bölüm; 18 (özel bölüm)

69.7K 4.2K 14.9K
                                    

You're Mine 100k !!🎉🎊🎉🎊

Bölüm sonunda görüşmek üzere, yapabildiğiniz kadar çok yorum yapın bu bölüme :")

Bölüm sonunda görüşmek üzere, yapabildiğiniz kadar çok yorum yapın bu bölüme :")

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Taehyung'un ağzından-



Gözlerim arzuyla harmanlanmış gecenin sonunda huzurla uyuyan bedenin üzerindeydi bu gece.

Yanında değildim. Tam karşısında, pek de rahat olmayan ufak tefek koltuğun üzerinde oturuyordum. Gecenin karanlığı bütün koyuluğuyla sarmıştı odanın içini lakin onu çok net görüyordum. Öyle ki yorgunluktan bitap düşmüş bedeni derin bir uykudaydı. Kahverengi battaniyeyi boynuna dek çekmiş, bir eli yastığın altında ve kuzgun, yaramaz tutamları gözlerine düşmüş öylece uyuyordu. Çok güzel uyuyordu.

Yanan şöminenin yaydığı ısı ve çıkardığı çıtırtılara eşlik ediyordum bu gece. Üzerimde öylesine giydiğim pijama altım vardı, saçlarım birbirine girmişti belki de ama umrumda değildi. Çenemi elime yaslamıştım, gözlerimi ondan ayıramıyordum.

Fazla masum oluşu muydu ona aşık olma sebebim yoksa nadide güzelliği miydi, hiç bilmiyordum. Korkularımı bastıramıyordum. İçimde bir yerlerde kendini belli edermişcesine tırmalıyordu bu his beni. Onun gözlerindeki inci taneleri bağlamıştı belki de beni ona. Ne zaman baksam kendimi gördüğüm o iri gözlerde hep bir masumluk, gizleyemediği arzular ve korkular vardı. İç çekmeme sebep oluyordu tüm gerçekliğiyle bana yansıyan irisleri. Benden sakladığını sandığı duyguları çok net görüyordum. Dile getirmediği arzuları görüyordum; hiç kaybolmayan utancını, küçücük çocukluğunu görüyordum.

Jeongguk çok saftı. Çocukluğu oradaydı hâlâ. Hayatında neredeyse hiçbir şeye tecrübe edinmemiş, tertemiz kalbi olan bir kar tanesiydi.

Bembeyazdı. Ufacık bir grilik barındırmıyordu kendinde. Güzel, saf, temizdi. Bu yüzden kar tanesi diyordum ona. Dünya'da eşi benzeri olmayan kar taneleri gibiydi.

Korkum bu yüzdendi.

Ondan sakladığım gerçekler her gün beni biraz daha mahvediyordu. Gözlerine baka baka yalan söylemenin kirli hissi bedenimi sarıyordu. Yapamazdım, sadece ailemin bildiği, geriye kötü bir iz kalan anılarımı ben bile en derinlerime gömmüşken ona söyleyemezdim. Belki de çok da önemi yoktu lakin bir kez yalan söylemiştim ona. Ne zaman gözlerine baksam acı gerçeğimle yüzleşmekten yorulmuştum. Onun saf bakışlarından kaçmak istemiyor lakin bakmaya da korkuyordum.

Simsiyah bir yalan söyledim ona, acılarla dolu. İlk kez yuva kurduğumu söylemiştim.

İçimden dile getirdiğim şeyle alayla güldüm kendime. Çok geçti artık bunu söylemek için. Gereği de yoktu. Yoktu ama atamıyordum beni boğan bu sıkıntıyı.

Yutkundum ve geriye yaslandım. Ben güçlüydüm. Dimdik durabilirdim.

Kafamı koltuğun kenarına yaslarken bulanıklaşan tavanla bakıştım.

You're Mine ღ TaeKook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin