PUSUDAKİ SAVAŞ

BÖLÜM 22 = İLK GÜNEŞ IŞINLARI

MULTIDE ALİ MİZ VAR

O ZAMAN BU MAVİ KALP ALİ YE GELSIN💙💙💙

İzelsu Ağzından

göz kapaklarımı yavaşça aralayıp
derin bir nefes alıp verdim
o nasıl bir rüyaydı öyle önce kendim ve erenin kücüklügümuzü görmuştum sonra annemin ölümünü
son nefeslerini görmüştüm ve babam çok değişikti
babamın elinde siyah bir silah vardı
silahı önce bana doğrultu daha sonra yavaşça silahı kendi kafasına tuttu gözlerimin en dibine inidi sanki aklımı okuyormuş gibi
sonra kafasını silahı tutuğu eli tarafında kafasını yatırdı son kez gözlerime bakıp
tetiği çekti

silahın o kan donduran sesinden sonra gerçek hayata gözlerimi aralamıştım

komidinin üzerindeki sürahiden kendime bir bardak su doldurdum
ve suyun o ferahlatıcı etkisiyle göz kapaklarımı kapadım suyu yutuktan 5 dakika sonra gözlerimi tekrar araladım ayaklarımı yavaşça yataktan sarkıtım ayaklarımın zeminle buluşması ile aynı zamanda telefonum çalmaya başladı
telefonumu en son oturma odasında bırakmıştım

daha ayaklarım soğuk zemine alışmadan kalkıp yürümeye başladım oturma odasındaki orta sehpaya vardığımda ekranda miço ismini görmemle telefonumu elime alıp cevapladım
" efendim miço "
" naber nevalem "
" ne olsun işte şimdi uyandım "
" ben mi uyandırdım "
" yok uyanmıştım sadece yatakta oyalanıyordum "
" bu saate mi uyandın "
" niye saat kaç ki "
" saat beşi kırk geçiyor "
" erken uyudum herhalde ondan erken uyandım peki sen neden uyanıksın "
" sanki bilmiyorsun en fazla iki saat uyuyabiliyorum "
" hakikaten ya şu hastalık hakında doktara görünmemiş miydin "
" gittim aslında ama 4 ay önce kafamı sıyiran kurşun bir kaç siniri incitmiş ve iki saaten fazla uyuyamıyorum "

" anladım zaten o kurşun bir yere zarar vermeden geçmiş olmasina hiç inanmamıştım her neyse sen ne için aramıştın "
" üniversite kayıtları bu gün başlıyor seninde bildiğin üzere ben yetenek sınavına giriyorum "
" hayır dur bir saniye lise sonda sen yetenek sınavına girmemişmiydin benimle birlikte "
" evet girmiştim ama sen vazgeçtin senin hayalin mimar olmaktı ama ben yetkili polis olmak istiyorum bu yüzden ikinci yetenek sınavına gireceğim "
" peki bana söylemek istediğin ne "
" yetenek sınavına hazırlanmamız için sizin üniversitenin deposunu kulanacaz ve bir birimizi tanımıyormuş gibi görünmemiz gerek "

" peki neden böyle bir şey yapıyoruz "
" ögrendiğime göre kara çetsinden bir kaç kişi bu okulda ben akademisyen polis olarak orada olacam ve bu da senin açından hoş karşılanmaz "
" anladım ee peki biz okulda bir birimize selam bile vemiyecek miyiz "
" hayır ama sizin seçmeli derslere bizle birlikte girebilirsiniz "
" ya düzgün anlat şunu hiç bir şey anlamıyorum "

" yani biz antreman yaparken sizin müdür farklı aktivitelere katılmanızı istiyor bu yüzden sana verilen seçmeli ders formunda beceri aktivitesini seçersen biz antreman yaparken yanımıza gelebilirsin ve kendi koçumdan öğrendiğime göre acemi ögrenciler okuldakilere ders verebilir ben seni seçerim sende koç olarak beni seçersin o şekilde konuşuruz "
" vay iyi arastırma yapmışsın dediklerini uyguluyacam "
" tamam o zaman seçmeli ders formunda beceri aktivitesi unutma sakın neyse hadi kapat nevalem "
" ama önce sen kapat "
" hayır önce sen kapat "
" tamam öptüm hadi by "

telefon görüşmem bittikten sonra odama gidip koşu taytımı ve ve yarım bluzumu giyinip onun üstüne yağmurluğa benzer kapşonu giyip
spor ayakabılarımı ayağıma geçirdim
telefonumu ve kulaklığımı yanıma alıp evin anahtarını anahtarlıktan alıp kapıya yöneldim

bugün üniversite kayıtları başlıyordu
ve ben bu kayıtlar için okula gidecektim
acaba miçonun bahsetiği kara çetesindeki sıradan gölgelerden biri miydi yoksa baş gölgelerden biri miydi merak etmistim şimdi apartmandan belli bir mesafe uzaklıştıktan sonra koşu parkuru olan parka giriş yaptım