Multimedya: Cihangir beyimiz :) Yorumlarınızı bekliyorum bebiktolarım. 🖤
Eşsiz bir kokuyla uyanmıştım ama bu benim biricik parfümüm de değil ki anasını satayım, gözlerimi açmaya halim bile yoktu zorlayarak açtığımda odamda da değildim dün hatırladığım sapığın sözleriydi "ateşten ölmezsin ama daha çok ödeşmemiz gereken şeyler var güzelim." Lan burası neresi? Etrafıma avel avel bakarken odanın kapısı açıldı. Karşımda Cihangir'i görmek garip hissettirmişti zaten şuan burada bulunmam da saçma değil miydi?
Yorgun yüzüne rağmen gülerek elindeki tepsiyle yanıma gelip "günaydın uykucu öğlen oldu kalk ve kahvaltını yap" yatağın yanında duran komodinin üzerini işaret ederek "ilaçlarını da iç anlaştık mı?" hiç cevap verecek durumda değildim sadece başımı sallamakla yetindim.
Hem yemek candır, aşktır değil mi?
Odadan çıkmasını bekledim tabiri caizse hayvan gibi yememek için kendimi zor tutuyordum sanki inadıma yapıyor gibi yavaş adımlarla odadan çıktı. Bizim evde bile bu kadar kahvaltılık masaya konmuyor aq.
Ağzımı kocaman açıp salamı ağzıma atacağım sırada içeri tekrar girmesi...
Ağzım hala açık elimde salam dilimi bana bakıyor hayır normal değil mi hiç mi kahvaltı yapan birini görmedi.
Gülüp "çatal kullanmayı dene ve bitirince aşağı in" bana emir vermesinden hoşlanmazdım vermeyin yani kaşlarımı çatarak "emir vermen hoşuma gitmedi inat etmek istemiyorum bu durumda gelirim şimdi çık!"
emir verme deyip emir vermeyi seven anormal biriyim fşdgjfdlşg
Tek kaşını kaldırıp bana 'diyene bak la' der gibi baktığından gözlerimle kapıyı gösterdim. Çıktığında tekrar hayvan gibi yeme operasyonuma döndüm. Meyve suyunun son damlasını da mideme yolladıktan sonra komodinin üzerindeki ilacı alıp tepsideki suyla birlikte içtim.
Ayrı bir dünya olan mideme bakıp öpücük attım.
Kapıyı açıp aşağı doğru inen merdivenlere yöneldim ve ' öh ebenin nikahı' diye içimden geçirdim baya zenginler ünlü ressamların tabloları olan duvarlar saraylarda olan ben pahalıyım diye bağıran avizeler ve bunların altında ezilen ben...
Wer is dı adalet anacım?
Cihangir'i görmemle düşüncelerimden ayrılıp yanına ulaştım ve "neden buradayız" diye sordum. Bana bakıp "içmedin nasıl hatırlamıyorsun" dedi.
Ben genelde unuturum ki amık.
"Soru sordum cevap verecek misin?"
"Geç otur kahve söyledim Leyla ablaya anlatacağım."
"Hala emir vermeye devam ediyorsun üzerine atlayıp yumruk atmamak için zor tutuyorum kendimi bana bak şavalak*(aptal, sersem) sinirimi bozuyorsun."
Bak lan birde kahkaha atıyor atma şirifsiz kalbimin ritmiyle oynuyorsun.
O sırada sanırım Leyla dediği kadın elinde tepsiyle bizim ev kadar olan salona girdi. Bir bana bir Cihangir'e bakıp gülümsedi.
Ne ayak şimdi bu? Sol ayak. Demesem içimde kalırdı ama napiim.
Beyefendi kahkahasını durdurmuş kahvesini yudumlarken karşısına oturdum kahveyi alıp dinliyorum dedim. Bana bakıp sinsi bir gülüşle "dün yağmurda yürüdün ateşin vardı evine götürmek yerine buraya getirdim nasıl iyi yaptım değil mi?" derin bir soluk alıp "hay senin yapacağın işi sikeyim lan ben evdekilere ne diyeceğim senin ben ebeni ona yardımcı olan ebeyi sikeyim at ağızlı zırtapoz. Ne biçim iş yapıyorsun lan insan bir bana sorar ne yapacağım ben bunu düşündün yalanda düşünseydin aklına sıçtığımın malı." Tek nefeste söylemem işime gelmişti yoksa durdururdu bu çocuk, lan ben boku yedim şimdi anneme ne diyeceğim. Odadan çıkarken aldığım telefonun bildirim sesiyle arka cebimden çıkardım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLUM SENİNLE
ChickLitKendini tüm hislere kapatmış bir kız düşünün. Verdiği değerin, sevginin karşılığını alamamış... Aşka kapalı olan kalbinin kapısını çalan adamı korkuyla kabul edip başına gelenlerle mücadele etmeye çalışan kızın hikayesi... Tüm koşulda yanında olacağ...