KELEBEK AVCISI

6. BÖLÜM "BALİNA"

İyi okumalar🧡

Adele - Set Fire to the Rain
Madison Beer - Home to Another One

6. BÖLÜM "BALİNA"
🦋

Hayatım bir hedef tahtası gibi hissettiriyordu. Ani yaşanan her olay, hayatımın ortasına saplanan bir ok misali giriyor, ve kesinlikle derin bir etki bırakıyordu. 

Mirhan Alagür'ü burada görmek gibi.

Bir ok daha, geride bırakacağı derin bir izle o tahtaya girmiş gibiydi.

Şaşkınlıkla ona baktığımda, o da aynı ifadeyle bana baktı.

İkimizin arasındaki tuhaf bakışmayı Kaan Demir böldü. "Büyük ihtimalle tanıyorsundur ama, Mirhan Alagür." Diyerek onu tanıttı.

Evet, onu zaten tanıyordum. Arada bir yaptığımız aile yemeklerinde konuşuyorduk. Mehir Alagür'ün çekingenliğinin aksine, abisi biraz daha konuşkan ve cana yakın biriydi.

Mirhan şaşkınlığını kısa sürede üstünden atarak bana elini uzattı. "Merhaba, Alin."

Elini tutup hafifçe sıktım. "Merhaba. Kusura bakma, seni burada görmeyi beklemiyordum."

Gerçi eve dışarıdan gelen bendim, şaşırması gereken oydu.

Gülümsedi. "Aslında senin geleceğini biliyordum ama bu saatte görünce ben de biraz şaşırdım." Dedi Kaan'a göz atarak.

"Bir arkadaşına yardıma gelmişti. Senin yan evinde olanlardan biri var ya." Mirhan anlam veremeyen bakışlarıyla ona baktı. Büyük ihtimal Tolga'nın kim olduğu hakkında bir fikri yoktu. "Ben de onu burada görmüşken davet edeyim dedim."

Mirhan'ı es geçerek, "Ee, göstereceğin şey nedir?" Diye sordum Kaan'a. Hala merak ediyordum ve saat gittikçe ilerliyordu.

Bir Kaan'a, bir Mirhan'a bakarken, Mirhan'ın tişört giymediğini yeni farketmiştim.

O da yeni farketmiş olmalı ki, tişörtünü alıp, "Kusura bakma." Dedi.

O sırada Kaan, "Hiç giyme, Mirhan." Diyerek kesti onu.

Mirhan'ın tişörtü giymek üzere olan kolları duraksadı. Kaan'a bakıp, kaşlarını kaldırdı.

"Şimdi anladım."

Ben bir şey anlamamıştım.

"Göstereceğim şey, o, Karadağ."

Gözleriyle Mirhan'ı göstererek söylediği şeye anlam veremeyerek kaşlarımı çattım.

Ben konuşmaya gerek duymadan, Mirhan yavaşça arkasını döndü.

Dudaklarım aralanırken, Mirhan'a doğru birkaç adım yaklaştım.

Sırtında, iki kanadının arasındaki omurgasında bana tanıdık bir şeyler vardı.

Bir iz.