“Bir gün gelir de
Ağlarsan ayna önünde
Beni hatırla
Vazgeçti benden tüm dünya
Ben tuttum sen bıraktın
Bu aşk bizi hep yaşattı…”
“Evet ağlıyorum ayna önünde ama onun beni hatırladığı falan yok. Okul bittiğinden beri unuttu beni. Ben tuttum bu aşkı ama yaşatmak yerine acı çektirerek süründürdü. Artık tuttuğum aşkı da hissetmiyorum, belki de çok önceden bıraktım, bilmiyorum. Bildiğim tek şey; onu her gördüğümde aşk tekrar gelip avuçlarıma konuyor.
Bugün de öyle oldu. Uzun zaman sonra yolda karşılaştık ama bakmadan çekip gitti yanımdan. Senelerdir duyamadığım sesine hasretim. Hep gizledim kendimi, gösteremedim sevgimi. Onun da görmedi beni, gözleri. Bugün de baktı ve gitti, senelerdir olduğu gibi. Oysa ben onu gördüğümde zaman durmuştu, ben donmuştum. O, nasıl hareket edebildi ki? Artık daha fazla donmayacağım. Harekete geçmek için hep bir şeyler bekledim ve senelerce geciktim. Senelerin telafisi olacak kadar büyük bir hareketle doğruluyorum yerimden. Arkadaşlarla orta okuldan beri sevdiğim adamın Harun’un kitapçısının tam karşısında kocaman bir dükkan kiraladık. Artık dergimizi orada hazırlayacağız. Küçük dergimizin beğenildiğini gördük ve artık daha planlı, daha profesyonel çalışacağız. Ekip hazır:
-Ben: Ekibin beyni ve kurucusu. “Bayan Şiirbaz” mahlasıyla şiirler yazıp, tabi ki vazgeçilmezim olan şarkılarımın sözlerini dergide paylaşacağım.
-Melis: Dergimize bir internet adresi açtı. İnternet bağımlısı arkadaşımız dergimizin internet reklamlarını yapacak. Sosyal medya sorumlumuz ve “kitap kurdu”muz. Derginin her sayısında farklı kitaplar tanıtacak.
-Can: Bay komedi tabi ki dergimizin “komedi” bölümünden sorumlu. Eğlence işleri ellerinden öper. Bir de artık klasik olmuş vazgeçilmez şiirleri bulup yayınlayacak.
-Merve: Derginin şairler bölümünden sorumlu. “Ansiklopedi perisi” derginin her sayısında yaşayan ya da yaşamayan, ünü bütün ülkeyi sarmış ya da sarmamış, genç ya da yaşlı şairlerimiz hakkında bizi bilgilendirecek. Bir de artık klasik olmuş vazgeçilmez şiirleri dergide yayınlayacak.
-Burak: “Edebiyat kitabı” arkadaşımız dergide edebiyat dersi verir gibi bilgileriyle okuyucularımızı aydınlatacak.
Bu ekiple lisede edebiyat klübünde tanıştığımdan beri hayalimiz bir dergi çıkarmaktı. Benim radyo ve televizyon okuyup, diğerlerinin hepsinin edebiyat okumasına rağmen ekipce edebiyatçıyız J Yarın büyük gün, hayalime de sevdiğim adama da ulaşacağım.”
İyi Geceler Sevgili Günlük
ESİN
Günlüğümü, yazdıktan sonra baş ucumdaki komodinin üstüne koydum ve yatağıma uzandım. Bilgisayardan hala aynı şarkının sesi geliyor “Ben tuttum, sen bıraktın…” Şarkı sözlerinde kaybolmak güzel. Bütün gücümü, enerjimi şarkılardan alıyorum. Şimdi de başka bir şarkı “Vazgeçmem, vazgeçemem
Artık çok geç sensiz gidemem
Belki bugün, belki yarın
Belki bir gün sen de seversin diye beklerim”
Şarkılar, her zamanki gibi beni görüyor sanki. En iyi teselliyi veriyorlar. Onlar varken ben niye konuşayım ki? Duygularıma tercüman oluyorlar. Bugün olmadı, yarın bakacağız, belki bir gün olur, ben beklerim. Zaten başka bir şey yapmıyorum. Yarın büyük gün, ya bir adım atacağım sevdiğim adama ya da daha yakınken bir o kadar da uzaktan yine üzüleceğim. Şarkıları artık duyamaz oldum uykudan, yatmam lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA BİR ŞARKI SÖYLE
RomanceAşk sadece iki kalp arasında yaşanmaz. Aşk mısradan mısraya, şarkıdan şarkıya koşar. Aşk birkaç kıta ve birkaç nota… Şarkılar sana söyler aşkı, ne yapman gerektiğini, ne hissetmen gerektiğini. Şarkılar bir şairin olabilir. Şarkı, bir şiirin müzikle...