BTS ÜYELERİNE SEVGİNİ GÖSTERMEKTE ZORLANIYORSUN ;
SEOKJIN ;
Gözleri seninle buluştu, kulağının arkasına gevşek bir saç telini yerleştirdi. Yüzünde en büyük gülümsemeye sahipti, yüzünün her ayrıntısını inceliyordu.
"Bebeğim, sana uzun süredir anlatmak istediğim bir şey var." O üç kelimeyi söylemeden önce boğazını temizledi: "Seni seviyorum."
Sen dondun. "Umm .. şey..."
"Geri söylemek zorunda gibi hissetme." Jin'in kalbi yüzündeki hüzünlü ifadeye bakarken kırıldı, heyecanlanmalıydın. "Sadece ilişkinin o aşamasında olduğumuzu düşündüm ama belki de yanılmışım."
"Üzgünüm, kimse bana daha önce beni sevdiğini söylemedi." gözleri genişledi, başının üstüne yumuşak bir öpücük bastırdı.
O kadar gergin olduğunu fark edememişti ama işaretler tam önündeydi. "Hiç kimse?" utançla yere bakarak başını biraz isteksizce salladın. "Peki bu değişmek üzere, sana kendinden başlayarak aşkla ilgili her şeyi öğreteceğim."
"Teşekkürler Jin, sen gerçekten en iyisisin!"
YOONGI ;
Kolları beline geldi, seni göğsüne çekmek için çaresizdi, ama bunun yerine topuklarını yere kazıp hareket etmeyi reddettin.
"Herşey yolunda mı?" diye sordu, biraz şaşkın ifadeyle. Bu sadece üçüncü randevunuzdu, yani ufak bir sarılma olması gerekiyordu. "Bu beni arkadaş gibi hissettirme yöntemin mi?''
"Hayır!" hızlıca cevap verdin, gözyaşın yanaklarından süzülmeye başladı.
Yoongi iç çekti, ellerini omuzlarına yasladı, seni ona bakmaya zorladı. "Öyleyse neden? Çünkü şu an gerçekten bana karşı bir şey hissetmediğini düşünüyorum.''
"Ben, daha önce hiç sevgi dolu bir sarılma yaşamadım Yoongi. Bu yüzden biraz panikledim.'' kaşlarını çattı, ellerini beline geri koydu.
"Bunu değiştirelim, değil mi? Buraya gel." Yoongi'nin rehberliği ile kollarına uzandın ve onun sıcak göğsüne yüzünü yerleştirdin. Bu huzurun bu denli rahatlatıcı olduğunu bilmiyordun.
"Güzel hissettiriyor.'' diye fısıldadığında,başını senin başının üzerine koydu.
"Buna alışsan iyi olur."
HOSEOK ;
Hobi'nin gözleri seninle buluştu, eli yanağını kapatmak için yukarı doğru uzandı. Bedenin onun dokunuşuyla dondu, yüzün duygusuzdu. Göz kapakları yavaşça kapandı, başı sana yaklaştı, nasıl tepki vereceğini bilmiyordun.
Bir sonraki şey, dudakları senin üzerindeydi. Fakat kısa bir süre sonra hızlıca senden uzaklaştı. "Görünüşe göre ilk hamleyi biraz çabuk yaptım."
İç çekip başını salladın, ellerini saçlarından geçirdin. "Hayır." diye yanıtladın. "bu sadece ilk öpücüğümdü.''
Gözleri tamamen şok içinde açıldı. "Üzgünüm, hiçbir fikrim yoktu. Ben çok aptalım, buna nasıl hazır olabilirdin? "
