Bölüm 57

10.7K 978 802
                                    

Jimin'in Anlatımından

"Yine mi amına koyayım ya!"

Jungkook'un bir anda bağırmasıyla, diğer masalardan bize dönen gözleri hissetmiştim. "Oğlum sen ayarsız mısın? Bağırmasana milletin içinde." Taehyung yıllardır olduğu gibi hala Jungkook'u eğitmeye çalışıyordu.

Ben ise vazgeçmiştim, bu gerizekalı eğitilmezdi.

"Ben değil de belli ki Jimin kardeşimiz ayarsız," Bana bakarak, devam etti. "Bıktım oğlum Yoongi'den, kıçı kırık it gibi dolaşıyor. Bir insan bir gece evinde uyumaz mı ya? Yatağımı özledim, yatağımı!"

"Jungkook," diyerek yapmacık bir şekilde güldüm ve masaya dirseklerimi dayararak, tek yumruğumu çeneme koydum. "Yoongi'yle mi yatıyorsun kardeşim sen? Kızları değil de seni mi beceriyor, parti bitince dönsene evine? Bir de diyor ki yatağımı özledim, kızlara sarkarken öyle demiyorsun ama."

"Ya sus, üste çıkmaya çalışma. Ben bugüne bugün birinciliği olan bir sanatçıyım, ona göre konuş benimle." Sırıtarak, masadan kolumu çektim ve geriye yaslandım. "Sanatçı mısın? Yok kardeşim, az kaldı bu. Devlet sanatçısı falansın sen, onur nişanın falan var hatta."

"Birinciliğimi mi küçümsedin sen?" Gözlerini kıstı ve ibne bir gülüşle, beni taklit ederek sandalyede geriye yaslandı. "Bunu Mina'ya söyleyeyim de gör, başarılarını küçümsediğini öğrensin de bassın sana tekmeyi."

"Kaşınmayı tahminen ne zaman bırakırsın Jungkook?" Taehyung başını ovarak konuştuğunda, yüzündeki bıkmış ifadeyi en iyi anlayan insandım. "Köşeyi bir döneyim, ikinize de basacağım tekmeyi oğlum. Görürsünüz."

"Sanki fakirsin de amına koyayım zengin olunca hayatında bir şey değişecek. Bas madem tekmeyi," dediğimde kafasını iki yana salladı. "Daha zamanı var, milyarder falan olunca basarım."

"Sizi sonsuza kadar yanımda istiyorum demenin başka yolu bu herhalde." Taehyung alayla konuştuğunda, Jungkook kollarını göğsünde birleştirdi. "Beni hafife alma kardeşim, belki milyalder olacağım? Müzikte çok para var."

"Büyük sanatçı konuştu," Tam bana cevap vereceği sırada, tartışma uzamasın diye hızla devam ettim. "Neyse, bu Yoongi'nin bir açığını bulsak iyi olacak artık."

"Gözüne takılan, dikkatini çeken bir şey oldu mu?" Taehyung'un sorusuna maalesef cevabım olumsuzdu. "Babandan bir şeyler çıkar mı sence Tae?"

"Sanmam, çıkacak bir şey olsa bile Yoongi'nin babası çoktan onu yok etmiştir tüm kanıtları ile birlikte." Kafamı olumlu anlamda salladım, haklıydı.

"Tek dikkatimi çeken şey," Kantinden giren kıza gözlerim takıldı ve onun olduğu tarafı işaret ederek, devam ettim. "Yoongi'nin ailesi."

İkisinin de bakışları kantinin girişine döndü ve tekrar bana döndüklerinde, Taehyung konuştu. "Ailesinden tanıdığımız tek kişi Youra ve onunla da aynı okulda okumamıza rağmen kızla bir kez bile aynı ortama sokmadı."

"Aynen, tam da bunu diyorum," Kıza bakarak, elimi çeneme koydum ve hafifçe kaşıdım. "Bizi geçtim, kendi bile kızla minimum derecede yan yana geliyor." Gözlerimi kıstım ve Jungkook ile göz göze geldim. "Bir sürü ev partisine gittik, hiçbir ev Yoongi'nin evinin yanında geçemezdi ama orada bir kez bile parti olmadı. Bizi bile oraya sokmadı."

"Babası çok bilinen bir adam," Jungkook sonunda ciddi moda bürünmüştü, düşünceli bir ifadeyle konuşmaya devam etti. "Belki de bu yüzden evde parti işlerine falan girmiyor."

"Babasının bu kadar yurtdışı bağlantısı ile senede en az üç dört kere başka ülkeye gitmesi lazım. Diyelim ki gerçekten otoriter bir adam ve itibarını önemsiyor Yoongi," Kafamı hafifçe sağa eğdim. "Yine de bizi evine götürmesinde ne gibi bir sorun çıkabilirdi ki? Sonuçta zamanında onu babasının elinden kurtaran insanlardık biz, elinde bulunan ne varsa bize borçlu ve güveniyor."

Mighty Fall | PJM ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin