Tanıtım

511 151 51
                                    


Buraya başladığınız tarihi bırakır mısınız ?

Yaşam. Ne için yaşardık istediklerimiz için mi yoksa yapmadıklarımızı yapmak için mi. Mutlu olmak için mi yada yaşamak için mi .

Ben Aymira karan. 21 yaşındayım ve kendimi bildim bileli muğladayım akrabalarımızla çok görüşmeyiz etrafımızda komşulaımız vardır zaten çok etrafla ilgimde yoktur. Hiç bi zaman öz güvenli bi insan olmadım. Uzun boylu sayılmazdım ya 1.70 vardır yada yokumdur yemeği çok aramam bazı zamanlar kendimden bile beklemdiğim şekilde çok fazla yiyordum ama en fazla 52 yada 51 oluyorum. Genellikle bölümüm hakkında kitap okuyorum ama fovorilerim romanlardır hep onlarla dertleşirim  nasıl derseniz şöyle ki kitapta ne olursa ya heyecanlandığımda yada üzüdüğümde onunla durum değerlendiriyomuş gibi yaparım . kulaklık takıp tek odama kapanıyım saatlerce kitap okıyım deprosyon modunda bi insa değilim olamamda çünkü gezmeyi seviyorum benc sizde seviyosunuzdur.

Güneş kendini yavaş yavaş çekiyodu gökyüzünden karanlık heryere hakim olmak için sanki yarış halindeydi. Güneş ise güzelliğiyle ortalığı turuncuya sarmıştı ben burdayım diyodu .

Malesefki İki gündür odamdan dışarı çıkmıyodum şimd dersinizki hani odada durmayı sevmiyodun ama gerekçem var benim hem yemekte yemiyodum hem hoş benim için nasıl olsa babamın suratını görmüyodum onları ne kadar çok seversem seviyim bazen artık o kadar çok yoruluyodum bırakın odadan çıkmak eve gelmek istemiyordum.  Tek babam da değildi kerim abimle birlikte dayanamıyodum . Annem bu evde bu hayatta tek dayanağıdır ne zaman mutsuz olsam dayak yesem arkamda durmaya çalışırdı  tek mutluluğum gibiydi sanki ama babam onuda yıprattı ama baba diyorum ne dersem diyim babamdı tabikide seviyodum kim sevmezdi ki babasını.

Sadece eksik büyüdük babamın bana kızım dediğini en son para isterken veya birisiyle evleniceğimi haber verirken kullanırdı bence bi kızın veya oğlan çocuğunda babanın ona yavrum veya kzım diye sevmesi onun için para veya herhangi bişeyden daha kıymetlidir.

Düşün düşün nereye kadar annemin seslenmesi ile ayaklarımı yataktan çıkartım soğuk zemine doğru uzattım ne zaman sıcaktı ki vücudumun soğuğa alışmasnı bekledim bi süre. daha fazla beklemeden ayağı kalktım aynanın karşısına geçtim bişe beklediğim yoktu zaten çoğu zamanki gibi göz altlarım kendini belli etmiş suratım ruh gibi  saçlarım isyan bayrağı çekmişti ve suratım berbat durumdaydı. Neden mi ?

2 gün önce çalıştığım evden çıkıp eve doğru yürürkençıkıp eve doğru ilerlerken beni yüksel klinikten aradılar 1 aya önce onlara cv mi yollamıştım zaten 1 yada 2 yere yollamıştım psikoleji doktor asistanı yani doktor olmadığında ben ilgilenicem yada hastanın ilk bilgileri bana gelicek düzenlicem  onları yardımcı olmak maksatıyla başlıcamtım geri dönüceğimi söyliyip kapattım telefonu o kadar heyecanlıydım ki işten kazandığım tüm parayı babama bile verirdim.

Eve koşarak gittim saat 8 civarıydı ev kalabalık görünüyodu eviniz iki katlı eski ahşaptandı suratına bile bakılmıyodu dıştan bakımsızdı annem ne kadar yapmaya düzelmeye çalışssada çok eskiydi yapıcak bişi yoktu.

Bahçe kapısından içeri girdim babamın gülme sesi geliyodu yanlış anlamadım sanırım. Babamın güldüğü nadir anlardı . Kapıdan girdiğimde tüm gözler beni buldu rahatsız hissettim hepsinin bakışları bana dönmüştü  turan amcanın gelin kızım geldi demesiyle başımdan kaynar sular döküldü ne yapıcağımı şaşırdım olduğum yerde donup kalmıştım ilk önce olayı anlamadım beni evli bi adama vermiceklerdi demi bunu yapamazlardı. Turan amcanın oğlu yasin 5 yıl önce kızı kaçırarak evledi ama eşi rahatsızlandı ve isteklerini karşılayamıyordı bu kadarını biliyodum koşmudan. İnanmıyodum babama bi bunu yapmadığı kalmıştı zaten .

 Onlara gayet saygılı davranıp evleneği şuan düşünmediğimi istanbuldan iş teklifi geldiğini ve kabu ediceğimi söyliyip  odaya  ve oraya gidiceğimden bahsettim ve iyi akşamlar dileklerimi söyliyip sakince odama çıktım. Eminimki babam birazdan odama girer ve bağırıp çağırırdı ve oda yetmezmiş gibi döverdi alışmıştım biyerde zaten.

Yarım saat sonra babamın kükremesiyle kapımın açılması bir oldu beklediğim bi şeydi zaten . "Sen beni elaleme rezil mi ediceksin yaptıklarını yetmedi daha ne istiyosun okudun yeter çalışmakmış maışmakmış anlamam ben iş miş yok iyide başımıza çıktın bunu sen böyle yaptın nuriye hanım al bırak üzerine gitme diye diye kızı iyece or.... yaptın".Dediğinde sinirden kıpkırmızı olmuştu ne yaparsa yapsan bu kelimeyi kullandığında dayanamıyordum.

Annem gözümün içine bakıyodu çaresizlikle en çokta ona üzülüyodum annem dedim içimden sen benim en büyük dayanağımsın.

Hiç bişe demedim öylece sustum biraz daha konuşup çıktı odadan .

Burdan gidicektim ne olursa olsun burdan gidicektim ilerde annemide yanıma alıcaktım ama şimdi alamazsım çünkü kendime kalıcak bi yer bile ayarlıyamadım . Zaten fazla bişeyim yoktu bu odada tahta bi yatak küçük bi şifonyer ve eski bi ayna . Yatağımın altındaki el çantasını çıkarıp kıyafetlerimi koymaya başladım. O sırada kapım tıklatıldı annemdi çünkü başka kimse bu evde tıklamazdı kapımı.
İçeri usulca girdi çökmüş bedeni karşımdaydı canım annem kalkıp boynuna sarıldığımda gözümdeki yaşı sonradan farkettim.
"Benim bahsız kuzum annesinin herşeyi seni savunamadım koruyamadım bunlardan ne olur beni affet annem ".

Ona nasıl kızardım ki o benim herşeyimdi yaşam kaynağımdı. Elindeki peçeteye sarılmış altınlarını gösterdi "bunlar senin annem al git buralardan iyi bir doktor ol kızım kötüklerden uzak dur kendini iyi yetiştir kimsenin hakkına girme benim gibi olma yavrum" .

Ben bu kadına nasıl kızardım. Tekrar sarıldım ağladık ikimizde son sarılışımızdı belkide bilmiyodum. Annem altınları şifonyerin üstüne bırakıp odadan çıktı .

Bende eşyalarımı topladım geceyi beklicektim burdan gitmek için .

Ağustos'taydık Muğla yazın çok kalabalık olurdu ve şehir otobüsleri kış mevsimine göre daha fazlaydı . Saate baktığımda 2.35 gösteriyodu yavaş adımlarla dışarı çıktım . Son kez baktım bu eve ev demeye bün şahit ister. Terminale doğru yürüdüm uzak değildi zaten hava esiyodu üstümdeki hırkaya sarıldım iyice birinin görmesinden korkuyodum yoksa hemen haber verilirdi.

Geldiğimde insanların otobüs beklediğinin farkındaydım içeri bilet almak için girdim adama yüksek klinikğin adresini verdim şahsen nerde olduğunu bende bilmiyodum .

Bacım şu kalabalığın önünde bekle ordakiler senin gidiceğin şehre gidiyo ordan binebilirsin dedi . Daha sonra biletimi verdi parasını uzatıp gösterdiği yere yürüdüm.

Yarım saat kadar sonra otobüs geldi en arkanın bi önüne oturdum cam kenarına geçip kafamı yasladım ve ne yapacağımı düşünmeye başladım

Aymira gidiceği yerden ve başına geleceklerden habersiz uykuya daldı . Onu bunca olayların arasında mutlu edicek şeylerde olucak ağlıcakta sevinicekte sevip sevilicekte.

Evet arkadaşlar yeni kitabımız dolunay sizlerle ilk bölüm yayınlandı . Haftaya 30 bölüm birden yayınlıcaz . Sağlıcakla kalın

-rumeysaduygu

SüreçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin