#7 : Serve and Protect

1.5K 123 60
                                    

"Onun melek gibi olan gözlerinde, biraz şeytanlık vardı."

                                                                 ***

-Liam-

  Okuldaki öğretmenlerin giydikleri kumaşa benzeyen ama daha sert görünümlü kıyafet giyen adamlar bizi parmaklığa benzeyen bir şeyin olduğu arabaya bindirdikten sonra, kapıları üzerimize kilitlediler.

  Parmaklıkları ve kapıları kilitlemeyi bilmemin sebebi, cennette Stiles yüzünden Prison Break denilen insan yapımı bir şeyi izlememizdi.

  Sonradan babam Stiles’a cennete televizyonu nasıl soktuğu sorduğunda omuz silkerek ödünç aldığını söylemişti ve babam hırsızlık yaptığı için ona… Sanırım bir hafta kadar ceza vermişti.

  Bazı kavramları anlamam uzun sürüyordu, benim suçum değildi.

  Zayn’in kolunu çekiştirerek “Zayn?”” diye fısıldadım çünkü siyah giyimli adamların bizi duymasını istemiyordum. Siyah kötüydü. Bu yüzden büyük ihtimalle bu adamlar da kötü kişilerdi.

  Dirseğini kapı koluna yaslamış bir şekilde baş parmağını alt dudağında gezdirirken bana döndü.

  “Efendim?”

  “Bize ne yapacaklar?”

  Louis güldüğünde gün içinde ikinci kez gelen sinir duygusu karşısında şaşırmıştım.

  “Komik bir şey mi söyledim?”

  “Hayır.” Louis başını salladı. “Hayır, söylemedin. Sadece...” Dudağını ısırarak tuhaf bir tavırla Zayn’e baktı. “Aynı soruyu Niall sorsa canına okumuş olurdu ama sana bir şey dememesi dikkat çekici, hepsi bu.”

  Zayn’e dönüp “Canına okumak ne demek?” dediğimde Zayn derin bir nefes aldığından onu sıktığımı anlayıp önüme bakmaya başladım.

  Sinirimi geçireceğini umarak derin nefesler alırken Zayn’in koluma vurduğunu fark ettim ama ona doğru dönmedim.

  “Siktir.” Louis kolumu tutup beni kendine doğru çevirdi. “Ağlıyor musun sen?”

  Burnumu çektiğimde sümüğümün akması için uygun bir zaman olmadığını biliyordum. Sümüğümün akmasına sevinemiyordum bile.

  “Liam?”

  Kaşlarımı çatarak Zayn’e döndüm.

  “Ne?”

  “Ağlama.” dedikten sonra elini yanağıma koydu. “Bize bir şey yapmayacaklar. Ben her şeyi halledeceğim, tamam mı?”

  “Muhteşem hipnoz gücünle mi?”

  “Louis, yemin ediyorum bir daha konuşursan kasıklarına tekme atarım.”

  “Kime yemin ediyorsun?” Louis başını öne eğerek Zayn’e baktı. “İnanmadığın Tanrı’ya mı?”

  Şaşkınlıkla Zayn’e bakarken kolumla burnumu sildim.

  “Sen babama inanmıyor musun?”

  “Baba fantezin oradan mı geliyor?” Louis gözlerini kocaman açmıştı. “İlk defa Tanrı’yla sevişmek isteyen birini görüyorum.” Omzumu sıvazladı. “Aferin, Li.”

  Zayn hırladığında elini aniden geri çekmesi yeniden sinirlenmeme sebep olmuştu.

  “Neden hırladın?”

WickedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin