Bölüm 21

12.5K 1.4K 1.3K
                                    

9.99k ile sevgiler 🌺

Jimin'in Anlatımından

"Nasıl kazandınız, hala şok içindeyim."

Namjoon elindeki topu sektirirken konuştuğunda, hepimiz güldük. "Galibiyet serimize bugünden itibaren başladık, takımınıza çok güvenmeyin bence artık."

Yine kendi aramızda bölünerek basketbol oynamıştık ve ilginç bir şekilde, bizim takım kazanmıştı. Ben de dahil olmak üzere herkes olayın şokunu yaşıyordu.

Bu aralar şansım tümden dönmüştü herhalde.

"Kırk yılda bir yendiniz diye havalara mı girdin Kookie?" Hoseok dudaklarını büzerek Jungkook'a cevap verdiğinde, Jungkook güldü. "Basketbol takımının kaptanı olarak yenilen takımda olmaya daha fazla katlanamayacaktım."

"Yenilen pehlivan güreşe doymaz hesabı hep aynı şekilde takımlara ayrılmayı neden istiyorsun madem?" Namjoon yüzündeki dalga geçer ifadeyi asla silmiyordu, Jungkook sırıtarak omuz silkti. "Ben takım arkadaşlarımı satmam, beraber yenildiysek beraber de yeneriz."

"Boş vakitlerinde edebiyat mı çalışmaya başladın lan?" Taehyung, Jungkook'a şoka girmiş bir şekilde bakıyordu. "Ne edebiyatı oğlum? Bunlar benim gerçek düşüncelerim, ben mert bir insanım."

"Mert insan görmesek inanacağız." Yoongi dalga geçer gibi konuştuktan sonra Namjoon'dan topu aldı ve rastgele potaya attı.

Top, yuvarlağın kenarında dolandı ve fileden geçmeden aşağı düştü. "Aşk olsun, kalbimi kırdınız." Jungkook topu kaparken, aynı zamanda da cevap vermişti.

"Artık Jimin'in de şansı döndüğüne göre, yenilirseniz bahaneniz kalmaz."

Tüm bakışlar bana dönünce, konuşan Hoseok'a baktım ve sırıttım. "Kazanmak benim için bir aile geleneği, ne zaman kaybettiğimi gördün?"

"Basketbol oynadığın her an falan." Yoongi konuştuğunda, bu sefer de ona döndüm ve sırıttım. Demek artık bir şeyleri söyleme vakti gelmişti.

"Ben basketbol dışında kaybetmiyorum, sen de basketbol dışında kazanamıyorsun herhalde Yoongi?"

"İma mı seziyorum?" Kafamı sallayarak Hoseok'u onayladığımda şaşkınlıkla sordu. "İddiayı mı diyorsun?"

"Aynen onu diyorum kardeşim."

Ufak bir şaşkınlık nidası döndüğünde, Yoongi'nin gülümseyerek kafasını eğdiğini gördüm. Çok rahat görünüyordu, oysa kaybetmenin ona koyacağını düşünmüştüm.

"Yatağa mı attın lan kızı pezevenk?"

Taehyung çatık kaşları ile bana hesap sormaya çalıştığında, göz devirdim. Kızla işim bittiğine göre keşke artık onu evlat edinseydi çünkü ben tavırlarından kusmak üzereydim.

"Atmadım kardeşim, ne bu Mina sevdan asla anlamıyorum. Kızı sen mi istiyorsun nedir?" Sakin bir ses tonuyla konuşuyordum ama sinirlendiğimi anladığını tahmin etmek zor değildi.

"Benim kimseye sevdam falan yok da, siz keşke orospu çocukluğuna bu kadar sevdalı olmasanız."

"Yavaş," Yoongi bir anda kafasını kaldırarak, ona baktı. "Ne bu tavırlar? Takılıyoruz işte, işine bak ya da sus." Taehyung sinirle dudaklarını dişleyerek, bir şey söylememek için sinirle yumruklarını sıktı.

"Yatağa atmadıysan kazanmış sayılır mısın?" Namjoon gözlerini kısarak sorduğunda omuz silktim. "Bilmem, tavlamak demiştik ama devam edip yatağa da atabilirim."

Mighty Fall | PJM ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin