The taste of his lips like strawberries, deprive them of me. -düzenlendi-

6K 393 217
                                    

Jimin ne olduğunu anlayamamış bir bana bir de karşımdaki kişiye bakıyordu. Benim çok iyi tanıdığım fakat Jimin'in oldukça yabancısı olan kare gülüşlü çocuk catboy'unu benim gibi kucağına aldı ve sıkıca sarıldı. Gözleri büyümüş hâlde bana bakarken. Ona doğru attığım adımı yeni fark etmişçesine gülümsedi ve o da bana doğru bir adım atıp kedi çocuğunu tek eliyle kavradı ve kolunu bana sardı. Aynı şekilde ben de kolumu ona sardığımda Jimin iki kolunu da sıkıca boynuma dolamış kuyruğunu da belime sürtüyordu. Arada bir çıkardığı mızmızlanma sesleriyle özlediğim, hayatta Baekhy- Jimin ve Baekhyun'dan sonra değer verdiğim tek insan şu an karşımda duruyordu. Ayrıldığımızda Jimin hızlıca kafasını boynumdan kaldırıp gözlerime baktı. 

"Kiym bu?"

Gülümseyip burnunun ucuna bir öpücük bırakırken neredeyse aynı şeyleri yaşıyor olan kuzenim Taehyung'a baktım. İkimiz de şaşkındık. Bakışlarımı Taehyung'tan Jimin'e çevirdim. Kaşlarını çatmış öfkeli bir edayla bana bakıyordu. Fakat o kadar tatlıydı ki her tarafını saatlerce öpesim gelmiş, ama anında bunu daha sonra yapmak üzere bir kenara itmiştim. Şimdi bu sinirli kediciği sakinleştirmeliydim.

"O benim kuzenim. Yani kardeşim gibi bir şey, bebeğim."

Jimin tatmin olmamışçasına çekik gözleriyle beni süzdükten sonra kafasını Taehyung'a çevirdi. Aynı anda kafasını çeviren sarı saçlı kedi çocukla burun buruna gelen Jimin hızla kafasını arkaya çekti ve çatık kaşlarıyla bir süre sarışın kedi çocuğu ve Taehyung'u süzdü. Hoş Taehyung'un olduğunu düşündüğüm kedi çocuk da beni ve Jimin'i süzüyordu. Taehyung ile birbirimize bakıp kıkırdadığımızda Taehyung benden erken davranıp kedi çocuğunu tanıttı.

"Jungkook, bu Yoongi." bebeğine bakıp bana geri döndü. "Bebeğim, bu da Jungkook."

Yoongi ifadesizce bana bakarken Taehyung'un küçük öksürüğü ile yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığım sırada Jimin kollarını bana daha bir sıkı sarıp yanağımı öptü, ya da öpmeye çalıştı. Güya Yoongi ve Taehyung'a "Jungkook benim." imajı vermeye çalışıyordu.

Jimin'e bakarak konuştum.

"Jimin bu Taehyung bak Yoongi de onun bebeği."

"Şeyin beybeyin beyim, deyiy mi?"

Gülümseyerek kafamı salladığımda Taehyung boşta kalan eliyle elimi tutup beni bir banka çekiştirdi. Jimin ise bu ani hareketlenmeden rahatsız olmuş gibi somurtup duruyordu. Sanırım kıskanmıştı. Kollarını bir türlü vücudumdan ayırmıyordu. Hoş ayırmaması benim işime gelirdi. Yoongi'de Jimin'den farksız sayılmazdı durmadan kuyruğunu Taehyung'un kemikli ellerine sarıyor, kendini Taehyung'a yaslıyordu. Bir süre boyunca Taehyung ile havadan sudan sohbet ettiğimizde aklımı kurcalayan soruyu sordum.

"Kanada'dan ne zaman döndün?"

Taehyung kafasını önüne eğdi ve Yoongi'nin belindeki ellerini sıkılaştırdı. Bir süre Yoongi ile uğraştıktan sonra tekrar bana döndü.

"Bir yıla yakın bir süre oluyor.."

Sessizce adeta fısıltılı çıkan sesiyle gözlerimi büyüttüm bir yıldır buradaydı ve ben aklına gelmemiş miydim?

"Tanrım.. Taehyung nasıl yanıma gelmezsin?"

Taehyung bir süre rahatsızca yerinde kıpırdandı, Yoongi ve Jimin ise sanki ortamdaki huzursuz havayı fark edebilmişlerdi, sessizce duruyorlardı. Kafamı Jimin'e çevirdim ve yanağına bir öpücük bırakıp onu kucağıma oturttum. Taehyung'da Yoongi'yi kucağına oturttuğunda tekrar Jimin ve Yoongi bakışmaya başladılar. Taehyung bana bakıp tek elini ensesine atıp kaşıdı.

Venenum - Jikook - Catboy (M) ~tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin