Uzun bir bölüm oldu, beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)
Mina'nın Anlatımından
Öğle arasına girmiştik, önümde çözülmeyi bekleyen sayfalarca kitap vardı ama benim tek düşünebildiğim Jungkook ve Jimin'in nerede olduğuydu.
Yanımda olmalarından yakındığım zamanlar olmuştu ama varlıklarına alışmıştım sanırım, böyleyken çok yalnız hissediyordum.
Önümdeki sırada oturan kızların rahatsız edici bakışlarını görmezden gelerek kitaptaki sorulara odaklandım, zaman geçmek bilmiyordu. Her otuz saniyede bir saatimi kontrol ediyordum ve şimdiden bunalmıştım. "Mina?"
Yanıma doğru yaklaşan Taehyung'u görür görmez ayağa kalktım ve masanın üstünde açık duran kitabı sertçe kapattım. Önümdeki kızlar tavır yaptığımı düşünmüş olacak ki, yüzlerini ekşitmişlerdi. Hatta şu an dünyanın en çirkin varlığına bakıyor gibi gözlerini üstümde gezdiriyorlardı.
Kendimi hiçbir zaman beğenen biri olmamıştım zaten, benim için pek bir önemi yoktu. "Lütfen çıkalım bu sınıftan Taehyung, biraz daha durursam sıkıntıdan öleceğim." İnsanlar okula nasıl tahammül ediyordu, hatta nasıl yüksek notlar alacak kadar hırsa ve azme sahipti gıpta ediyordum.
"Çıkalım tabi de, öğle arası başlayalı on dakika olmadı mı? Neden bu kadar çok sıkıldın ki?" Taehyung'un on dakikasıyla benim on dakikam bir değildi, keşke sorgulamasaydı. Sınıfın sırasında geçirilen dakikaları yüzle çarpıyordum ben.
"Okulu sevmediğimi biliyorsun, zaman geçmiyor işte." Omuz silktim ve merdivenlerden hızla aşağıya indim, karnım aç değildi ama kantinde oturan grubu görünce içeri giresim gelmişti.
Yoongi'yle yeniden arkadaş olmaya karar veren Jungkook ve Jimin, anlaşılan sadece onunla arkadaş olmayacaktı. Aralarına 'ekstra' 'beş tane' 'de' kız eklenmişti. "Taehyung, benim karnım aç. Kantinde otursak senin için sorun olur mu?"
Taehyung kafasını sağa sola salladı ve kantinden içeri girerken arkadaşlarının masasına selam verdi. İçlerinden hiçbirinin bakışları beni bulmadığı için selam verme gibi bir durumun içine düşmemiştim, görmezden geliniyordum.
Onları görebileceğim bir masa tercih ettim ve çaprazlarında kalan köşedeki masaya doğru adımladım. "Ne istiyorsun, sana da alayım?"
"Tost," dediğimde, Taehyung oturmadan önce sıraya girdi, ben de çaktırmadan bakışlarımı çaprazımda duran topluluğa çevirdim. Onları yeniden birlikte görmek beni rahatsız ediyordu. Belki de neden böyle bir karar aldıklarını bana söylemedikleri içindi, 'bize güven Mina' demişlerdi ve güvenmiştim.
Taehyung karşıma geçmeden hemen önce, elindeki tostu bana doğru uzattı, ben de beklemeden aldım. Bakışlarımı onların masasında sabitlemeye devam edersem kusmaktan korkuyordum. Midemi bulandırıyorlardı. "Sen yanlarına gitmemek konusunda kararlı mısın?"
Taehyung kafasını aşağı yukarı salladı, "Aksi saçma olur, ben başından beri senin yanındaydım. Bir anda Yoongi'nin masasına oturacağıma kimse inanmazdı," dediğinde ben de onu onaylamıştım. Haklıydı.
Tostumla bakışmaya başladığım sırada, çapraz masadaki kızların gülüşme sesleri bir anda tüm kantini doldurdu. Belli etmemeye çalışarak gözlerimi o tarafa doğru çevirdim ve turuncu saçlı bir kızın Jimin'in yanağını okşadığını gördüm. Daha da kötüsü Jimin'in ona bakarak gülüşüne eşlik ediyor olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mighty Fall | PJM ✓
FanfictionHayran kurgu #1 Ben sadece yeni bir başlangıç yapmak istemiştim. Hayatımın eskisinden daha da kötü olabileceğini nereden bilebilirdim ki?