Bölüm 3 - İyi Geceler

3.2K 194 23
                                    

"James. Bu.. bu.. sensin!" Hepsi küçük dillerini yutmuşlardı.

"Ama bu imkansız! Gryffindor'da diğer iki çocuk yok. Bu imkansız!" Sirius çok şaşkın bir insanın doğal olarak yapacağı bir şeyi yapıyordu. İnkar ediyordu.

"Ama gözlükleri, saçlarının dağınıklığı... Her şeyi James'le aynı. Bu mümkün olamaz." diye devam etti Sirius. Lily tam ağzını açmıştı ki bir şey fark etmiş gibi durdu. Çocuğun gözlerinin içine baktı. Ve James gibi o da sustu. Sirius'a cevap veremeyecek ve ona bir şeyleri anlatamayacak kadar şaşkındı. En iyisi konuştuklarını dinlemek ve bir şeyler anlamaya çalışmaktı. Çocukların içindeki o uykulu ses konuştu,

"Çok uykum var. Bunu gündüz yapamaz mıydık?"

"O zaman da 'Burası kütüphane çok sıkıldım, gece yapamaz mıyız?' derdin." diye cevabı yapıştırdı oradaki kız. Sesi bilmiş biri gibi konuşuyordu, ama iyi bir bilmişlik. Sanki, Lily gibi konuşuyordu.

"Çocuklar Voldemort birini öldürdü. Tam olarak geri döndü. Öldürmeye devam edecek. Bunun için kendimizi savunmalıyız. Sırf bakanlık korkuyor diye, bu insanlar ölüme mi mahkum olacak? Ölüm yiyenler gittikçe çoğalıyor. Umbridge Hogwarts'ı kontrolüne aldı. Ne kadar kabul etmesek de Dumbledore gitmek üzere. Her şey daha da kötüleşiyor."

Pelerinin altında saklanan üçlü zamanda birkaç gece veya birkaç ay değil, yıllarca ileri gittiklerini anlamışlardı. Çünkü konuşmalarda tanıdıkları tek kişi Dumbledore'du. Konuşmaları biraz daha dinlediler. Ölümyiyenler ve Voldemort'un tam anlamıyla çok kötü olduklarını ve geri döndüklerini anlayacak kadar dinlediler. O sırada Sirius bir rafa çarptı. Tam çığlık atacaktı ki Lily eliyle ağzını kapatarak bunun önledi. Diğer masada erkekler bir şey fark etmemişti ama kız ayağa fırlamıştı. Asasını o tarafa doğrultup,

"Kim var orada?" dedi. Ses gelmeyince daha yüksek sesle söyledi. "Kim var dedim!"

Pelerinin altındakiler yavaş yavaş kaçmaya çalışır gibilerdi. O sırada karşıdaki kız asasını sallayıp şöyle söyledi,

"Perception!" O sırada pelerin parlamaya başladı. Lily ve James olanları biliyordu. Perception büyüsü saklanan biri varsa o kişiyi ortaya çıkarırdı. Şimdi onlar gözükmüyordu ama pelerin gözüküyordu. Hemen koşarak kaçtılar. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki. Masadaki üçlü de şaşırmıştı.

"Harry, pelerinin nerede?" diye sordu kız. Ama çocuk cebinden çıkardığı pelerini masanın üzerine koydu. İşte burada. Kızıl saçlı çocuk konuştu,

"Peki onlar kimdi?"

İhtiyaç odasına döndüklerinde Lily büyük bir sinirle,

"Sen aklını mı kaçırdın? Bulunsaydık ne olurdu biliyor musun? Bizi kimse tanımadığı için Dumbledore'a götürürlerdi. Ona ne diyecektik? Ben konuşup şöyle mi derdim: Profesör Dumbledore, Sirius ve James'in tek başına yapması gereken ödevi ben yapıyordum. Sonra yanlışlıkla zamanda onlarca yıl ileri gittik. Ve şimdi buradayız. Bizi yaşlı hallerimize götürür müsünüz? Böyle mi söyleyecektik?"

"Aslında belki de en iyisi ona gidip yardım istemektir." diye fikir yürüttü James.

"Hayır James, anlamıyorsunuz. Bu basit bir şey değil. Zamanda yolculuk yapmak tehlikeli ve YASAK. Yakalanırsak atılırız. Hatta boşverin gitsin. Çünkü yakalanıp atılmaktansa; zamana sıkışma şansımız, hatta zamanda yokolma şansımız daha yüksek. Neyse şimdilik bunu boşverin, en iyisi uyuyalım. Yarın düşünürüz."

Bu zaman yolculuğu Lily'yi çok yormuş olmalıydı. Çünkü çok sinirliyken kendi kendine biraz yumuşamıştı. O sırada bir yatak belirdi odada.

"Hadi uyuyalım artık." diye devam etti Lily. Çocuklar da yataklarını dilediler. Sirius uykuluydu ama James değildi. Lily kravatını çıkardı.

"Önümüzde soyunmayacaksın değil mi?" diye sordu Sirius garip bir tonla.

"Ancak rüyanda." diye cevap verdi Lily. Sirius konuşmaya devam etti,

"Rüyalarımda senin yer almadığına emin olabilirsin. Ama James için aynı şeyi söyleyemem. Özellikle düğün temalı." diyip hayali biriyle dans ediyormuş gibi yaptı. Sonra gidip uyudu. Her zamanki Sirius'tu işte. Lily de birkaç dakika sonra yatağına girdi. Sirius horlamaya başlamıştı bile. Lily saçlarını açtı ve odadaki ışıkları söndürdü. James hala yatmamıştı. Lily onu göremiyordu. Bir süre sonra,

"İyi geceler James." dedi. Cevap gelmeyince James'in uyuduğunu düşündü ve uykuya daldı. O uyuduktan sonra yatağının başucuna biri kıvrılıp kızın kızıl ve kıvırcık saçlarını okşadı.

"İyi geceler Lily." Ve huzurlu bir uykuya daldı.

*Medya: "Rüyalarımda senin yer almadığına emin olabilirsin. Ama James için aynı şeyi söyleyemem. Özellikle düğün temalı."

Çapulcular - Zaman Yolculuğu KehanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin