Dudaklar

99 11 0
                                    

NEFES-

Elbiselerimin karşısında yaklaşım 15 dakikdır dikiliyordum. Beril çoktan bulmuş ve giyinmiştir bile. Kumsalda bazı günler parti oluyordu. Hem Niocol’un sevgilisi olup olmadığındı öğrenirim, hem de yeni arkadaşlar fena olmazdı. Sarı sırt dekolteli elbiseyi tekrar elime alıp üstüme tuttum. Abartılcak bir yere gitmiyordum bu elbise olurdu, elbiseyi yatağa fırlatıp çanta aramaya başladım. Çantayıda bulduktan sonra çantaya uygun olarak düşündüğüm kolyeyi yatağın üstüne bıraktım. Ayakkabı ne olamıydı ? Eğer ayakkabıyıda renkli yaparsam renk cümbüşüne dönecektim. Siyah stiletto ayakkıbılarımı bulup onlarıda yanına koydum. Sanırım iyiydi. Renkleri ben burdayım diyordu. Tüm dikkatler üzerimde..

Elbisemi giyindikten sonra,yüzüme maske yapıp, omuzum biraz altında olan saçlarımı dalgalandırmaya başladım. Beril delirecekti. Saçlarım bittiğinde maskemde kurumuştu. Saçlarımı arkada toplayız yüzümü duruladım. Yüzümü aydınlatması için pudrayla yüzümün heryerinden geçtim. Sıra eyelinerdaydı. Gerçekten çok zordu. Yavaş yavaş onuda çektim. Başarmıştım! Eyeliner çekebilmilştim! Daha sonra rimelle kipriklerimi kaldırdım. Elmacık kemiklerimin üstünede hafif kızımsı allık sürdükten sonra saçlarımı dağıttım.

Hazırım!

Çantamı alıp, kolyemi taktım. Ayakkabılarımı da ayağıma geçirdikten sonra tamamen hazırdım. Aynada son kez kendime baktım. Evet harikaydım!

Beril’i bekletmiş olmalıyımki. Dergilere bakıyordu.

“Sonunda!” sinirli konuştu.

“Karar veremedim sadece.” Yavru panda bakışlarıyla konuştum.

“Hadi çıkalım. Parti bitecek!” Hala sinirliydi.

***

Parti alanına vardığımızda denize sıfır bir mekandaydı. Mekanın bahçesindeymiş parti, bahçesinde çıktığımzda kocaman yüzme havuzu bana atla der gibiydi. Havuzun yanında dizilmiş masalardan boş olanını gözüme kestirdim. Beril’i çekiştirerek masaya götürdüm. Etrafı kesiyodu. Etraf kalabalıktı. Sanırım Jace’i arıyordu. Belki Niocol burdadır diye bende etrafta gözlerimi gezdirdim. Ama yoktu. Hangi cehennemdeydi acaba?!

Beril’e döndüğümde gözleri bir yerde kilitlenmiş gibiydi. Gözlerini takip ettiğimde Jace bir kızla öpüşüyordu. İnanmayan gözlerle onları izliyordum. O arada hızlı birşeyler çalmaya başlamıştı.

“Beril buldum!” heycanla konuştum.

“Ne buldun?” gözlerini bana döndürdü. Aklı hala ordaydı eminim.

“Partiye geldik kızım! Suratı böyle asma. Onu kıskandırcaksın. Baksana şunlara taş taş varlıklar. Hatta ben gidiyorum dans ederken onlara deyicem. Sende kafanı onalara takma. Hadi geel!” Gülümseyerek yanından uzaklaştım ve gözüme erkekleri kestirmeye başladım. İki erkeğin olduğu masaya yaklaştım.

“Selam gençler!” Tabii ki İngilizce konuştum.

“Merhaba!” Dedi esmrer, bebek yüzlü, mavi gözlü meteor. Senin merhabalarını yerim ayvan!

“Ben Nefes!” dedim elimi ona uzatırken.

“Türk müsün?” heycanla sordu. İnanamıyorum Türk buldum!

“Evette sende mi?” dedim Türkçe konuşuyorduk.

“Evet, bende Buğra!” elimi tutuyordu. Gülümsedik. O ara bakışlarım diğer çocuğa kaydı. Beril gibi aşk acısı çekiyordu sanki.

“Oda Enes, beraber geldik buraya. Yazı burda geçiriceğiz.” Duyduklarıma inanamadım.

“Benimde arkadaşım var, Beril oda burda fakat aşk acısı çekiyor.” Kıkırdadım.

“Eneste aynı.” Dedi gülmeye başladık.

“Dans edelim mi?” dedi heycanla.

Başımı olumlu anlamda salladım. Ve deli gibi dans etmeye başladık. Çalan şarkı Skrillex - Bangarang şarkıyla uyumlu haraketler yapıyorduk..

Birkaç dakika sonra sıkılmıştım. Birşeyler imek istiyordum.

“Birşeyler içelim mi?” Merakla sordum.

“Bende sana soracaktım. Hadii takip et benii!”

Onu takip etmeye başadım. İnsnaların içinden geçmeye çalışıyorduk. Kırmızı şarap şişesi alıp iki tane kadeh aldı. Mekandan çıkıp kumsalda oturduk. Kadehleri doldurdu ve sohbet etmeye başladık. İstanbul’da yaşaması beni üzmüştü. Döndüğümüzde de takılmak istedim. İstanbul’a gidince ya da o gelince görüşürüz artık.

Şişe bitince almak için yenisini almak için geri dödü. Sarhoş olmamıştım. Ya da olmuştum farkında değildim.

Diğer şişeyide bitirince ayağa kalkmaya çalıştım. Fakat kalkamadım. Sarhoş olmuştum sanırım. Buğra kalkınca elini bana uzattı. Elini tuttum kenime çektim üstüme düştü. Tamamen üstüme. Üstümü kaplamıştı. Dudaklarınını öpmemek için kendimi tuttum. Gözleri dudaklarıma kaydı. Benim gözlerimde onun dudaklarına. Hayır, Nefes yapmamalısın. Yapma..

Dudaklarını dudaklarımda hisettiğimde düşüncelerime ara verdim ve anın tadını çıkarmaya başladım!

 Multimeyda: Nefesin giyindiği elbide, taktığı kolye ve çantası..

Vote+Yorumları eksik etmeyelim beybiler :dD

Bulutlar Kadar Sonsuz YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin