Her şey çok normalken bir anda asla düşünemeyeceğiniz bir gerçekle karşılaşsanız nasıl tepki verirdiniz?
Alıştığınız ve yaptığınız çoğu şeyin yalan olduğu gerçeğiyle nasıl yüzleşilebilir?
Artık her şeyi ortaya çıkarmıştık. Ve her şey yolundaydı. Bir süre sonra yayın odasından çıktık. Aşağı indiğimizde herkes bizi alkışlıyordu. "Gerçekten özür dilerim ben her şeyi yanlış anlamışım" "Sizi yanlış yargıladığımız için özür dileriz" Bunları duymak beni rahatlatmıştı. Sınıfa girdiğimizde Woo Jin ve Ya Eunu görememiştik. Bir süre sonra zil çaldı. Ve herkes evlerine dağıldı. Jimin ve ben hala sınıftaydık. Ben kendimi o kadar da iyi hissetmiyordum. Jimin yanıma geldi. "Min Seo iyi misin?" "E-evet iyiyim. Sen nasılsın?" "Emin misin iyi olduğuna?" "Ya Jimin neden böyle oldu ki? Ben çok mu safım?" "Hayır sen saf değilsin. Salak olan o. Sen neden kendini üzüyorsun ki? Hadi gidelim gel" "Haklısın sağol" Jimin bi anda elimi sıkıca tuttu. "Senin elini hiç bırakmak istemiyorum" Bunun üstüne bir şey diyememiştim. Eve kadar el ele yürümüştük. Ertesi gün okullar tatildi. "Min Seo yarın bir şeyler yapmaya ne dersin? Hem bu başarımızı kutlarız" "Peki olur" "Tamam yarın seni almaya gelicem. Görüşürüz" "Tamam görüşürüz"
Ertesi gün...
"Aşağıdayım seni bekliyorum" "Tamamdır hemen geliyorum" Nedensizce güzel olmak istemiştim. Jiminle buluşmak beni heyecanlandırmıştı. Şık bir şeyler giyinip güzel bir makyaj yapmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağı indiğimde Jimin beni bekliyordu. "Her zamanki gibi çok güzelsiniz prenses" "Teşekkür ederim" Kapımı açıp yerine geçti. Nereye gideceğimizi bilmiyordum. Bir restoranın önünde durmuştuk. İçeri girdiğimizde garsonlardan biri "Jimin Bey hoşgeldiniz. Masanız hazır" Bunu duyduğumda şaşırmıştım. Önceden masa mı hazırlatmıştı? Masamızın üstünde mumlar ve güller vardı. Bu gerçekten garip hissettiriyordu. Siparişlerimizi verdikten biraz sonra yemekler geldi. Yemekleri yerken bir yandan da konuşuyorduk. "Min Seo sana söylemem gereken bir şey var" "Tabi dinliyorum" "Seni seviyorum" "Ciddi misin?" "Hep yanımda olmanı istiyorum. Tüm zamanlarımızı beraber geçirelim istiyorum." "Jimin gerçekten çok şaşırdım ama bende seni seviyorum" "Bunu dememle yanıma gelip beni ayağa kaldırdı. Ve sıkıca bana sarıldı. Sarılırken fısıldayarak kulağıma "O zaman bundan sonra benim sevgilimsin" dedi. Daha sonra yemeğimize devam ettik. Oradan ayrılırken el ele tutuşuyorduk. Gerçekten çok mutluydum. Restorandan çıktıktan sonra Jiminle beraber parka gittik. Parkta kimse yoktu. Biraz konuştuktan sonra "Artık benim olduğun için gerçekten çok mutluyum. Artık Woo Jin gibi insanlar sana zarar veremez. Hep senin yanında olucam. Sen de ne olursa olsun bana söyleyeceksin söz mü?" "Hmm söz" Daha sonra Jimin bana yaklaşıp bi anda öptü.
O günden sonra her şey çok güzel geçti. Jiminle aynı üniversiteye gittik ve her zaman birbirimizin arkasında durduk.
Hikayem burada sona eriyor. Eğer beğendiyseniz oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. İlk hikayem olduğu için kısa tutmak istedim. Yakında başka bir hikayeye başlayacağım. Bu yüzden takip etmeyi unutmayın...✨
