bölüm; 1

90.5K 7.3K 10.8K
                                    

'Omegaverse' olayını bilmeyenler, aklı karışanlar varsa eğer, hemen ayrı bir bölüm yapıp tanıtacağım size. 

iyi okulamar ve booolca yorum istiyorum ♥


"Lütfen baba! Yalvarırım beni gönderme!" Jeongguk ilk defa bu kadar alçalmış hissediyordu. İlk defa babasının ayaklarına kapanmış, ona yalvarıyordu. 

Onun için zordu. Şimdiye kadar kimseyle farklı bir anlamda konuşmamıştı ve ailesinden ayrı kalmamıştı. Her ne kadar babası ona karşı iyi davranmasa da, Jeongguk babasını seviyordu. 

"Kendini gözümde daha fazla küçültme, Jeongguk!" babasının alfa sesiyle göz yaşları teker teker süzülürken başını eğdi ve sessizce ağladı. Annesi bir köşede çaresizce kendisini izliyordu. Eğer olaya karışırsa biliyordu ki, babası ona bağırıp çağırırdı.

"Senin için en iyisini yapmaya çalışıyorum, herkes senin yerinde olmak isterken karşıma geçmiş ağlıyorsun!" sinirle gürleken Jeongguk biraz daha küçüldü olduğu yerde. Yenilgiyle omuzlarını düşürürken babasının onu dinlemeyeceğini gayet iyi biliyordu. Çok bile beklemişti hatta.

"Bir delta kaç kez dünyaya geliyor Jeongguk? Milyonda bir kez. Ve sen onunla eş olacaksın. Varlıklı bir aileler, tüm alfalardan daha güçlü." Babası sakinleşen sesiyle konuşurken Jeongguk doğrulup dolu gözlerle babasına baktı. 

"Güzelsin, oğlum. Emin ol seni isteyen onlarca alfa var ve ben tek oğlumu kimseye emanet edemem kolay kolay." Hayatında ilk defa babasının ona bu sözleri söylemesi, tekrar gözlerinden parıltılar akmasına sebep olmuştu. Jeongguk babasından şiddet görmemişti hiçbir zaman. Sadece, babası hep bir alfa oğlunun olmasını istemiş, bunu kendisinin yüzüne de defalarca kez söylemişti. Evet, oğluna dayak atmasa da, sözleriyle yeterince yaralamıştı kalbini. Fakat Jeongguk şuan bütün kalp kırıklıklarını unutmuştu. Babasının söylediği onlarca hakareti, gözlerindeki o boşluğu tamamen unutmuştu.

"Bir deltaya hiçkimse karşı gelemez. Eğer onunla eş olursan kimse sana zarar veremez, kimse seni incitemez. Tek istediğim bu. İleride güzel bir yuva kurman, başka bir şey istemiyorum."

Babasının açtığı kollarına baktı bir süre. Jeongguk'a sarılmış mıydı daha önce? Jeongguk hatırlamıyordu. Dudaklarının arasından bir hıçkırık koparken hızla babasına atılmış ve kolları arasına girmişti. Saçlarını okşayan el ve sıcak kucak ilk defa aile olduklarını hissettirmişti. Babası sadece iyiliğini istiyordu, bunu anlamıştı. 

Bu yüzden sesini çıkarmadı ve belki de bir daha sarılamayacağı kucağa biraz daha yanaştı.




**

"Her şeyin tamam mı?" annesi etrafına bakırıken kafasını salladı. Bohçalara bütün kıyafetlerini koymuştu. Eşyalarını güzelce paketlermiş ve odasından ayrılmak için hazırlanmıştı. Birazdan eşi gelecek ve onu götürecekti. Jeongguk bunu istemese de, artık her şey için fazlaca geçti.

"Anne, babam o deltayla nasıl tanışmış?" sabırsızca sorduğunda annesi yanına oturup saçlarını okşamıştı bir süre. Şüphesiz en fazla üzülen annesiydi. Çünkü Jeongguk her gününü annesiyle geçirirdi. Yemeği, temziliği birlikte yaparlardı. Jeongguk annesinden her şeyi öğrenmişti.

"Biliyorsun, baban oldukça tanınan birisi. Ve bu kasabada çoğu alfa seni eş olarak istiyor. Bu olay deltanın kulağına kadar gitmiş ve geçenlerde babanı bulmuş. Herkesin eş olmak istediği biri olduğun için, seni merak etmiş. Zaten kendisine eş aradığından, o kişinin sen olmasını istemiş ve baban da kabul etmiş."

Jeongguk hafifçe onaylarken iç çekip annesine sarılmıştı. "Seni özleyeceğim anne." dediğinde etrafına sarılan kollarla gülümsemişti. 

You're Mine ღ TaeKook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin