Kafe

133 18 0
                                    

-Beril-

 Çocuğu gördüğümde kısa süreli bir şok geçirdim. Bide yetmezmiş gibi onun üstüne de limonata dökmüştüm. Kahretsin!

 "Ben özür dile-" 

 "Yok sorun değil asıl ben senden özür dilerim dün Kelly size çok büyük bir tepki gösterdi" demesiyle iyice şok olmuştum. Sonuçta Kelly onun sevgilisiydi yani onu savunup bana dalmasını falan beklerdim. Napacağımı bilemez halde çocuğa bakıyordum o da bana hafif tebessümüyle bakarken sonunda konuşabildim.

 "Önemli değil hem ben unuttum onu" dedim gülümsemeye çalışarak.

 "Peki öyleyse ama yinede ben bi türlü içemedigin limonatani eger benimle icersen gercekten mutlu olurum" dedikten sonra ekledi "Tabi ustume dokmeyeceksen" diyerek sırıttı.

"Uzgunum sizi celiskide birakmak istemem o yuzden kabul edemeyecegim" dedim soguk tavrimla biraz bozulsada yine de gulumsemeye calisarak "Israr ediyorum" dedi. Bir ara bardakta kalan limonatayi kafasindan asagi bosaltmak istesemde yapmamayi dusunerek kabul etmeye karar verdim, hem bir sey kaybetmezdim oyle degil mi?

"Pekala oyleyse sadece limona icip kalkalim" dedim ve Nefes'e baktim o da

"Ben magazalari biraz daha bakinip eve gidicem cok yoruldum" dedi. Nasilda anlamisti kardeşini.

"Tamam evde görüsuruz" diyerek yanindan ayrildim ve kafeye dogru arkama bakmadan ilerlemeye basladim o da suratinda memnun -tatli- gülümsemesiyle pesimden gelmeye başladı.

O limonatalari almaya gittiginde bende umursamaz gorunmek icin telefonumu kurcalamaya basladim. Hemen 1 dakika icinde geri dondugunde elinde limonatalarla ve icinde kurabiye bulunan tabakla geri donmustu.

"Sadece limonata icecegimizi" saniyordum dedim tek kasimi kaldirmaya calisarak.

Omuz silkti ve "Sadece limonatayla olmaz diye dusundum" dedi harika gulumsemesini kullanarak.

Bende takmiyormus gibi yapip kurabiye aldim ve ardindan limonatami icip kurabiyemi yedim. O sirada onun bakislarini uzerimde hissediyordum bense goz temasi kurmamaya calisiyordum.

Sonunda gozlerini benden ayirip limonata ictiginde ona bakabilme firsati yakalayip kusursuz yüzünü inceledim. Sonra bi anda kafasini kaldirinca yakalanmanin verdigi utancla heyecan yapip az daha sandalyeden düşmeme sebep oluyordum. Öküz ne öyle dank diye bakiyorsun insan kafasini kaldirmadan once haber verirdi dimi! Yok haber veremezdide en azindan yavasca kaldirirdi yani!!!

O sırıtarak bana bakarken bende utancimdan limonatama bakiyordum sonunda sessizligi bozarak konustu

"Buarada adim Jace"

Tabi bende öküzlüğümü yaparak "İyi" dedim gülümseyerek. Yani hayatimda bir daha hic goremeyecegim birine adimi söylemem anlamsiz olurdu degil mi?

"Ee peki nerde oturuyorsun buradami yasiyorsun" diye sordu. Neden sordu ki bunu simdi yani neden?

"Hayır buraya Nefes'le tatile geldik" dedim kısa ve net cevapla ama yinede kabalik olmasin diye onada "Sen?" diye sorunca mutlu olmus gibi onu iyice cekici yapan tebessumunu etti.

"Hayir ben Newyork'ta yasiyorum buraya tatile geldim ve suanda kaldigim ev de gecen karsilastigimiz kumsalin yukarisinda ki sitede" demesiyle kurabiye tozlari bogazimdan burnuma cikinca oksurmeye basladim resmen bizim sitede oturuyordu ve tekrar karsilasma sansimiz vardi ben ne yapacagimi bilemez halde -hayvan gibi- öksururken yanima geldi ve bana limonata icirdi.

"İyi misin?" diye sordugunda ayaklanip

"Evet iyiyim, teşekkür ederim" dedim ve "Her sey icin tesekkurler. Görüsuruz" diyip kafenin cikisina dogru ilerleyip disari ciktim.

Eve geldigimde Nefes televizyon izliyordu geldigimi duyup bana döndü bende ona selam verip odama ciktim. 5 dakka gecmeden arkamdan geldi ve "Sanirim bana anlatman gereken bazi seyler var" diyip yatagimda yanima oturdu ve beklemeye basladi. Bende derin nefes alip her seyi anlattim. Gercekten her seyi cocugun bizim sitede oturdugunu bile soyledim ve onun yorum yapmasini bekledim.

"Sunu soylemeliyim ki Jace gercekten cok yakisikli bir cocuk" demesiyle ona baktim ve sonra ekledi "Senden hoslanmisa da benziyor" dedi ve gulumsedi. Bense sok olmus vaziyette ses tonuma engel olamayarak bagirdim "YOK ARTIK DAHA NELER!!!" Nefesin sırıtışı artinca ne yaptigimi anlayip hemen kendimi toparladim. Sakin ve ciddi ses tonumu kullanarak

"Yani ben oyle bir sey oldugunu sanmiyorum yani sey sonucta cocugun sevgilisi var ve sey-"

"Lunaparka gitmeye ne dersin?" diye sordu sozumu keserek bende kafami olumlu anlamda sallayinca heyecanla

"Tamam o zaman hadi hazirlan aksam cikariz" dedi ve gitti bu kizi seviyordum hem beni cok iyi anliyordu hemde canim sıkkın oldugunda beni nasıl mutlu edecegini biliyordu.

Bulutlar Kadar Sonsuz YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin