YANKI

Ego Yığını! 🙄

Multimedia #Yankı ve #Hera

Yeni bölüm geldiiiiii 😂 düşünce ve önerilerinizi kesinlikle bekliyorum. ❤️ İyi ya da kötü kitap hakkında yorum yapın lütfen 😊

İyi okumalar..

Hera'dan...

Gözlerimi boş bir odada açmıştım. Mide bulandırıcı bir koku eşliğinde, etrafı inceledim. Aslında tertemiz olan ve keskin ilaç kokusuna sahip olan bu yer bir hastane odasıydı. Yüzümde bir oksijen maskesi, kolumda ise serum takılıydı. Bir an ne oldugunu idrak edememiş, burada ne işim olduğunu sorgulamaya başlamıştım ki tüm olup bitenler tek tek gözümün önünden geçmeye başladı. Bir adam gelmişti değil mi? Ne olduğunu anlamadan darp etmişti beni. Aklımda beliren görüntüyle dehşetle gözlerim kocaman açılmıştı.
Odanın kapısının açılmasıyla başımı hızla kapıya çevirdim. İçeri giren Zeynep'le biraz da olsa rahatlamıştım. Zeynep hızla yanıma gelip "iyi misin?" diye sordu. Ben ise sadece başımı olumlu anlamda sallamakla yetinmiştim.
Sonrasında hastaneden çıkmamız ve eve gelmemiz çok hızlı bir şekilde gelişti. Salondaki koltuğa çökmüş, olup bitenlere bir anlam yüklemeye çalışıyorum ama yapamıyorum. Kim olduğunu bilmediğim o adam benden ne istiyor olabilir ki...

"Hera sen iyi olduğuna emin misin?"

Zeynep'in sorusuyla başımı ona doğru çevirdim ve sorusunu yanıtladım.

"İyiyim... Sadece, o adamın kim olduğunu düşünüyordum... Her neyse Lidya iyi mi ailesi ile görüştün mü?"

"Aslında o adamın kim olduğunu biliyorum.."

"Nasıl yani? Tanıyor musun?"

"Evet... O, Lidya'nın babası ve benimde nişanlımın abisi.."

Zeynep, utançla başını eğmişti. Ben ise duyduklarımı sindirmeye çalışıyorum. Lidya'nın babası neden... Ah tabi yaa Lidya'ya şiddet uygulayan kadının ben olduğumu düşündü. Lanet olsun! Bir yanlış anlaşılmaya mı kurban gittim..

"O adamla görüşmek istiyorum Zeynep! Hatta beni evlerine götür. Hem Lidya'yı görmüş Olurum hem de bir yanlış anlaşılmayı düzeltirim."

"Hera, gitmesek daha iyi. Lidya iyiymiş konuştum ben. Şimdi gidip Yankı abiyi daha da kızdırmayalım."

"Kızdırmak mı? Ben suçsuzum farkındasın değil mi?"

"Tabi ki farkındayım. Sen asla bir öğrenciye şiddet uygulamazsın."

"Yoncadan haber var mı? Umarım Cengiz bey gerekli cezayı vermiştir!"

"Bak o konuda iyi haber veremeyeceğim. Cengiz bey kadını kovmadı! Hanife teyze bana her şeyi anlattığında dedim kesin kovacaktır onu. Ama kovmak yerine daha da yerini sabitledi kadının!"

"Nasıl yani! Ne yapmaya çalışıyor bu adam!"

"Kadını müdür yardımcısı yapmış! Üstelik duyduğuma göre Cengiz beyle arasında bir şeyler varmış!"

"Yaptığı yanına kãr kaldı oyle mi! Ama dur sen ben yapacağı biliyorum!"

Tüm gece sinirden uyuyamamıştım. Boğazımdaki acıda cabası.! Sabah kalkar kalkmaz kendime çeki düzen verip boğazımdaki morlukları bir şal ile kapattım. Ardından hızla evden çıkıp okula gelmiştim. Direkt Cengiz bey'in odasına gidip kapıyı çalma gereksiniminde bulunmadan içeri daldım. Gördüğüm manzara ise midemin bulanmasına neden olmuştu. Yonca ve Cengiz bey oldukça sesli bir şekilde öpüşüyorlardı. Kendilerini o kadar kaptırmışlar ki gelişimi fark etmemişlerdi. Sinirle ellerimi birbirine vurup ayrılmalarını sağladım. İkisi de şaşkın gözlerle bana bakıyorlardı.