İZELSU AĞZINDANBugün büyük gündü sınav günü kendimi üniversite sınavına giriyormuş gibi hissediyorum eğer sınavı tamamlarsam çeteye girecektim sabah uyku tutmadigı için erkenden kalktım önce banyoya girdim sıcak ve buharlı bir banyodan sonra niveanın cok sevdiğim el ve vücut kremini ayaklarima daha sonrada elerime sürdüm yeni çikardigim eşofmanlarimi giyip kurutma makinasınin fişini pirize taktım saçlarim normalde dalgaliydı birde fön ile kurutuğumda daha fazla kabarıyordu ve bir cadı gibi oluyordum sac kurutma işlemini tamamlayınca banyodan çiktim hemen mutfağa yol aldım yemek pişirmeyi sevmezdim daha dogrusu bilmezdim bu yüzden telefonumu elime alıp pizza siparişi verdim pizzaya bayiliyordum çunku en zor zamanlarimda bir pizza vardı yemek yapamayıp ortada kaldıgimda pizza istetirdim bazen hazir çorba yapardım ama sabah sabah hic uğraşamayacaktım
Hazır telefon elimdeyken sosyal medaya takılayim dedim ve instegrami actim fesbookta fazla etkin olmasamda istegram tam benlik bir programdi ana sayfada insanlarin paylaştiklarina baktim sanki insanların başka işi yoktuda her yaptiklarini her gittigi yerleri çekip paylaşiyorlardı evet bende paylaşiyordum ama bu kadarda degil mesala evden çikmadan önce çekip çikardim hafta sonu canim sıkıldıgında içlerinden bir tane seçer paylaşirdım hey dur bir saniye acaba abay sosyal medayada etkin miydi yada fotograf paylaşıyormuydu aklımdaki sorulara cevap ararken neden bakmadığimi sorguladım sonra kafama bir şaplak indirip instegramin arama motoruna abay ateş karacalı diye yazdım ilk sirada resmi belirince hemen tıkladım aman allahım bune
Girmez olaydım abayin bir birinden yakışiklı haleri tek sıra halinde gözlerimin önune serildi vay canina bu adam çok yakişikliydi en çok ilgimi çeken bir fotograf olmustu abayın üzerinde vücudunu tamamen saran mavi renk bir takım giydigı gomlek takımina gore daha açık renkti lacivert bir kıravat ceketinin yan cebinde gomlek ve takimin tamamlayan mendillerden vardi
ben abayın fotografina dalmisken kapı çaldı korkudan yerimden sıcaradin önce mutafağin ciksına dogru baktim sonra tekrar gozlerimi telefona çevirdim abayın fotografi bile bende bu etkiyi yaratiyorsa allah bilir canlı gorunce yuzumun hali nasildir umarim agzim açik bakmiyorumdur ben bunlari dusunurken kapı tekrar çaldı sandalyeden hemen kalkıp kapıya kosturdum kapi kolunu tutup hızlica actım
elinde pizza kutusuyla bir genc vardı "merhaba bekletigim için uzgunum" dedim bana pizza kutusunun uzatıp
" sorun degil 29tl tutuyor " dedi pizza kutusunu elime alip " bir dakika bekleyebilirmisiniz " dedim bas parmağimla iceri gosterip adam ise başi ile beni onayladı arkami dönup mutfağa gittim pizza kutusunu masanin ustune birakip salona geri dondum vestiyerdeki çantamdan 50 tl çikradim kapiyi tekrar araladim dısari baktigimda ise kimse yoktu genc parayi almadan nereye gitmisti tam iceri giriyordum ki yerde ikiye katlanmis bir kağit vardi uzerinde ise "Bu seferlik bizden olsun" yaziyordu kagidin en alt kisminda ise Abay Ateş Karaçalı yaziyordu şaskinliktan aralanan agzimi kapatim ayni hizla iceri hirip kapiyi kapatıp balkona kostum balkona adim atigimda ayaklarimin ciplak olmasi nedeniyle soguk vücuduma akin etti sogugu umursamayıp aşagiya dogru vucudumu sarkitim siyah asvaltla adeta butunlesmis siyah bir jeeple karsilastim ve tabi asla goz ardi edilemez olan siyah gozlerlearabanin kaputuna yaslanmis gozlerini gozlerime dikmisti kaslarimi usul usul çatip ona bakmayı surdürdum o ise bana ufak bir sıritis atı elini anlina göturup duz hale getirdi ukalaca bir selam gonderdi selamina karsilik kaşlarimii daha fazla catim hareketim hosuna gitmis olacak ki once gulumsedi sonra arkasini donup jeepe atladigi gibi gazi kokledi lastiklerin çiğliklari sokakta yankilandi ve siyah jeep gozden kayboldu resmen arabanin arkasindan baka kaldim sinirle arkami donup mutfaga tekrar giris yapip balkonun kapisini serce çarptim
Bu ukala hareketleri beni çildirtiyordu sandalyeye popomu sertce birakıp pizza kutusunu araladim bir dilim pizayi agzima goturup hirsla isirik atım telefonu terar elime aldim ekrar kilidini acar acmaz bay ukalanin yuzuyle karsilastim tam onun sayfasindan
çikiyordum ki gozume dogum gunu carpti 24.04.1996 yaziyorduinanamiyorum abay ile dogum gunlerimiz ayniydi benimki ise
24.04.1997 idi gunler ayniydi sadece
birden bir heyecan duygudu butun vucudumu sardi daha sonra kendime gelip kafami iki yana saladim hemen sayfdan cikip telefonu masaya biraktim gece 2 ye daha cok vardı pizadan bir kac filim daha yeyip geri kalanini buzdolabina tikistirdim sirtimi buzdolabina yaslayop simdi ne yapacagıma karar vermeye calisiyordum sonunda aklima yarim biraktigim romanim geldi edebi bir romandi daha cok felsefe daliyla ilgiliydi kitabin ismi ise " Sofi ' nin dunyasi " idi üniversitedeki felsefe hocamizin önerdigi bir kitapti once kendime yesil çay yapmaya karar verip su ısiticisinin icindeki suyun kaynamasina karar verip dugmesine bastim üzerinde uzayin bebeklik fotografi olan kupayi dezgahin uzerine koydum hazir demlik posetlerinden bir tane cikarip suyun kaynamasini bekledim zaten çok beklememe ferek kalmadi au kaynamisti bile suyu kupaya doldurup hazir dem poşetini kupadaki suya daldirdim kupayi elime alip oturma odasina gectim bu evde en sevdigim yer olan koltuga kuruldum koltugun yönu pencereye cevriliydi pencerenin kenarina kupayi birakip tv ünitesinin rafinda olan kitabi eline aldim ayrac sayesinde kaldigim yeri rahatlikla buldum bir süre okuduktan sonra gözlerim yavas yavas kapanmaya basladi daha fazla uykuya savasamadigim icin höz kapaklarimi kapatim ve uykuya teslim oldumGözlerimi yavaşça araladım ilk başta tavana bir süre baktımnerde oldugümu tam teyit edince kafami yavasca dogrultum ah boynum tutulmuştu her yerimde ağrilar oluşuyordu 15 dakika o koltukta kendime gelmeye çalostim daha sonra aklıma gelen düsunce ile kafami cama çevirdim hava kararmisti görüldugu kadar dısarida hic kimse yoktu daha evime saat almamıstim evime saat almayı aklıma not edip mutfağa koşturdum masanin uzerindeki telefonu elime alıp saate baktim saat 12:32 idi hemen odama gittim ah lanet olsun saçlarim yine kabarmisti önce dolabımin önüne gidip giyeceğim elbiseleri çikardım siyah bir bustiyer ve siyah bir kot giyindim fazla siyah görunmemek için buz mavisi bir gömleği kalçalarıma bağaldım arka cebime evimin motorumun anahtari ve telefonumu koydum telefonu koymadan önce saate tekrar baktım saat 01 : 29 idi inanamıyorum bir saatimi giyinmeye mi vermiştim bunu dusunmeyi birakip son gelen mesajlara baktim bilinmeyen numaradan bir adres gelmişti numarayi hemen bay ukala diye kaydedip asagiya inmek icin evden çiktim asansor 3 . kata idi dügmesine bastim altinci kata gelmesini bekledim ama bir türlu gelmek bilmiyordu asansörü beklemekle zaman kaybetmek istemediğim icin merdivenlere yöneldim ikiser ikiser iniyorfum ücuncu kata geldiğimde asansorun kapisi takildigi için asansor hareket edemiyordu kapinin altindaki taşi kaldirdiğim gibi kapi kapandi ve asansor altinci kata yol aldi şansima lanet edip tekrar merdivenlere koştum en alt kata indigimde ise ciğerlerim bir tek nefes için çirpiniyordu koşmayı kesmeyip kendimi apartmandan disari ciktim diregin yanindaki motoruma dogru kosmaya devam ettim motorumun yanina vardigimda hemen yolcu koltugunu kaldirip kaskimi ve deri ceketimi cikardim çeketi uzerime gecirip kaski taktim ve motorum havalidan ziyade acaleci bir şekile bindim bu adresi biliyordum babamin evine yaklaşik ikiyüz kilometreydi evdeyken navigasyondan bulmustum acaba beni orda ne bekliyordu gidip gorecektim bakalim ne olacakti adrese vardigimda yikik dokuk bir fabrika ile karsilastim kaskimi ve ceketimi tekrar koltugun altina tiktim ve fabrikaya dogru yurudum paslanmiş demir kapisi çok zor aciliyordu itirmeyi denedim ama olayinca parmakliklarina tirmandim ve diger tarafa atladim huzli olmayan adimlarla iceri girdim
aman allahim bune burasi mukemel bir yerdiACABA İZELSUYU ORDA NE BEKLIYOR YADA İZELSU NE ILE KARŞILASTI
ILK SINAVI NASIL OLACAK
YAZIM HATALARI OLDUYSA ŞIMDIDEN AF OLA
LUTFEN VOTE ATMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN
SEVGILERIMLE😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUSUDAKİ SAVAŞ
БоєвикиHayat İzelsuya hiç cömert davranmamıstı hep bir imtihan yaratmısti İzelsu yari kosarak yarı tokezleyerek yarı emekleyerek tırmandigi bu yolda hayatin zorluklarınin daha yeni basladigini gorecek yeni sinavi ise onun mucizesi ve aynı zamanda kur...