GECENİN FETHİ

Alıntı (1) 🍁

Hande Yener~ Mendil ( Bölümle birlikte okunması şiddetle tavsiye edilir.)

Bölümde +18 vardır. Kalbi kaldıramayacakların okumamasını tavsiye ederim.

***

Genç adam ayların, yılların verdiği açlıkla sevdiği kadının teninde nefeslenmeye uğraşırken kadın korkudan kalbini teslim edecek gibiydi. Kasılıyordu, teni yanıyor; kalbi yaşayacaklarına, yaşadıklarındaki gibi yetmiyordu.

Adam, sevgilisinin bedenindeki kasılmalarla gerildi. "Gece, aşkım, yapma. Hani söz vermiştin ?!"

Genç kadın utanarak sevgilisinin yüzüne baktı. Yıllardır kendini ona vermemek büyük bir eksiklikti hiç kuşkusuz sevgilisi için. Bu adam yıllardır onu sabırla bekliyor, kimsenin sevmediği kadar çok seviyordu. Kimsenin vermediği değeri veriyordu.. 23 yaşında genç bir erkeğin hakkıydı cinsellik, en azından o böyle düşündürüyordu ona..

Yalnızca düşünmeyip bazen imayla bazen de alenen söylüyordu. 'Hakkım' diyordu kaşları çatık, 'sevdiğim kadına dokunmak benim de hakkım..'

"Biliyorum." Acizliğinden gözleri doldu. Herkese ateş olan bu kadın bu adama su oluyordu, yanlışlarını göremiyor, görse de yok sayıyordu. "Biliyorum, yapamıyorum.." Adam yıllardır duyduğu bu cümleye artık eskisi kadar sabırlı kalamıyordu, umursamadı. Talan edeceğini bile bile bedenini yasladı papatyasına. İlk yakışı değildi, son da olmayacaktı...

Adam git gide sertleşirken kadını saydığı sevgilisinin üzerinde, kadın ise hissettiği sertlikle tüm bedeni uyuştu, bir türlü gevşeyemeyen bedeni iyice kasıldı. Adam bunu kadının ürperen teninden sezse de sabretmekle bir yere varılmıyor, üstüne gitmek gerek diye düşünüp sevgilisinin sütyenini çıkardı düşüncelerinin hoyratlığının aksine, yumuşakça. Gözlerininin önündeki iki iri göğüs ucuyla iyice şiştiğini hissediyordu, sınırlardaydı.

Çıkan sütyeniyle üşüdü kadın. Yalnızca bedeni mi ? Tüm ruhu üşüdü. O kış gecesine gitti aklı... Farkında olmadan iyice kasıldı. Ağlamak istiyordu şimdi. Geçmeyen geçmişine, sürekli kanayan yarasına, eksikliğine.. eksilenlere..

"Kasılma aşkım, aç bacaklarını, çok zevk alacağız. İnan bana. Sen sevgiline güven." Göğüs ucunu dudaklarıyla çekiştirip emdi sertçe. Genç kadının titremeye başlamasıyla adam çatık kaşlarla sevgilisinin güzel yüzünü izledi. Beyaz tenini, kuzguni siyah saçlarını, yer yer yeşile çalan bal gözlerini.

Seviyordu bu kadını, seviyordu sevmesine ama yıllardır çektiriyordu resmen ona. 4 yıllık arkadaşı 3 yıllık sevgilisiydi, omunla bir hayat istiyordu. Merhametli bir kadındı Gece, annesine benzetiyordu. Ve onun annesine bu kadar benzeyişini de çok seviyordu.

Gecenin ailesiyle sorunları artınca evini geride bırakıp 2 ay önce gelmişti evine. Genç adam zaten evlenmeyi istediği sevgilisinin her zaman yanında olması fikrine balıklama atlamış ve beraber yaşamayı teklif etmişti. Kadın çaresiz kabul etti. Sevinemedi bile.

Gece 4 yıldır ayrı kaldığı tatillerde uzun süre yanında kalmadığı ailesini döndüğünde kabullenememişti. Döner dönmez babası üzerinde baskı kurmaya başlamış, yediğine içtiğine, gezdiğine karışır olmuştu. Genç kadının sabrı, babası işini ve kendini küçümsediğinde değil, sabrı babasının en yakın arkadaşının oğluyla evlenmek için görüşmesini istediğinde tükenmişti.

Onun zaten onu bekleyen bir sevgilisi vardı, bunu annesine en sonunda el mecbur açtığında annesi korkuyla kızının yüzüne bakmıştı.