Havuz Faciası

69 9 1
                                    

-Beril- 

Erkek orospusu.

 Hatta duble erkek orospusu.

 Nasılda yiyişiyor kızla. Yeseydin dudaklarını kızın. Kız da güzel olmasa hakaret ederdim ama kusuru yok ki. Hoş büyük kalçalar-şuanda Jace'e sürttüyor kaşar- her erkeğin hayali iri göğüsleri-gece bitmeden onların Jace'in elinde olacağına eminim-

 "Bizde mi dans etsek?" Jace yüzünden varlığını unuttuğum yanımdaki çocuğa çevirdim bakışlarımı. Göt Nefes çocukla beni yalnız bırakıp kaçmıştı bir yerlere.

 Aslında baya yakışıklıydı. Uzun kıvrımlı kirpikleri ve mavi gözleri vardı. Ah siyah saçlarını unutmamak gerek. Sahi bu kadar yakışıklı bir çocuğu terkeden dangalak kimdi acaba.

 Ben çocuğu incelemeye dalmışken o da dans etmek istemediğimi sanıp suratını asmıştı. Bende hemen atıldım.

 "Tabi, neden olmasın." hafif bir tebessümle elini tutup inadıma Jace' in olduğu tarafa sürükledim.

 Enes nazikçe ellerini belime koydu. Bende gülümseyip ellerimi omurlarına yerleştirdim ve normal bir tempoyla dans etmeye başladık.

 Gözlerimi Jace'in olduğu taraftan alamıyordum ve sırf şu çocukla onu kıskandırmak için dans ediyordum. Ah o içki bardaklarını onların kafasına geçirmek vardı...

 Jace beni fark ettiğinde ilgillenmiyormuş gibi yaparak önümdeki çocuğa döndüm. Bir süre sonra dayanamayıp göz ucuyla tekrar baktığında ifadesiz gözlerle bizi izliyordu. Bense ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde elim ayağıma dolanmıştı. İkimizde ifadesiz gözlerle birbirimize bakıyorduk. Aradan iki dakika geçtikten sonra esmer kız Jace'in dudaklarına tekrar yapıştı bende refleks olarak geri adım atmak zorunda kaldım. Tam o sırada arkamdaki içki dağıtan garsona çarptım ve topuklu ayakkabılarım yüzünden dengemi bulamayıp havuzu boyladım. Kendimle birlikte Enes'i ve garsonuda havuza sürüklemiştim. İnsanlar bize gülmeye başladığında o an sonsuza dek havuzun altında kalıp boğulmayı diledim...

-Nefes-

“Yapma..”  dedim dudaklarımı dudaklarından ayırırken, yapmamalıydık. Ona karşı koyamasamda..

Buğra anlayışla başını salladı ve küçük bir öpücük burnuma kondurarak üstümden kalktı. Hoş çocuktu fazlasıyla..

“Özür dilerim, öyle bi anda yap-”

“Sorun değil, benim hatam.” Dedim sözünü keserek. Ayağa kalktığında elini uzattı, bende az öncekinden daha yavaş şekilde tutup ayağa kalktım. Birdaha üstüme düşmesi pek iyi olmazdı..

“Beril?”

“Enes?” ikimizde aynı anda ve aynı tedirginikte söylemiştik. Sonuçta onları başbaşa bırakıp çıkmıştık. Şuan ne yapıyolar gerçekten merak ediyordum.

“Yanlarına gidelim, belki anlaşmışlardır ha?” İzlediğim dudaklarında bi gülümseme belirdi.

“Tabii belki.” Dedim aynı şekide gülümserken.

Mekana girdiğimizde ilk gözlerim Beril’i aradı. Sonra herkesin baktığı yöne doğru kaydı.

Bir saniye?!

Beril?!

Enes’in iki eli Beril’in yüzündeydi ve onlar öpüşüyordu..

İnanılmaz! Bizim zor kızımız bi erkekle..

“Anlaşılan çok iyi anlaşmışlar.” Buğra kulağıma eğilerek fısıldadı. Dalga geçtiği sesinden belliydi.

Ona dönüp kaşlarımı çattım. Sinirliymiş gibi.. Kolundan çekiştirerek havuzun kenarına getirdim.

“Hey ne yapıyorsun?” dedi şarşırıp.

“Bizde atlayacağız.” Diyip gülümsedim.

“Sen istedin.” Demesiyle ne olduğunu anlamadan kendimi onun kucağında buldum. Ellerime boynuna dolarken  havuza koşmaya başladı.

Tamda bu sırada Niocol o kızla beraber bize bakıyordu. O burdaydı ve bizi izliyordu.

Suya girdiğimizde Buğraya biraz daha sokuldum. Sudan çkafamızı çıkardığımızda Niocol onu gördüğüm yerde yoktu...

Bulutlar Kadar Sonsuz YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin