Bölüm 14

184 11 55
                                    


Multimedia: Mert (Şuan tanımıyorsunuz ama bölümün ortalarında anlıcaksınız :))))

Biraz daha yaklaşsa dudaklarımız değecek. Benim burdan hemen çıkmam gerekiyordu. Ama yapamıyordum. Niye burdan çıkamıyordum. Ah noluyor bana?

"Niye böyle davranıyorsun Alya?"

"Nasıl davranıyorum?"

"Kendin hariç her şekilde davranıyorsun."

Güldüm.

Kahkaha şeklinde güldüm. Aras dudaklarıma, dişlerime baktı.

Biraz daha yaklaştı ve burunlarımız değdi.

Fısıldadım. "Beni tanıyamamışsın o zaman Aras Ersoy."

"Ben seni çok iyi tanıyorum."

Konuşurken nefeslerimiz dudaklarımıza çarpıyordu. Ve bu nedensizce beni heyecanlandırıyordu.

Hemen bu durumun içinden çıkmam gerekiyordu.

"Biraz uzaklaşır mısın?"

"Neden?"

"Rahatsız oluyorum."

"Neden?"

Gözlerimi devirdim. "Çünkü karşı cins bir insanla bu kadar yakın mesafe de olmak istemiyorum."

Güldü. Baya güzel güldü. Gülüşünde takılı kaldım.

"Sen Aras etkisinde, etkileniyorum desene şuna."

Tam cevap vericekken annemin dedikleri geldi aklıma. Ben ne yapıyordum şuan. Onu takmamak lazımdı.

"Haklısın."

Tam yanından çekip gidicekken kolumu tuttu. "Haklısın mı? Bunu sen mi söylüyorsun?"

Kafamı sallayıp kolundan kurtuldum ve arabaya bindim.

Arabayı çalıştırıp Aras'a bakmadan sürdüm. Biraz ilerledikten sonra dikiz aynasından baktığımda donmuş bir şekilde arkamdan baktığını gördüm.

Zaferle gülümsedim. Annemin dedikleri işe yarıyordu.

Gruba mesaj attım.

Alya: Kızlar nerdesiniz?

Barda olduklarını tahmin ettiğim için oraya doğru sürdüm. Bir kaç dakika sonra mesaj geldi.

Duru: Ekinlerdeyiz. Oraya gel.

Alya: Bara gitmicek miydik?

Duru: Buraya gel Alya. Kötü şeyler oldu.

Mesajı gördüğüm an direksiyonu çevirip Ekinlere doğru sürdüm.

Korkmuştum.

Murat Amcaya bir şey olma ihtimali yüzünden korkmuştum.

10 dakika da Ekinlere geldim. Arabadan inip kapıya vurdum.

Yardımcı kadın kapıyı açtığı an ağlama sesleri gelen yere doğru koştum.

Ekin, Miray, Duru ve Mert.

Mert?

Mert gelmiş.

FİRGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin