Multi; Hira SipahiBölüm şarkısı "Öyle Bir Geçer Zaman Ki- Köz"
Bölüm boyunca dinleyiniz..Satır arası yorum atmayanlara beddua et.👉
Keyifli okumalar..
.
.Nefes Kaleli
3 yıl.. Tamı tamına 3 yıl...
Ben hasretinden ölürken, kaybı ile boşluğa düşmüş iken, bana bıraktığı 2 çocuk ile onun yokluğunu içinde dindirmeye çalışırken geçen tam 3 yıl.
Bugün.. Bugün evleniyordum oysa ki ben. Evleneceğim kişi o değildi. Tenimi, kalbimi emanet verdiğim adam değildi o nikah masasında yanımda oturan kişi.
Bunun verdiği acıyı nasıl dile dökebilirim ki ben şimdi. Hangi kelime, hangi cümle anlatabilir hislerimi, hissettiklerimi.
Karşıma çıktı. Her gece ettiğim duaları yanlış etmiştim ben galiba. Ellerimi açıp ağlayarak, "gel" diyerek ettiğim dualar eksikti belli ki.
Gelmişti evet. İstediğim, dilediğim şey de buydu zaten. Ama ben bunu kastetmemiştim ki. Tahir gelsin istedim ben. Sevdiğim adam, Denizin kahramanı, Ömer'in rüyalarındaki ona masal anlatan babası gelsin istedim.
Ben evli bir Tamer Kaleli dilememiştim...
Ben her gece rüyamda onunla karşılaştığımda bir gün o rüyalarımın gerçek olacağını umut ediyordum evet.
Ama bu onu görememekten daha çok acı vermişti bana. Tanımıyordu beni. Ne beni ne çocuklarını tanımıyordu. Nasıl oldu, neler yaşandı bilmiyorum ama sonuç koskoca bir hiçti şimdi.
Nerede yanlış yaptığımı sorguluyorum. Kollarımın arasından gidişinin, ambulansa bindirilişinin ardından ilk kez yatak odamızda yattığım gece gibi bu gece.
Boş. Anlamsız. Karışık. Oturmamış yine hiç bir şey kafamda. Ne kafamda ne kalbimde.
"Siz Tahir'in eşi Nefes Kalelisiniz galiba. Merhaba ben Tamer Kaleli."
Şu sözü beni paramparça etmisti. Kafamı yatak başlığına tekrar yasladım. Tek bir sözü ile yıkılmış ve evet demiştim ben bu gece nikah masasında. Gökhan'ın soyadını almıştım ben. Her ne kadar kabul etmesem de.
İnanmadığım bir adama evet dedim. İçimdeki kor gibi yanan Tahir Kaleli ile yapmıştım ben bunu.
Tahir -ona göre Tamer- şimdi aşağıda kardeşleri ile hasret giderirken, anlamadığımız her ne varsa birbirlerine anlatırken ben yatak odamızda Gökhanı bekliyordum.
Bu kimin hikayesi allah aşkına! Benim hikayemin başrolü Tahir iken onun hikayesinin başrolü ise başka bir kadındı.
Hira!
Kapının çalınması ile korku ile indim aniden yataktan. Elbette bu odada Gökhan ile kalmayacaktım. Gidecektim. Bu konaktan, bu şehirden onunla gidecektim onun kararıyla. Tüm anıları silmesemde içimde bir yerlerde hep yaşayacaktı o anılar. Anılar ile birlikte de sevdam.
Kapı açıldığında elimin tersiyle gözyaşlarımı sildiğimde gözlerimin önündeki buğunun gitmesiyle onu gördüm karşımda. Her ne kadar Tamer olduğunu iddia etse de Tahir'i gördüm.
Uzun boyu sebebiyle kafamı hafifçe yukarıya kaldırdığımda kehribar harelerindeki toplanan kırmızılıklar çekti dikkatimi.
Ne yani? Ağlamışmıydı?
Aslında önemli olan ağlaması değil, ne için ağlamış olduğuydu...
Arkasını dönüp yavaşça iki eliyle kapıyı iteleyip kapattı. Tekrar bana döndüğünde baştan aşağı süzdü. Yavaşça..
