YOLUM SENİNLE

Ateş

*Bölüm biraz texting ağırlıklı olmuş olabilir ama yorumlarınızı beklerim efeniim! :)
* Multi Cihangir :)

Sabaha güzel parfümümün kokusuyla daha da mayışmak istiyordum ki bir saniye lan yüzümdeki ıslaklık ne? Hışımla gözlerimi açtım ve abimin yüzüme bakarak parfümü suratıma boca ediyordu. Ne güzel uyandırma şekli değil mi? 'Neden normal insanlar gibi uyandırılmıyorum gareziniz bana mı? Hayır bu çocuk olmamış, annemler yapamamış yani malzemeden çalmış.' Sinirle yorganı üzerimden atıp "ne yapıyorsun lan sen ibibik? Diye bağırdım. Sinsi bir şekilde gülerek "seslendiğimde duysaydın kızım suç benim değil" dedi. Vitaminsiz ibiş. Defol odamdan lanet olası pis herif diyerek odadan kovdum. Uykumun içine sıçtı totoş.

Banyoya paytak adımlarla yürüyüp dişlerimi fırçalayıp ihtiyaçlarımı giderip odama tekrar geçtiğimde dolabıma yöneldim. Pijamalarımı çıkarıp siyah, dizimin biraz üzerinde olan hafif sırt dekoltesi olan kadife elbisemi giyip aynanın karşısına geçtim, saçlarımı tepede topuz yapıp yanlarından birkaç tutam bırakıp rimel ve kırmızı rujumu sürüp mutfağa doğru yol aldım. Muhteşem bir şekilde hazırlanmış olan kahvaltı masasına kalp fışkıran emoji tipiyle bakarken abimin sesiyle kendime geldim. "Avel avel bakacağına geç bir şeyler ye, okula geç kalacaksın" cevap verme tenezzülünde bulunmadan dil çıkarıp sandalyeye geçip oturdum. Ekmeğe reçel sürüp mideme yolladım, meyve suyumdan bir yudum alıp masadan kalktım kızların triplerini çekemezdim. Mütüşümsü aileme öpücük yollayıp ayakkabılarımı giyip dışarı çıktığımda Berin'i aradım, uzun bir çalıştan sonra nihayet telefonu açtı, anlaşılan mesaiye başlamamış. Şen sesiyle "günaydın yavrum, evden çıkıyorum beraber okula geçelim mi?" dedi. Sesli bir şekilde gülüp "lafı ağzımdan aldın bebikom girişte bekliyorum acele et" deyip cevap vermesini beklemeden telefonu kapadım. Zaten gelince konuşacaktı şimdiden kafa şişirmeye ne gerek var ki?

Berin gelene kadar sosyal medya hesaplarıma bakınayım derken aklıma dün beni yakan çocuk geldi, şeytan dürtme kardeşim az dur. Ne idi hıı Cihangir Soylu bakalım neler var. Adını yazıp hesabına girdim. Taş mısın mübarek? (multimedya)

Fransa'da fotoğrafları vardı. Berin doğru söylemiş, yine kusursuz bir iş çıkarmış canım arkadaşım.

Berin gelip dürttüğünde irkildim, "ne yapıyorsun kızım kolumu deştin?" omuz silkip "aman be ne tatlı canın var senin de." Ters bakış attığımda eliyle ağzına sahte fermuar çekip yürümeye başladı. "Neyse haydi anlat anlat dün gece yine kimin hatalarını yakaladın." Dediğimde dudaklarını büzüp "hiç kimsenin, canım sıkılmıştı kafayı vurup yattım herkesin bir hatasını yakalayıp hayatıma devam etmek yorucu." Haklıydı hatasız kul olmazdı karşısına çıkanların da hatası zürafa boyunu geçiyordu.

Okula geldiğimizde WhatsApp grubumuzdan kızlara mesaj attım.

Yılan's

Alesya: Okula geldik neredesiniz?

Berin: Yanında.

Alesya: Bu kızın hücrelerde sorun var.

Berin: Kess.

İzgi: Emir'le okulun karşısındaki kafedeyiz.

Berin: Bir gün ayrı takılın be sizi görünce içimden aşık olmak geliyor. Üzülüyorum.

İzgi: Olur olur. Senide alan bulunur minnoşum. Davulcu, zurnacı falan.

Alesya: Ya da kör topal.

Berin: Yeter üzdüğünüz bitchizler :( Duru gel aşkım bunların yanında çürüyorum.

Duru: Öğlen geleceğim ballım.