Bölüm 3

245 21 4
                                    


Multimedia: Alya

"Ekin babana noldu?!"

"Ba-babam Amerika'ya gitmiş. Alya! Alya benim babam hastaymış. Bu zamana kadar bana söylememişler. 1 yıldır hastaymış ya. Ve bu yüzden Sevil ablayla evlenmiş babam. Yanında biri olması gerekiyordu ve o da Sevil ablayı almış. Ama gerçekten seviyomuş. Hastalığı olduğunu öğrenince Sevil abla destek olmuş ona. Ben olamadım. Şimdi de ilerlemiş ve tedaviye başlanılması gerektiğini söylemiş doktorlar. Yurt dışında daha iyi olabileceği söylenince Sevil abla da en iyi doktorları bulmuş. Amerika'ya gitmiş babam. Sevil abla da 3 gün sonra yanına gidicekmiş. Ya bana nasıl söylemez. Babam gidince söyledi Sevil abla da. Babamı yolcu etmeden söyledi gittiğini."

Ben.. ben bişi diyemedim. Nasıl olur?

Dağ gibi adam nasıl hasta olur? Hiç farketmemiştik. Çünkü hiç farkedilecek gibi değildi.

Gözümden akan gözyaşların haddi hesabı yoktu. Hepimiz titreyerek ağlıyorduk.

Ben böyleysem Ekin nasıldı? Kendimi toparlayıp Ekin'in dizlerinin önüne çöktüm.

"Ekin! Hey, Ekin! Sen çok güçlüsün. Baban için güçlü olucaksın. O .. o çok güçlü bi adam. Herşeyin üstesinden geldi bu zamana kadar. Şimdi de bu hastalığın üstesinden gelecek. Ve sende umudunu yitirmiceksin!"

"Babam güçlü dimi?"

"O hayatımda gördüğüm en, en güçlü adam. Herşeyin üstesinden gelicek."

Miray'ın dediklerine kafa sallayıp, "Seni bırakmıcak, sende onun için yaşıcaksın."

"Ya.. ya ölür.." Ekin, sözlerini bitirmeden Miray karşı çıktı.

"Baban ölmücek. Sen de bunu asla düşünmüceksin."

"Ben ölürse yaşayamam."

"Ölmücek.." dediğim şeyden ben bile emin değilken Ekin'in inanması ne kadar doğru bilmiyorum. Ama başka çaremiz yoktu.

Murat amca ölemezdi. Ölmemeli.

"Ya ben 1 yıldır babama neler neler dedim Sevil abla hakkında. Oysa ki Sevil abla babam için o kadar şey yapmış. Yaptığı yetmezmiş gibi birde benim o can yakıcı sözlerimle başa çıktı. Ben.. ben nasıl anlamam?!"

Haklıydı.

Sevil abla o kadar babasına fedakarlık yaptığı halde bir de Ekin'in sözlerine maruz kalmıştı. Ekin nerden bilebilirdi ki.

Ama bence, bu, Sevil ablanın, Murat amcaya olan aşkından ibaret.

"Bak Ekin sen bilemezdin ki böyle olabileceğini."

"Bilmeliydim ama. Ben bilemedim. Sevil abladan o kadar çok nefret ediyordum ki, yanımda olan şeyleri göremedim."

"Kendinde suç bulma Murat amca  bunun sana söylenmesini istemediği için söylemediler. Sana çaktırmadılar ki. İstesen de bilemezdin. Senin suçun değil."

"Ben babamın yanına gitmek istiyorum."

"En yakın uçak biletiyle hep beraber gidelim ister misin?"

"Olur, çok iyi olur. Ama ben önce Sevil ablayla konuşmak istiyorum."

"Emin misin?" Soruma karşılık kafa sallayıp kapıyı açtı. Merdivenlerden inince bende gidip kapıyı kapattım.

Herşeyin artık düzene girmesini istiyordum.

Murat amcanın iyileşmesini, Miray'ın annesiyle arasının düzelmesini, ah Mirayla annesi ne yapmışlardı sahi. Nasıl unuttum ben. 1 gündür dağ evindelerdi.

FİRGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin