''Peki insanlar nerede?'' dedi küçük prens.'' İnsan kendisini çölde çok yalnız hissediyor.''
''İnsanların içinde de öyle hissedersin.'' dedi yılan. ''Arada pek fark yoktur.''
Antoine de Saint-Exupéry/Küçük Prens
Lily tahmin yürüttükten sonra Sirius da söz verdiği gibi sustu. Artık koridorda kimse kalmamıştı. Bundan sonra yavaşça saklandıkları yerden çıktılar. Sessizce Şişman Kadın tablosunun önüne geldiler.
"Mimb- Ah, Sirius ayağıma bastın."
"Özür dilerim Lils. Ama sen böyle diyerek zamanda yıllarca ileri gidip, herkesten gizlice onlarca yıl sonrasındaki Ortak Salon'a girmenin bütün eğlencesini mahvediyorsun. Oysa ben ömrüm boyunca o kadar kural ihlali yaptım, ama bu en büyükleri. Bu yüzden lütfen anı bozma. Hem sevin, buradaki üçüncü tanıdık yüzü bulduk! Şişman Kadın, tekrar merhaba."
"Sirius, kes sesini! Kimsenin bizi tanımaması gerek. Bir de bana kızıyorsun, aptal değilim anladım kimseye görünmeyeceğim diye. Ama tutup kendini Şişman Kadın'a tanıtıyorsun. Tam bir şapşalsın! Neyse zaten üzerimizde Hayalbozan büyüsü var. Şükret." Onlar böyle konuşurken Şişman Kadın konuşmalarından bazı tanıdık kelimeler duymuş olmalı ki gözlerini büyüttü ve:
"S... Sir... Sirius mu? Sirius Black mi?" Lily atıldı:
"Yok, canım ne Sirius'u? Onun adı şey... Sir... Sir Antonio. K... kendisi Fransız bir aileden gelir. Her neyse bizim bu saatte ayakta olmamız yasak değil mi? Mimbulus Mimbletonia!"
"İyi, geçin bari." dedi Şişman Kadın huysuzca. Sessizce ilerlemeye başladılar. Daha doğrusu sessiz bir söylenmeyle:
"Sirius sen aklını mı kaçırdın?"
"Hayır, ya sen? Sir Antonio ne ya? Aklını kaçırmış olmalısın!"
"Boş ver şimdi onu. İsmini duyunca verdiği tepkiyi gördün mü?"
"Evet gördüm. Gerçi ben ismimle dalga geçilmesine alışkınım. Sirius, are you serious? Ha ha ha, aman ne komik. Sir Antonio gayet normal bir isim değil mi?"
"Hayır Sirius, öyle değil. Sanki... sanki korkmuş gibiydi."
"Saçmalama, Lily. Ayrıca dünyadaki tek Sirius Black ben değilim ya."
"Aslında, öyle olabilirsin. Ailenden dolayı ismin bir takımyıldızından alınmış. Aslında pek kullanılan bir isim değildir." diye düzeltti Lily.
"Ah, hadi ama Lily. Doğarken ismimi seçemiyorum değil mi? İsmimle dalga geçmeyen tek kişi sendin!"
"Sirius, isminle dalga filan geçmiyorum. Şunu o boş kafana sok! Bahsettiğim şey ismini duyunca korkması. Dehşete düşmesi. Birisi neden normal bir isimden bu kadar korksun ki?"
"Belki de benden sonra "Black ailesi" adımı başkasına vermiştir. Ve o başkası da tüm Black'ler gibi davranmıştır. Black ailesinden korkuyorlar Lily! Benden değil ama diğer herkesten korkuyorlar. Black ailesi safkanlıkla kafayı bozmuş sapkınlar olarak anılır! Bense bu soyadla yaşamaya mahkumum. Gryffindor'a seçilen veya aileme baş kaldırabilen tek kişiyim ben. Başka kimse kaldıramaz, çünkü aslında korkuyorlar. Black'ler çocuklarını sevgi vererek değil, korku salarak büyütürler. Ve korku, insana korkunç şeyler yaptırır."
Lily cevap vermedi, veremedi. Hiç Sirius'tan başka bir Sirius Black olabileceği ihtimalini düşünmemişti. Sirius'un kötü bir şey yapmayacağından emindi, bu yüzden bu teori ona oldukça mantıklı geldi. Onlar böyle konuşurken sonunda Ortak Salon'a vardıklarını yeni fark ettiler. Bir çatırtı sesi geliyordu. Şöminenin ateşiydi bu. Sönüyor gibiydi. Etraflarına baktılar ve ağızları açık kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular - Zaman Yolculuğu Kehaneti
Fanfic"İmkansızlıklarla baş edip mutlu sona ulaşmak o kadar zor mu?" sorusunun cevabını bulabileceğiniz bir hikaye. Harry Potter'da geçen iki ruh eşinin hikayesi. Peki bir büyücü yanlışlıkla zaman yolculuğu yaparsa ne olur? © All rights reserved. © Tüm ha...