Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bilgisayarıma Skype yükledim, bu yüzden yakışıklı yüzümü istediğin kadar görebilirsin." dedi Jin, elini tuttu ve dramatik bir şekilde salladı.
"Bunu ne zaman yaptın?" diye sordun, sanki sadece yürüyüşe çıkıyormuş gibi düşünerek. Çünkü vedalardan hoşlanmıyordun.
"Dün gece duştayken, teknolojinin ne kadar iyi olduğunu biliyorum."
"Sadece sana bir iyilik yapıyorum." diye ekleyerek gülümsedi.
"Bir iyilik mi yapıyorsun?" diye kaşlarını çattın. "Sadece beni görmek istediğini düşünüyorum."
Utangaç bir gülümseme dudaklarına yayıldı. "Bence haklısın. Seni çok özleyeceğim.''
YOONGI ;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Lütfen sırt çantamı geri alabilir miyim?" Bir kez daha çantaya uzanarak inledin. Yoongi hızla başının üzerinde dolaştırdı ve mümkün olduğunca senden uzak tuttu. Senden sadece birkaç santim daha uzun olmasına rağmen, elimden uzak tutmayı başardı.
"Sadece şunu söylüyorum, buradan ayrıldığın için sana daha az zaman harcayacağım anlamına gelmez." Göğsünü hafifçe yumrukladın ve son hamleyle çantana erişerek aldın.
"Dikkatli ol." Yoongi seni önünde çekerek uyardı. Parmağını yüzüne doğrulttun. "Dikkatli ol, Min Yoongi."
"Bu seni güle güle öpemediğim anlamına mı geliyor?" diye sordu masumca.
İki ay içinde ondan son öpücüğün tadını çıkarmak için gözlerimi kapatmadan önce sana sırıttı.
"Uçak kazasında ölme." diye geri çekilirken mırıldandı.
