🌌13🌌

15 4 0
                                    

3 hafta sonra
(Jia)
"Çık odadan chang çaylaklarının yanına git."dedim onu ittirerek . 3 haftadır durmadan yanıma gelip kendini affettirmeye çalışıyor. Haneul odaya girip bizi çağırdı yanına.
"Şimdi size yeni bir üst gelecek kendesi zatan bizim aramızdaydı yaptığı bir görevde çok başarılı olması sayesinde jia dan bile üst bir rütbeye geldi."dedi kim acaba sehun mu ama biz görevlere hep birlikte çıkarız. Onun başarısı benim başarımdır .
"Kim peki haneul lafı dolandırma "dedim merakıma yenik düşerek.
"Ji chan wook artık sizin komutanızdan sorumlu "dedi chang bana gülerek bakarken ayağa fırladım.
"Hayır ya kabul etmiyorum ben 4 yıldır ajanlık yapıyorum kande çaylağımın üstüm olmasına izin vermem "dedim haneul umursamazca.
"O zaman istifa et jia ben emir aldığım şeyi size iletiyorum "dedi sandalyeyi tekmeleyip odama döndüm. Hırsım şu anda gözlerimi kör etmiş durumda ben 4 yıl çalışıp çabalayıp bu duruma geldim. O benim çaylaklığımı yapmış olduğu halde ben onun komutasında kalamam telefonu elime alıp suhoyu aradım.
"Alo"
"Suho sunbaennim ben sizin yaptığınız şu keskin nişancılık teklifini kabul etmeyi düşünüyorum."dedim suho biraz durup devam etti.
"Haber geldi demek sende kendine yediremeyip buraya geleceksin ama önce orada chan dan izin almalısın jia üzgünüm sana bol şans"dedi ve kapattı bumu yani gözündeki değerim suho.
"Ne oldu hemen gidiyor musun jia "dedi chang yaslandığı kapıdan ayrılarak.
"Gitmek istiyorum chang "dedim tehdit edercesine elini salladı.
"Chang değil chan sunbaennim diyeceksin" dedi sonrada aklına birşey gelmişcesine muzhipçe gülümsedi.
"Ama beni affedersen neden olmasın "dedi göz devirip kapıya yürüdüm. Kapıyı kapatıp beni kapıyla arasına aldı.
"Ben ne dersem o sen benim sevgilimsin jia "dedi elini tutup ittirdim ve kapıyı açmaya çalıştım. Dudakları dudaklarımla buluşunca kıpırdanmayı kestim ve gözlerimi kapatıp boynundan tutup çektim . Öpüşümüzü derinleştirdim. Elleri çıplak bacaklarıma gitti changın . Kendimi ondan ayırıp onu ittirdim.
"Burada böyle bir şey yapmanız çok yanlış bay chan wook "deyip kapıya yöneldim. Changın homurdandığını duyunca yüzümdeki gülümseme arttı.

YU JİN

Annem öleli 3 hafta olmuş az da olsa acım dinmişti.Sehun ve jia bir kez olsun yanımdan ayrılmamıştı hatta sehun sürekl yanımda uyuyordu kokusu çok güzeldi açıkcası özellikle sehun sürekli özür dileyip duruyordu. Beni evde tuttuğu için pişman olmuş olmalı. Vücudumu aşırı halsiz ve yorgun hissediyordum. Yemek bile ağzıma zor alıyordum zaten sehun zorla yediriyordu. Sabah herkes evden gitti.Sehun bir kaç işini halledip hemen geri gelecekti. Ne olduğumuzu bende bilimiyorum bir an olsun yanımdan ayrılmıyor ve fazla iyimserdi şu sıralar. Merdivenlerden aşağı indiğimde daha yeni gelmiş olan sehun'u gördüm.

''çabuk gelmişsin''dedim.

''özlemişimdir belki''dedi

Derin bir nefes alıp verdim . Sehun arkasındaki pastayı çıkarıp gülümseyerek bana uzattı. Normalde olsa pastayı çok severim ama görür görmez midem alt üst oldu. Ve koşarak lavobaya gittim. Sehun da arkamdan
"Yu jin noldu? Sevmez misin?"dedi.
Bense kozmetik kapağını açıp içine öğürmekle meşguldum.
°°°°°°°°°
Midemin bulantısı geçince elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım. Sehun koşarak yanıma geldi.
"Nasilsin noldu?"dedi.
"Bilmiyorum sadece midem bulandı "dedim.
"Ben odama çıkıyımda biraz dinleneceğim "dedim merdivenlere yönelirken
"Gelmemi ister misin?"dedi.
Neden sert çıkıştım bilmiyorum ama
"Hayır bana bu kadar yakın davranmanın sebebi ne ? Eğer kendini o gün için suçlu hissediyorsan hissetme daha ne olduğumuzu bile bilmiyoruz sehun halimize bak-"dedim.
"Haklısın yu jin ama ben ... söyleyeceğim arttık seni seviyorum "dedi.
Ve inanır mısın bilmem ama sanki o an tüm dünya benim oldu . Batan güneş tekrar doğdu ve kalbim sevildiğini hissetmiş gibi sıcacık oldu.
"Bize gelince sen benim sevgilimsin şimdi yukarı çık ve dinlen"dedi.
Bende sadece tek bir şey söyledim "peki"dedim ve tam yukarı çıkacağım anda sehun kolumdan tutup beni hızla kendine doğru çekti. Ve onu hissedeceğim kadar yakın bir şekilde tüm bedenimi sarmaladı...
°°°°°
Odamın kapısı çalınınca kendimi yataktan kaldırıp kapıya baktım.
"Jia?"
"Yu jin nasılsın?"dedi.
"Midem hala bulanıyor ya"dedim.
"Noldu ki acaba? Bir şey falan mı dokundu acaba?"dedi.
"Günlerdir hiç bir şey yemiyorum ki!"dedim.
"Yu jin bir şey sorucam?"dedi.
"Sor"dedim.
"Sen hamile falan olmayasın?"dedi.
"Yok artık canım saçmalama "dedim.
"Neden olmasın pastadan tiksinmişsin miden bulanıyor ve başın dönüyor "dedi.
"Bilemiyorum"dedim.
Acaba oyle miydi ?
Yok canım daha neler?
"Sen bence bir test yap"dedi.
"Tamam ben bir bakayım "dedim
"Tamam haber ver ama"dedi.
Kafamı olumlu anlamda salladım ve jia'nin odadan çıkmasını izledim.

Secret In The Night 🌃🌌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin