Media:Ayberk Erez Atahan :) [Ayberk ismi hem sağlam kişilik hemde ayın parlaklığı anlamına geliyor arkadaşlar bilginiz olsun ;)]
***
"Erez?"
Hem șaşkınlıkla hemde fısıltıyla dökülmüştü ismi dudaklarımdan. Erez'di beni kurtaran. Aynı üniversitede farklı bölümleri okuyorduk ama ortak arkadaşlarımız vardı birçok kez aynı ortama girmiştik.Hatta çoğu zamanımız birlikte geçmişti çünkü en yakın arkadaşlarımız sevgiliydi.
Şaşkınlıkla ona bakarken birden elini kaldırıp kulaklıklarımı çıkarttı. Sinirli gözüküyordu.Bileğimden tutup yandaki banka oturtup köşedeki markete gitti. Ben arkasından değişik bakışlar atarken bilmem kaç köşeli jeton sonunda aklıma düştü.
Erez tutmasaydı ölüyordum.Lafın gelişi ölüyordum demiyorum çünkü araç o kadar hızlıydı ki sağ kurtulmam imkansızdı.Yașadığım farkındalıkla beraber gözlerim doldu. Ellerimle yüzümü sıvazlayıp kendime gelmeye çalıştım. Hadi ama ölüyordum. Sürekli beynimi kamçılayan düşüncelerden önüme eğilen Erez tarafından arındım ve ona döndüm.Tam teşekkür edecekken elindeki suyu uzattı.Koca bir yudum içtiğim suyu banka bırakıp tekrardan ona döndüm.
"Ben çok teşekkür ederim Erez. Sen olmasan belki de... Belki de çoktan..."
"Ama ben vardım ve kuruldun öyle bir şey olmadı değil mi? Şimdi unut bunları. İyisin değil mi?"
"Sayende iyiyim.Her şey için teşekkür ederim. Yola baktığımda boştu sonradan fark edince haraket edemedim."
"Şuan iyisin sonuçta. Sanki hiç böyle bir şey olmamış gibi devam et. Sana bir şey olmadı. Tamam?"
Biraz daha rahatladığı hissedince Erez'e gülümseyip başımı geriye attım.
" Tamam"
Göz ucuyla ona baktığımda onunda gülümsediğini görmüştüm.Derin bir nefes alıp tekrar ona döndüm. Ayağa kalkıp karşıma dikildi.
"Haydi kalk kahvaltıya gidelim.Hem biraz kafanı dağıtmış olursun.Ne dersin?"
"Olur derim. Ama ilk önce duş alıp üzerimi değiştirmem gerekiyor.Görünen o ki sende spor yapmıșsın.Duș alıp gitsek? Terledim çünkü. "
"Tamam.Bir saat sonra seni evden alırım. Şimdi seni eve bırakayım.Tekrar ölümden dönmeni istemem."
"Ah, peki.Hadi öyleyse."
Deyip bende ayağa kalktım.
Havadan sudan bahsederek evimin önüne gelmiştik.
"Teşekkür ederim her şey için. Bir saat sonra görüşürüz."
Dedikten sonra gülümsedim. O da gülümseyip gözden kaybolmadan önce
"Görüşürüz" dedi.Kapıyı açıp içeriye girdim. Aceleyle odama çıkıp telefonumu şarja taktım. Koşarak banyoya girdim.15 dakikalık bir dușun ardından hızlıca saçlarımı kurutmaya başladım.Belime kadar uzanan saçlarım işimi zorlaştırıyordu. Sonunda kurutma işlemi tamamlandığında derin bir nefes verdim.
Bunalmıştım.Kurutmayı fişten çıkarıp dolabımın önüne geçip ne giyeceğimi düşünmeye başladım.İlk önce siyah ip çamaşır takımını giyip düşünmeye başladım.En sonunda siyah dar kotumun üzerine beyaz gömlek giyip onun üstüne de bebek mavisi ince balon kol bir kazak giydim. Aynaya bakıp tatmin olurcasına gülümsedim. Makyaj masama oturup hafif tonlarda doğal bir makyaj yaptım.Parfüm sıkıp ellerime krem sürdüm. Çorap giymeyi unuttuğum aklıma gelince çoraplarımı giyip telefonumu şarjdan çektim.Saçlarımı tarayıp hafif dalgalı halleri hoş durduğu için salık bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLİZ (TEXTING)
Short StoryBilinmeyen Numara:Benlerini konuşalım mesela. 00.01 Bilinmeyen Numara:Çok tatlılar. 00.02 Bilinmeyen Numara:Boynunda,kollarında,çenende... 00.02 Bilinmeyen Numara:Sanki ustalıkla serpilmiş gibiler. 00.03 Bilinmeyen Numara:Bu kadar güzel olmamalıydın...