1.3 - "Güven"

177 24 3
                                    

**Medya'da Salin Arnard var.**

"Düğün hazırlıkları bitti mi?" diye sordum Kilarn Velaryon'a.

"Neredeyse evet, majesteleri. Diyarın dört yanından en soyluları çağırdık."

"Güzel, yemeklerden kalanlarını halka dağıtın." dedim. 

"Kraliçem, prenses Rhae hakkında yeni bilgiler aldık," dedi Salin. Küçük Konsey'de fısıltılar efendisi olarak yer alıyordu.

"Essos'a kaçmış. Orada kendine bir ordu satın aldığını duyduk. Tekrar saldırmak üzere geleceğini tahmin ediyoruz," dedi. 

"Ordu alacak parayı nereden bulmuş?" dedim. "Starklar ve William hanesi ona yardım ediyor." dedim.

"Ne yapacaksınız majesteleri?" diye sordu Kilarn.

Oturduğum sandalyenin kolunu sıktım. Çok gergindim.

"Stark'ın hayatta kalan iki çocuğu vardı, değil mi?"

"Salin onayladı. "Evet. İki oğlu da hastalanıp öldü."

"Oğlu Delos Stark'ı küçük konseye çağırın. Onun da konseyimde bulunmasını istiyorum."

Salin'in gülümsediğini gördüm. Planımı beğenmiş olmalıydı.

"Jenna Tully'e dün gün batımına kadar süre vermiştiniz, lakin aradan bir gün geçmesine rağmen hiç bir açıklama yapmadı. Suçunu inkar ediyor."

"Lord Harold Tully ve Diagne nerede?" diye sordum.

"Emriniz üzere Lord Harold Nehirova'ya döndü, Lord Diagne ise hala sarayda." dedi Kilarn.

"Tully hanesi kızgın," dedi Salin. "İki Tully'i esir aldığınızı düşünüyor ve adalet istiyorlar." dedi.

"Jenna Tully vatana ihanet suçuyla Kızıl Kale'nin önünde asılarak idam edilecektir. Suçları: kraliçeye suikast girişimi, kraliçe'nin kız kardeşini ve kraliçe eli Samuel Yorgh'u öldürmesi."

Ayağa kalktım. "Bunu herkesin izlemesini istiyorum. Kız kardeşimi benden alanlara ne yaptığımı. Bana ihanetin bedelinin ne olduğunu." Salin'e baktım.

Odadan çıktığımda mahzenlere indim. Salin'in arkamdan geldiğini duyunca ona döndüm.

"Size eşlik etmek isterim," dedi.

Jenna'nın hücresine girdim. Üstündeki çuval yıkılmıştı. Saçları darmadağın olmuştu. Odanın diğer köşesindeki yemeği yememişti.

Hizmetçilerim odaya girdi. Jenna'yı kaldırdılar. Üstündeki çuvalı çıkarırken Jenna çırpındı. Ona getirdiğim Tully renkleri olan elbiseyi giydirdiler. Sade ve güzel bir elbiseydi. Jenna'yı bir tahtaya oturttuklarında onlara geri çekilmelerini söyledim.

"Bugün idam edileceksin. Erkek kardeşine son kez veda etmeni sağlayacağım. Sen benim kız kardeşimi çaldın, ben sana aynısını yapmayacağım," dedim.

"Suçlu olmadığımı biliyorsun," diye fısıldadı.

Ellerimi darmadağın saçlarında gezdirdim. Beline kadar geliyordu.

"Bu kadar uzun saçlara ihtiyacın yok," dedim. Hizmetçilerim yanına gidip saçlarını kesmeye başlayınca Jenna ağlıyordu. Salin yanımda duruyor, olanları izliyordu.

Saçlarını erkek gibi kesmişlerdi. Kalan saçlar yere döküldü. Ağlamaya devam etti. 

"Çıkın," dedim hizmetçilere. Odada ben, Salin ve Jenna kalmıştık. Kapıyı kapattım

"Bunu yapmadığımı biliyorsun." dedi bana ağlarken.

"Ölmek zorundasın Jenna." dedim. "Bunu yapmak zorundayım."

"Erkek kardeşim?" diye sordu. "Diagne. O iyi olacak mı?"

Kafamı salladım. "Söz veriyorum. Onu kendim yetiştireceğim. İyi bir asker olacak." dedim.

Kafasını salladı. Kalbimin acıdığını hissettim. Bir hiç uğruna ölmeyi kabullenmişti.

"Hoşçakal, Jenna."

Zindanı terk ettiğimde tacımı kafamdan çıkardım ve arkamdan yürüyen hizmetçime verdim. Salin yanımda yürüyordu.

"Konuşmamız gerek," diye fısıldadı kulağıma. Odama girdiğimizde kapıyı kapattım.

"Konsey senden memnun değil," dedi sessizce. "Tully'lere yaptığının zalimlik olduğunu düşünüyorlar." dedi.

"Kim?" diye sordum.

"Volare Hemsy." dedi.

"Hain." dedim yavaşça.

"Bir süre beklemelisin," dedi. "Jenna'nın idamından sonra, prens Metias'ı Donanma Başı yaptığında, Volare yerine Delos Stark'ı koy." dedi.

Yatağa oturdum. "Rhae'yi öldürmem gerek." dedim.

"Onun çaresine sonra bakarız," dedi.

Salin'e baktım. Siyah bir elbise giymiş, kafasına bir taç takmıştı. Yine, nefes kesici bir güzelliği vardı.

"Korktuğunu biliyorum," dedi. Yatakta yanıma oturdu. "Ama üstesinden gelebiliriz." dedi.

"Neden beni değil, Aaron'u seçtin?" dedim ona.

"Charlie istedi. O ve Aaron iyi anlaşırlardı." dedi.

"Charlie Aaron'u öldürdüğüm için bana kızmış olmalı." dedim.

"O, seni destekliyor," dedi. Dün yaptığı gibi ellerimi tuttu ve bana baktı.

"Bana güvenmekte sorun yaşadığını biliyorum. Ama bana güven Daenara. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım."

"Kendi kız kardeşimi öldürdüm," diye fısıldadım.

"Sana ihanet etti," dedi.

"Onu özlüyorum," dedim. "ama bu olmak zorundaydı," dedim.

"Biliyorum," dedi.

*

İdam gerçekleşirken orada olmam gerektiğini biliyordum. Kafama büyük bir taç takıldı. Saçlarım toplandı.

Odadan çıkarken Kraliçe Muhafızlarım arkamdaydı. İdamın olacağı yere vardığımda Küçük Konsey üyeleri de oradaydı. Dimdik durdum. Halk beni seyrediyordu. Bağırıp övgü sözcükleri söylemeye başladılar.

Jenna getirildi. Onu asacakları ipi ayarlamışlardı.

Benim kız kardeşimi boğdurduğum ipe benziyordu.

Salin arkamda duruyordu. Beni görünce gülümsedi.

"Jenna Tully, Kraliçe Daenara Targaryen'e suikast girişiminde bulunma, Leydi Selene Targaryen'i, Kraliçe eli Samuel Yorgh'u öldürtmek suçlarından dolayı suçlu bulunmuş ve idama mahkum edilmiştir." dedi Kilarn Velaryon.

Kalabalıktan yuhalama sesleri geldi ve Jenna'ya ellerinde ne varsa fırlatmaya başladılar. 

Jenna buraya gelmeden önce son kez erkek kardeşi ile görüşmüştü. Çocuğu sarayda tutacaktım.

Kafamı sallayarak onay verdiğimde Jenna'nın boynunu ipe geçirdiler. Altına duran tabureyi çektiklerinde, kız ölecekti.

Ona baktım. Benim suçumu ona yüklemiştim. Çok gençti. Benimle aynı yaşta olmalıydı. En fazla 18'di. Bir daha asla yürüyemeyecek, nefes alamayacaktı. Bunu ondan alıyordum.

Bunu yapmak zorundaydım.

Son kez onay verdim. Tabureyi çektiler.

CROWN FOR QUEEN. (Kraliçe #2) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin