gelip bana destek vermek istercesine elimi tuttu.
"Haklı gitmekte " dedim.
"Ne?"dedi.
"Eğer bizi bırakıp gittiyse haklı çünkü bıktı senin inatçı tavırlarından yaptıklarından, benden, yaşadıklarımızdan "dedim.
"Yu jin-"
"Öyle sehun bizi yoruyorsun tavirlarinla seni affetmedim sadece yanımda olmanı istedim. Sen acımasızsın her ne olursa olsun yaptıklarının haklı bir tarafı yok!
Bebeğim geri gelmiyor, jia geri gelmiyor annem zaten yok!!"dedim bağırarak.
Devam edip "birbirimizden bir süre uzaklaştım jia'yi bulunca habet ver bende evime gideyim"dedim
"Hayır "dedi.
"Evet ben artık burda kalmayacağım "dedim ve yukarıya odama çıktım
Ben dolaba yöneldiğim anda bir kapı kilitlenme sesi duydum. Koşarak kapıya gittim ve vurdum.
"Sehun beni burda zorla tutamazsin"dedim.
"Burda kalacaksın senden uzak duramam yu jin seni tek bırakamam anla beni"dedi.
"Ne anla ya !!"dedim ama anladığım kadarıyla gitti.
Kendimi yatağa atıp "bıktım "diye tısladım.

Secret In The Night 🌃🌌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin