ihtiyac duyuyorum sesine, sana

85 4 0
                                    

Artık eve gelmistik. ailemin umrunda bile degilim zaten nereden geldigimi bile sormamislardi.

hatta neden topallayarak yurudugumu bile. ve neden gozlerimin aglamaktan kipkirmizi olduğunuda sormamislardi. sadece butun ev halki suratima mal mal bakiyordu. onlari umursamamaya calisip odama ciktim. kapiyi kapattim ve kapinin arkasina oturup dizlerimi kendime cektim. gozlerimi kapatip kafami kapiya yasladim. enesin titreyisi ve usumekten bembeyaz olan teni geldi aklima. aglamamak icin dudaklarimi birbirine bastirdiktan sonra gozlerimi daha sıkı kapattim. basindan beri beni uyarmisti. basindan beri ona asik olmamam konusunda beni uyarmisti. ama ben dinlememistim. herzamanki gibi. dusuncelerime dalarken kendi hickiriklarim arasinda irkildim. buragin dedigi sey aklima geldi "herset cok guzel olacak" hayir burak yanlis! "hersey berbat olacak" oluyorduda. ona asik olmam basli basinda bi yanlis. ve onun bana asik olmasida yanlis. onu gormedigim 1 ay boyunca her gun 217 numarali banka gittim. belki bi ihtimal ordadir diye.  ama yok. ozledikce buraya gelirim demisti. demekki ozlemedi beni. ya ben? ihtiyac duyuyordum sesine. ona. bize. icinde onun oldugu herseye ihtiyac duyuyordum. kimin aklina gelebilirdiki kahve satan biyerde gordugum ve begendigim bir cocuga bu denli âşık olacagimi? sanki tanri onu yaratirken benimde fiktimi almisti. ama sormayi unutmustu mutlumu olmak yoksa mutsuzmu olmak istedigimi. "217" numarali banka oturmus bunlari dusunurken yerde duran bir cam parcasini elime aldim ve bankin uzerine cizikler atmaya basladim. burasi okadar issiz biyerdiki bu banka sadece benim oturduguma yemin bile edebilirim. elimdeki cam parcasiyla "O BENIM" yazdim. cunku o benimdi. o ve ben biz degildik fakat herkezden cok biz olmayi hakediyorduk. bankta yan bir şekilde oturmus biseyler yazarken arkadan bir ses geldi. "kimmis o senin olan?" arkami dondugumde onun bicimli kaslarini inceledim ve istemsiz bir sekilde agzim bir yay gibi acildi. adeta siritiyordum. elleri ceplerinde bana dogru yaklasti ve dudagimin kenarina kucuk bir buse birakti. siritisim dahada büyürken gozlerime bak dedi. ve ben aksini yaparak gozlerimi devirdim.gozlerime bak diye tekrarladiginda cenemi ellerinin arasina alip yukari kaldirdi.ve bana acimani istemiyorum dedi. neyden bahsettigini anlamamistim. neyden bahsettigini idrak etmeye calisirken dusuncemi yarida kesti enesin agzinan dokulen kelimeler. "1 ay once tam bulumdugumuz yerde sahit oldugun seyden bahsediyorum. sakin bana aciyayim deme". dedi gozlerimi devirerek basimi olumlu bir sekilde salladiktan sonra sana acimiyorum sadece bana ihtiyacin var. dedim anlamayan gozlerle bana bakarken devam ettim. bana ihtiyacın var. sana deger veren sana sevkat gosteren ve senin yaptiklarina katlanacak biri lazim dedim. ayagi kalktiktan sonra iki elini kumral saclarinda geztirdikten sonra tisladi. "benim kimseye ihtiyacim yok!" aciyla gulumsedim ve banktan kalkip yanina yaklastim. "ama benim sana ihtiyacim var. sesine, sana ihtiyac duyuyorum" dedim. hadi ama ne cok yuzsuzluk yapiyordum su siralar! hey agzimdan cikan kelimelerden sorumlu degilim. saskinlikla bana bakmisti. ilk kez ona romantik bir cumle kullanmistim ve pismandim! bana yaklasip alayli bir konusma sitiliyle "ovv birileri bana asiik oluyorr" dedi. bende gozlerimi kisarak adeta tisladim;

"hadi ama senden nefret ettigimi sende biliyorsun" dedim. yalan soyledim.beni kendine cekti ve bana yardim etmene izin veriyorum dedi. ukala!. egoist oldugunun bir kaniti daha. geri cekilip kollarimi birbirine sarip onun taklidini yaparak "bana ihtiyacın var. ve sana yardim edecegim." dedim.

O, BENİM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin