[Bu bölümde gif yoktur.]
BTS ÜYELERİ KIZ ÇOCUKLARININ ERKEK ARKADAŞI OLDUĞUNU ÖĞRENİYOR ;
SEOKJIN ;
Jin küçük prensesinin babasından başka bir oğlanı sevmesiyle eğlenmezdi. Bu sadece her zaman onun aynı zamanda yaşamının geri kalanı için de olmalıydı. Bu durum Seokjin'in zamanının ne kadar hızlı geçtiğini ve kızının ne kadar hızlı büyüdüğünü fark etmesini sağladı.
"Ama o gerçekten çok iyi!" kızın, Jin'in okuldaki yeni erkek arkadaşıyla oyun oynamayı reddettiği zaman eve giderken şikayet ediyordu. "ve onunla oynamayı seviyorum."
"Güzelim,hayır dedim." Jin daha çok sürüş odaklı görünüyordu. "Seninle bu tartışmayı yapmayacağım."
"Ama baba!" diye sızlandı. "Bu hiç adil değil. Herkesin arkadaşı var, öyleyse ben neden arkadaş edinemiyorum?"
"Arkadaşların olabilir ama erkek arkadaşın olamaz. Aslında bakarsak, en az 30 yaşına gelene kadar erkek arkadaşın olamaz."
"30? Ama o zaman yaşlanmış olacağım." diye ağlamaya başladı. "Sen çok kaba bir babasın. Sen en kötüsün."
Jin kızını mutsuz görmek istemezdi, bu yüzden gözyaşları gördüğünde biraz daha yumuşadı.
Ama babanın koruma tarafı çok güçlüydü.
"Eve döndüğümüzde annene sorarsak nasıl olur?" dedi Jin. "Karar verebilir ama hayır diyeceğine eminim."
-
"Elbette arkadaşınla oynayabilirsin tatlım." dedin mutlu olan kızına ve Jin sana inanamamış vaziyette baktı.
"Nasıl evet diyebilirsin?" diye sorduğunda kızınız oyun oynamak için oradan kaçtı.
"Arkadaşına yaklaşırken nasıl hayır diyebilirsin?"
"Erkek arkadaşı."
"Oyun arkadaşı."
"Güzel,o çocuk buraya geldiğinde gözlerimi üzerine dikeceğim."
"Seokjin,onlar daha altı yaşındalar."
"Bu en tehlikeli yaş,hayatım."
YOONGI ;
Yoongi, kızınızın sevgilisini hiç ciddiye almayacaktı. Onların sadece çocuk olduklarını anlıyordu ve duygularının er ya da geç kaybolacağından emindi. Ayrıca, arkadaşıyla oynadığı zaman kızını mutlu görmeyi çok severdi. Onun mutluluğu, Yoongi'nin bir numaralı önceliği idi.
"Baba!" İşten eve gelir gelmez kapıya doğru koştu kızınız. Yoongi ise onu gördüğü için şaşkındı.
"Tatlım, neden hala ayaktasın? Yatma vaktinin geçmedi mi?"
"Sana bir şey söylemek için bekledim."
"O zaman bana bir şey söyle."
"Bir erkek arkadaşım var, baba." kıkırdadı.
"Erkek arkadaşın var derken ne demek istiyorsun? Mesela okuldan bir çocuk mu?"
"Oğlanları sevmiyorum, baba ama o bana çok iyi davranıyor."
"Bu güzel, tatlı bir turta." dedi Yoongi, buzdolabından biraz yiyecek alarak. "İnsanların sana iyi davranması hoşuma gidiyor"
"Baba, erkek arkadaşım yarın okuldan sonra gelebilir mi?" diye sordu ufaklık, büyük gözleriyle evet diyeceğini umuyordu.
