Teşekkürler

29.5K 1.9K 706
                                    

Merhabalar,, nasıl başlayacağımı bilmiyorum, böyle konularda iyi olduğum söylenemez sanırım.

You're Mine final verdi. 30. Bölümün iyi olduğuna karar verdim, tadında kalsın istedim. Onun hakkında anlatmak istediğim birkaç şey var. Nasıl ortaya çıktığı, nasıl geliştiği, nasıl ilerlediği hakkında.

Sonrasında ek bölümler için açıklama yapacağım.

Omegaverse okumayı deli gibi seven biriyken fic bulamamak beni buna itti. Olan ficleri okuyup boşluğa düştüm ve dedim ki, bir fic de ben yazayım. Okusam bile detaylıca hiçbir bilgim yoktu. Araştırdım ve daha da hevesli bir hale geldim.

You're Mine'dan önce iki taslak daha vardı, onlar da omegaverse konuluydu fakat ikisi de beni tatmin etmemişti. Öyle ki vazgeçecek oldum, sonrasında temiz bir sayfa açtım ve ortaya bunlar çıktı.

Her şey sonradan ilerledi, bu kaoslar, olaylar planımda yoktu fakat sade bir şeyler de yazmak istemiyordum. Klişe olmasın istedim, sizi heyecanlandıracak, sinrlendirecek ve ağlatacak bir şeyler yazmak istedim :')

Ve biliyor musunuz, sonu ip söküğü gibi geldi. İlk kez tıkanmadan yazdığım bir fic oldu.

Jeongguk bendim. İnsanlara olan davranışları, onları ne olursa olsun kıramaması, bir adamı sevip hatalarıyla kabullenmesi...Bir nevi kendimi yazdım, kendi karakterimi aktardım ona. Bu nedenle hiç zor olmadı. Belki siz ağlayıp duygulanmadınız ama ben onu yazarken ağlayarak yazdım. Şunu söylemek istiyorum ki hayatımda hep ezilen biri oldum ben. İnsanlar beni kullandı, işleri bitince arkasını dönüp gittiler. Arkadaşlarım dediğim insanları kaybebetmemek için yaptıkları hatalara göz yumardım, uzatmazdım, dile getirmezdim. Çok iyi destek veren biriyim bunu açıkça söyleyebilirim size. Onların sıkıntılarını dinleyip destek olurdum ama ben ağladığımda kimse yanıma gelip ne oldu siye sormazdı. Tek başımaydım ben. Sanal ortama kapattım kendimi bu yüzden ve burada çok güzel insanlar tanıdım.

Bir çocuktan hoşlandım, öyle saftı ki bu sevgim sadece platoniktim. Bana baktığında bile hızlanırdı kalbim o derece. O nereye giderse orada olurdum, uzaktan izlerdim. Çok sevmiştim, bunu öyle acı söylüyorum ki, bir yıl sonra bana teklif etmişti. Sevgimin karşılık bulduğumu sanmıştım, ilk kez biriyle çıkıyordum ve bunun bir yıldır deli gibi sevdiğim biri olması hayalmiş gibi geliyordu.

Öyle çıktı. Benden iki ay sonra ayrıldı. O anki kalp kırıklığını anlatamam size. Asla sevgili gibi olmadık. Yanıma gelmezdi, okulda görse bile selam vermezdi bana. Konuşmazdı. Ama öyle seviyordum ki bir şey demiyordum. Benden ayrılır diye korkuyordum ve sessiz kalıyordum.

Benden ayrılma sebebini öğrendiğimde ilk kez gururum bu kadar kırıldı. Sırf benim hevesim olsun diye benimle sevgili olmuştu. Ondan hoşlandığımı fark etmiş ve mutlu olayım diye. Bunun verdiği o zavallıca hissi anlatamam size. Yıllar geçse de ağlaya ağlaya gözlerine nasıl baktığımı unutamam. Çok kırılmış ve rencide olmuştum.

Bunlar içimde öyle birikti ki artık birilerine anlatmak, rahatlamak istiyordum. En sonunda yazmaya karar verdim. Kalp kırıklarımı ve kendimi benzettim Jeongguk'a.

Taehyung ise bu ficteki en acı çekmiş kişiydi. Hayatın acı yönüyle yüzleşip, istemeden katil olan ve sevdiği kadını öldüren, onu kaybeden, bunun acısıyla aklını yitiren bir bedendi.

Aslında You're Mine Taehyung'u anlatan bir ficti. Baştan sona kadar onun hayatını ve getirdiklerini anlatan bir hikayeydi. Her şey sonlara doğru anlaşılır hale geldi. Biz Taehyung'un hikayesini okuduk aslında. Öldürdüğü bedene benzeyen birini hayata alması, daha sonrasında aslında alakası olmadığı bu bedene aşık oluşunu ve gizlediği yalanları, onu ne denli pişman edişini okuduk.

İki bedenin birbirine nasıl aşık olduğunu okuduk.

You're Mine pimanlık duymadan, çekinmeden yazdığım ilk hikayemdi. Daha özgüvenliydim, daha istikrarlıydım. Başlarda ön yargıyla yaklaşan çok fazla kişi olsa da, daha çok beğendiğiniz bir fic oldu.

Ne diyeceğimi bilmiyorum, yıllar sonra bir final notu yazmak beni duygulandırdı.

Bu hikayeyi benimsediğiniz için size teşekkür ederim. Heyecanla bölüm beklediğiniz, güzel yorumlar yaptığınız ve en önemlisi bana destek olduğunuz için çok teşekkür ederim. Bu hikayeyi güzelleştiren sizlerdiniz. Aklımdan çıkmayacak çok güzel yorumlar hediye ettiniz bana. Oturup defalarca kez okuduğum, gözlerimin dolduğu güzel ve naif yorumlarınız hep bende kalacak. Oturup bölümlere girip belki de onlarca kez yaptığınız yorumları okumak en sevdiğim şeydi.

Biliyorum ki çok profesyonel değilim. You're Mine çok da başarılı bir fic değil belki de. Hala acemi, kendimi geliştirmem gereken çok şey var. Biliyorum ama yine de onu kalbinizde saklamanızı istiyorum. Benim için çok özeldi, umarım sizin için de öyle olmuştur.

Kendisine ek olarak en fazla on tane bölüm yazacağım. Bebekleri, ikisini doya doya okuyacaksınız endişe etmeyin. Sadece ufak bir ara verebilirim kendisine. Ek bölümler ne zaman gelmeye başlar bilmiyorum ama en ummadık zamanda da karşınıza çıkabilir. Bu nedenle kütüphanenizden kaldırmayın :')

Son olaran fic ile ilgili düşünceleri paylaşırsanız çok mutlu olurum.

Sizleri çok seviyorum. Ciddiyim bu konuda. Hepinizi tek tek öpüyor ve ficime yorum yapacak kadar değer vermenize teşekkür ediyorum.

Şimdilik hoş'ça kalın. Sağlıkla kalın. Güzel bir günde daha görüşmek üzere.

-Phoiniks

Bu arada beni merak eden insta kullanmayan çok kişi vardı ve birkaç kez bununla ilgili mesaj almıştım. Bırakayım bari💜

You're Mine ღ TaeKook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin