BÖLÜM 27

196 10 2
                                    

İlgar sabah erken saatte uyandı bugün Menesse' nin kontrol günüydü. Hastaneye gitmeleri gerekiyordu. Kollarında usulca yatan kadına baktı. Gözlerini kapatıp şükür etti Rabbine. Alnına küçük bir buse kondurup uyanmasını bekledi. Menesse gülümseyerek açtı gözlerini.

- Nasıl bu kadar mutlu uyanabiliyorsun Menesse? Diye sordu

- Senli bir güne uyanıpta nasıl mutsuz olabilirim ki? Dedi Menesse.

İlgar eğilip birleştirdi dudaklarını. Her öptüğünde aynı heyecanı hissediyordu. Menesse gözlerini kaçırdı. İlgar' ı öperken hala utanıyordu.

- Ben senin kocanım Menesse. Benden utanma. Hadi gözlerini kaçırma benden. Dedi İlgar.

- Ne yapayım elimde değil ki. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor. O kadar çok heyecanlanıyorum ki sanki dönme dolaptayım ve son hız dönüyorum. Anlıyorsun değil mi?  Dedi Menesse gözlerini İlgar' ın gözleriyle birleştirip.

- Çok iyi anlıyorum benimde senden bir farkım yok ki Menesse. Dedi İlgar. Sıkıca sarıldı huzur bulduğu kollara. 

Güneş yatağın başında korkuyla
Fırat' ın uyanmasını bekliyordu. Eğer yine o şekilde öfkelenirse gözüne birşey olabilirdi. Fırat birden kıpırdamaya başladı. "Güneş" diye seslenince Güneş elini tutup

- Burdayım hayatım. İyi misin? Diye sordu.

- Daha iyiyim. Konuşamadık ameliyat nasıl geçmiş  Güneş? Diye heyecanla sordu Fırat.

- Hiçbir problem yok. Bandajları açtıklarında yavaş yavaş görmeye başlayacaksın. Dedi Güneş sevinçle.

- Allah' ım çok şükür. Sonunda Güneş'imi göreceğim. Dedi Fırat.

- Başardın hayatım, başardın. Dedi Güneş.

- Başardık. Biz başardık. Diye tamamladı cümlesini Fırat.

Aysel Hanımdan bahsedip Fırat'ı üzmek istemiyordu Güneş. Sanki o olay hiç yaşanmamış gibi davrandı. En azından gözleri açılana kadar bunu yapmak zorundaydı.

İlgar ve Menesse kahvaltılarını yapıp hastaneye doğru yola çıktılar. Menesse kimsenin gelmesini istememişti. Hastaneye geldiklerinde Serdar Bey'de kendilerini bekliyordu. İşlemleri halledip Serdar Bey' in odasına geçtiler. Menesse her ne kadar sen dışarda bekle desede İlgar dinlemeyip Menesse' yle birlikte geçti. Muayene olduktan sonra Menesse korkulu gözlerle baktı doktora.

- Hayır lütfen hocam birkez daha o masaya yatmam gerektiğini söylemeyin, lütfen. Dedi.

- Menesse henüz net bir şey söyleyemem. Biliyorsun skolyoz hastalığı sebebiyle belindeki eğrilik kalbine baskı yapıyorsa ameliyat olman gerekebilir.

- Peki herhangi bir risk var mı? Diye sordu İlgar.

- Her ameliyatta riskler vardır. Hem henüz bunları konuşmak için erken. Dedi Serdar Bey.

- Yürüyemeyebilirim. Binbir zorlukla kazandığım ayaklarımı bir ameliyatta kaybedebilirim. Susmayın hocam riskleri biliyorum. Dedi Menesse akan gözyaşlarına mani olmamıştı.

- Daha hiçbir şey belli değil Menesse. Bir kaç test yapmamız gerekiyor. Hem sen çok güçlüsün Menesse. Yapma böyle. Kaç ameliyatı atlattın, hadi sil gözyaşlarını. Dedi Serdar Bey.

- Yoruldum. Güçlü olmaktan yoruldum hocam. Ben artık normal insanlar gibi yaşamak istiyorum. Ameliyatsız, hastanesiz normal bir hayat istiyorum çok mu şey istiyorum? Diye sordu Menesse.

İlgar oturduğu sandalyeden kalkıp Menesse'nin yanına gitti. Elini tutup "Sen çok özel birisin Menesse. Allah'ın sevdiği kulları arasındasın -inşallah- Akşam ne demiştim sana. Korkma artık ben yanındayım. Bizim sevgimiz bütün riskleri yerle bir edecek göreceksin. Hadi gidip tahlilleri yaptıralım." Dedi İlgar. Menesse hala korkuyordu ama İlgar' ın uzattığı eli tutup kalktı.  Kan verme yerine geçip oturdular. Hemşire gelince Menesse titremeye başladı.

ODA ARKADAŞIM / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin